Belediyesinin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 888 sayılı kök parselin sınırları içerisine ... Köyü 4840 ada 1 sayılı imar parselinin tescil edildiğini, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalle sonuçlandığını ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... Belediyesi Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının diğer davalılar hakkındaki imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açtığı tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Belediyesinin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce ... adına kayıtlı 904 sayılı kadastral parselin ... sınırları içerisine Kabasakal Köyü 4831 ada 1 sayılı imar parselinin tescil edildiğini, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalle sonuçlandığını ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... Belediyesi Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının diğer davalılar hakkındaki imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açtığı tazminat davasının reddine" karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Belediyesinin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce ... adına kayıtlı 904 sayılı kadastral parselin ... sınırları içerisine Kabasakal Köyü 4727 ada 3 sayılı imar parselinin tescil edildiğini ve bir kısmına da park oluşturulduğunu, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalle sonuçlandığını ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının diğer davalılar hakkındaki imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açtığı tazminat davasının reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Belediyesinin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 892 sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisine ... Köyü 4835 ada 1 sayılı imar parselinin tescil edildiğini, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalle sonuçlandığını ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... Belediyesi Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının diğer davalılar hakkındaki imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açtığı tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atmanın olmadığını, taşınmaz üzerine imar uygulaması yapıldığını ve imar uygulamasının iptal edildiğini, ve bunun sonucu yeniden imar uygulaması yapıldığını ve bedele dönüşen kısım yönü itibari ile bedel ödenmesine karar verildiğinden davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda; (I)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle yerinde korunamayan gecekondu bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması nedeniyle yerinde korunamayan gecekondu bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde olduğundan bahisle, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle kamulaştırmasız el atılan yapı ve ağaç bedellerinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, imar uygulaması nedeniyle kamulaştırmasız el atılan yapı ve ağaç bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu yapılara resmi birim fiyatlarına göre yıpranma payları da düşülmek suretiyle, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesinde ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, pay maliki olduğu 503 parsel sayılı taşınmaza, davalının taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini, noter kanalıyla tecavüzün kaldırılması ve arsa bedeli olan 837.00.-TL’nin ödenmesini istedikleri halde sonuç alamadıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, inşaatın yıkımına, yıkım masrafının davalıdan tahsiline olmadığı taktirde arsa bedelinin ödemesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kadastro çalışmasından önce yaptırdıkları özel parselasyon planındaki 22 nolu özel parsel üzerinde iyiniyetli inşaat yaptığını, 2981 Sayılı İmar Yasasının 10/b maddesi uygulaması ile paydaşı olduğu 1229 parseldeki payına karşılık 5748 ada, 7 parselin adına kayıtlandığını, anılan imar uygulaması sonrasında tecavüzlü durumun ortaya çıktığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
O halde mahkemece öncelikle satış vaadi sözleşmesine konu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait 1895 m2'den dosya içerisindeki evraktan dağıtıma tabi tutulup tutulmadığı anlaşılamayan 887 m2'lik kısmın dağıtıma tabi tutulup tutulmadığı araştırılmalı, imar uygulaması ile oluşan tüm imar parsellerine ilişkin tapu kayıtları dosya arasına alındıktan sonra hangi taşınmazların halen davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilip, davacının tapu iptali ve tescil istemi değerlendirilmeli; ondan sonra satış vaadi sözleşmesine konu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu dağıtım gördüğü imar parsellerinde davalı adına kayıtlı taşınmaz bulunmaması halinde ikinci kademedeki tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Yargılama aşamasında dava konusu 29 parselin imar uygulaması sonucu 4 ve 5 parsellere gittiği, 4 ve 5 parseller ile 6 parsel malikinin davacı olduğu anlaşılmaktadır. Kısacası dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve haksız eylem nedeniyle tazminat istemlerinden ibarettir. Dinlenen davacı tanıklarından ... taşınmazı yarıcı olarak kullandığını, ancak davalı ...’in sözlü olarak kullanmasını engellediğini, davacının kardeşi ... ise imar uygulaması sonucu kendilerine geçen taşınmaz üzerinde alındığında yonca bulunmadığını, diğer tanık İbrahim’de davalının yonca biçme işine mani olduğunu ifade etmişlerdir. Taşınmaz üzerinde muaraza yaratma eylemli biçimde olabileceği gibi sözlü olarak da ortaya çıkabilir. Davalının dava konusu taşınmazları sahiplenerek kullanıma engel olması müdahale niteliğinde bulunduğundan mahkemece haksız elatmanın giderilmesine karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur....