Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazın 25 No.lu plan ile imar uygulamasına alındığı, ilk senet yüzölçümü 9125 m² iken 2281 m²lik kısmının ada dağıtım cetvelinde yola terk olarak ayrılıp kalan 6844 m²lik kısmının imar adalarına tahsis edildiği, yola terk olarak ayrılan bölümün tapuda malikleri adına yaşamaya devam ettiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 06.02.1967 tarihinde 25 No.lu imar planına tabi olduğu şerhinin ve 23.02.1968 tarihinde yola gideceği şerhinin işlendiği, dava konusu 2281 m²lik kısmın fiilen yol olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. 3....

    Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu 201 ada 11 parsel sayılı taşınmaz 1989 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulmuş, Düzenleme Ortaklık Payı kesildikten sonra 2 pafta 3085 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacılara 214/460 pay karşılığı 187 m2 yer verilmiş, bu parsel 1999 yılında yeniden imar uygulamasına tabi tutularak 3535 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacılara 7/20 hisse karşılığı 146,39 m2 pay verilerek, eksik verilen 40,61 m2 bedele dönüşmüştür. Davacı taraf dava dilekçesinde, maddi vakıayı yukarıda belirtildiği gibi açıkladıktan sonra, fazlaya dair hakkını saklı tutarak kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası açtıklarını beyan etmiş ise de; hukuki nitelendirme hakime ait olup, dava; imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacılar payına Belediyece takdir edilen bedelin arttırılması istemine ilişkin olup, davalı Belediyeye karşı husumet yöneltilmesi doğrudur....

      Her ne kadar Kamulaştırma Kanununun 35.maddesi uyarınca mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre davacının hissedar olduğu 1107 (kök) parsel sayılı taşınmazda 1986 yılında yapılan imar uygulaması sırasında Düzenleme Ortaklık Payı kesildikten sonra geriye kalan kısım için davacılar murisine imar planında kısmen yol olarak ayrılan beyanlar hanesinde yol olduğu açıkca gösterilen ve tamamı fiilen yol olarak kullanılan dava konusu 2647 ada 1 (eski 5942) parsel sayılı taşınmazdan hisse verildiği anlaşılmıştır....

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hukuken geçerli bir tapu tahsis belgesi bulunduğunu, dava konusu taşınmazda 19.03.2005 tarihinde imar uygulaması yapıldığını ve tahsise konu yerin imar planına göre konut alanında kaldığı, tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olduğunu, tescil isteğinin kabulü için gerekli yasal koşulların oluştuğunu, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          planı (İmar Kanunu 18. madde uygulaması) yapılmayan yerlerde kalan eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinden, imar planı yapmaya ve uygulamaya yetkili olan Belediyeler sorumlu tutulduğunu, davacıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata hak kazanabilmesinin şartlarının oluşmadığı kanaatinde olsak da, Mahkemeniz aksi kanaatte ise karar verilirken bu husus ve kamulaştırmasız el atma davalarında şahıs menfaati ile kamu yararı dengesinin, İdari Hukuk teamülleri çerçevesinde ve mülkiyet hakkının ancak kamu yararı ile sınırlandırılabileceği hususu ışığında; İdarece tesis edilecek bir kamu hizmeti için gerekli olan taşınmazın tedariğinde öncelikle İmar Yasasına göre 18 uygulaması eş zamanlı olarak da düzenleme ortaklık payı dikkate alınarak değerlendirilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          sonucuna göre bir karar verilmelidir....

          Hâl böyle olunca, çekişme konusu 297 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların imar öncesi olan 485 parsel sayılı taşınmazın 335424/614400 payının mirasbırakandan davalı ...’a devredildiği gözetilerek, gerekirse uzman bilirkişilerden rapor almak sureti ile mirasbırakandan satış yolu ile temlik edilen payların imar sonrası oluşan hangi parsele ne miktarda pay gittiği belirlendikten sonra ( hangi miktarın iptal edileceği belirlenerek) bu miktar üzerinden davacıların miras payı oranında iptal- tescil hükmü kurulması gerekirken davalı ...’a intikalen geçen 22188/614400 payın da kabul kapsamına alınması doğru değildir. Kabule göre de, mirasbırakandan sonra 27.07.2005 tarihinde eşi ...’nin de öldüğü anlaşılmakla, yeni veraset ilamı temin edilerek hüküm kurulması gerekirken, nüfus kayıtları esas alınarak belirlenen pay oranlarına göre hüküm kurulması da doğru değildir....

            Bozma ilamı uyarınca yapılan keşif sonucu hazırlanan 09.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından taşınmazda yapılan imar ve ihya işlemleri için harcanılan bedelin 110.000 TL, taşınmaza dikilen fidanların bedelleri ile bakım, damlama sulama tesisi ve elektrik tesisatı giderlerinin ise dava tarihi itibariyle toplam 94.536 TL olduğu bildirilmiştir. Buna göre, mahkemece; alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafça ileri sürülen iddiaların ispatlanmış olduğu gözetilerek, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dava konusu olmayan (ve ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan) imar ve ihya giderleri esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Diğer bir anlatımla adlarına müstakil tapu kaydı oluşturulan malikler, paylarının müstakil taşınmazın yüzölçümüyle orantılı olarak tamamen kaldırılması ya da azaltılması gerekirken bu işlem yapılmayarak ana taşınmazda (430 parselin kalan bölümünde) paydaş olarak bırakılmışlardır. Davacılar, adlarına müstakil tapu kaydı oluşturulan maliklerin ana taşınmazda kalan paylarının iptalini istemektedirler....

                3194 sayılı İmar Yasası'nın 18. maddesi uygulmasına göre imar uygulaması yapılmış olduğundan dava konusu uyuşmazlık ile aynı mahiyette, ikinci uygulamanın yapıldığı alan içinde taşınmazı bulunan müvekkiller adına evvelce Kayseri 5....

                UYAP Entegrasyonu