Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonra, dava konusu taşınmazda imar uygulaması yapılmış olması da dikkate alınarak, davacıların satın aldığı miktarlardan imar uygulaması nedeniyle yapılması gereken kesintiler düşüldükten sonra kalacak miktara göre hak sahibi olabileceği düşünülerek, teknik bilirkişilerden gerekçeli ve krokili rapor alınmak suretiyle, davacıların, ...... ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait hisse üzerinde hakedebileceği pay tespit edilerek, oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, satış ......lerinin tümünün kesinleşme sonrası yapıldığının kabulü ile ret kararı verilmesi doğru olmamıştır....

    Belediyesinin 11.11.2014 havale tarihli yazısı ve bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu taşınmazda ıslah imar planı yapılmadığı belirtilmiş ise de; ... Kaymakamlığı Mal Müdürlüğüne ait 16.08.2005 tarihli yazıda ... Mahallesi, ... Ilıca Mevkiinde bulunan mülkiyeti Hazineye ait 191 ada 286 parsel No'lu ve 400 m2 yüzölçümlü taşınmaz malın 2981 sayılı kanun amaçlarında kulanılmak üzere ... Belediyesine devri için halihazır 1/1000 ölçekli onaylı imar planının ıslah imar planı olarak kabul edildiğine ilişkin belediye başkanlığı yazısının ekte sunulduğu belirtildiğinden, belediye ve Hazineye ait yazılar arasında mübayenet bulunduğu anlaşılmış olup, mübayeneti gidermek üzere ilgili Belediyeden sorularak ıslah imar planı yapılıp yapılmadığının net olarak tespiti, elde edilen sonuca göre karar verilmesi gerekir....

      Gerçekten de, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin son fıkrası “veraset yolu ile intikal eden, bu kanun hükümlerine göre şuyulandırılan, kat mülkiyeti kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz” hükmünü içermektedir. Ne var ki; anılan yasa hükmüne göre amaç imar planı olmayan yerlerde yapılaşmaya yönelik olarak arsa ve parsellerin hisselere ayrılarak satışı ve satış vaadini yasaklamaktır. Oysa, 461 ada 2 parsel sayılı imar planı kapsamında kalmakta olup, henüz uygulama imar planı gerçekleştirilmemiş, kadastro parseli olarak bırakılmıştır. Taşınmazın bu durumu itibariyle eldeki davada 3194 sayılı yasanın 18. maddesinin uygulama yeri yoktur....

        ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza taşınan vergi dairesi kullanımı sonucu, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda küçültülen lise alanına eşdeğer alan oluşturulmasına yönelik davalı idare işlemlerinin imar mevzuatına, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırı olduğunun yargı kararıyla ortaya konulması karşısında, dava konusu ... ada, 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar planları hakkında verilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bu kısım yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir....

          olmalı ya da emsal parsel imar parseli ise, emsal taşınmazda kesilen düzenleme ortaklık payı oranı ölçüsünde davaya konu taşınmaz bedeli düşülerek taşınmazın gerçek bedeli belirlenmeli) satışlara göre satış değeri, bedele etki eden tüm kanuni veriler, imar verileri, taşınmazın özgün nitelik ve kullanım şekli, değeri etkileyen hak ve yükümlülükleri, gayrimenkul üzerinde ayni ve şahsi irtifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetleri vb. bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin belirlenmesi suretiyle taşınmaz bedeli tespit edilerek karar verilmesi gerekmektedir....

            Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2998 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 25.04.2001 tarihinde imar uygulaması ile davacının miras bırakanı ... adına kayıtlı iken, 01.03.2002 tarihinde yine imar uygulaması ile dava dışı kişi adına tescil edildiği, davacının miras bırakanı ...’nin ise 3033 ada 4 sayılı imar parselinde paydaş kılındığı; davacının 2998 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar düzenlemesine ilişkin 25.12.2001 tarih ve 371 sayılı Belediye Encümen kararının iptali isteğiyle açtığı dava sonucu ... İdare Mahkemesi tarafından 16.06.2003 tarih 2002/1873 Esas, 2003/709 sayılı Kararla “dava konusu imar uygulamasının davacı parsellerine ilişkin kısmının iptaline” karar verildiği ve bu kararın Danıştay 6....

              K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan ve imar uygulaması sonunda kamuya terk edilen taşınmazda bulunan muhtesatın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna ve dosyada bulunan fotoğraflara göre taşınmaz üzerindeki iki katlı yapının mesken olarak kullanıldığı anlaşıldığından yapının tamamının bedelinin 3. sınıf A grubu resmi birim fiyatlarına göre hesaplanması gerektiği gözetilmeden, birinci katın 51 m²’sinin bedeli 1. sınıf A grubu alınarak hesap yapılmak suretiyle kamulaştırma bedelinin eksik tespiti, Doğru görülmemiştir.Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 08/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, c)Dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonucu dönüştüğü parsellerin imar paftası üzerinde konumları işaretlettirilip, kroki üzerinde çakıştırılması suretiyle fen bilirkişisinden ek rapor alındıktan, d)İmar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-MÜLKİYET TESPİTİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 84 parsel sayılı taşınmazda davalıların her hangi bir paylarının bulunmadığını, 54.562 m2 olan taşınmazda imar uygulaması yapıldığını, uygulama ile oluşan 110 ada 1 ve 7 sayılı imar parsellerinde ise davalıların malik olarak gözüktüklerini, anılan imar parsellerine ait tapuların sahte olduğunu ileri sürerek, asıl davada 1 ve 7 numaralı parsellerin tapularının iptaliyle kendi adına tesciline, birleşen davada ise davalıların bu taşınmazlar üzerine yaptıkları binanın yıkımına karar verilmesini istemiştir....

                    Davacı tarafından davalı idareden alınan 24/02/2014 tarihli imar formülü ve inşaat istikamet rölevesi belgesinde trafo tesisine yönelik olarak herhangi bir çekme mesafesinin gösterilmediği ve anılan belge yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre düzenlendiğine göre uygulama imar planında da trafo tesisine yönelik herhangi bir çekme mesafesinin belirlenmediği hususunun davanın açıldığı tarihte davacı tarafından bilindiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde, davacı tarafından yapılan başvurunun uygulama imar planı değişikliği yapılması amacını değil taşınmaza ruhsat verilirken çekme mesafesi uygulanmaması yönünde belediye başkanlığınca bir işlem tesis edilmesi amacını taşıdığı değerlendirilmiştir. Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerine göre yapı ruhsatının yürürlükteki uygulama imar planı kararlarına göre düzenlenmesi gerektiği açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu