Aile Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği karara istinaden her ay düzenli şekilde nafaka borcunu eksiksiz yatırdığını, her yıl sonunda ÜFE oranında arttırım yaptığını, geriye dönük nafaka farkı olarak 3.520- TL ödeme yaptığını, nafaka bedellerini oğlu İlkay Demir'e velayeten annesi Sıdıka APTRAIM'in Garanti Bankasında bulunan hesabına yatırdığını, ödemiş olduğu nafaka bedellerinin tekrar icraya verilerek farklarıyla istendiğini beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme; şikayetin kabulüne karar vermiş, davalı karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 6763 sayılı Yasa'nın 3.maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararlarına karşı ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk Lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. Hüküm tarihi itibariyle aynı Kanunun Ek 1/1. maddesi uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen parasal kesinlik sınırı 41.710- TL'dir....
Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.” biçimindeki düzenleme karşısında, ilk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin, yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği, somut olayda, mahkûmiyet hükmünü veren hâkim İlkay Orman'ın yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin...4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.07.2019 tarihli ek kararı da verdiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....
Bu nedenle, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) davacılar vekilinin 07.02.2019 davalı ...’un 07.03.2019 davalılar Süleyman ve Nebahat vekilinin 29.11.2018 davalılar İlkay, Sunay ve Fatma vekilinin 23.01.2019 davalı ...’ün 07.03.2019 tarihli dilekçelerinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili; 11.02.2014 tarihinde İlkay için maddi tazminat taleplerini 600TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile ...'ın iş göremezlik zararı olan 600,00-TL zararının ve 1.500,00-TL manevi tazminatın, ... için 1.000,00-TL manevi tazminatın da 01/05/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile 1086 sayılı HUMK’na eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa’nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, Dolandırıcılık Hüküm : 1) Tüm sanıklar hakkında dolandırıcılığa teşebbüs suçundan beraat, 2) Sanıklar ... ve İlkay Bakır hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraat, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıklar ... ve ...'...
Somut olayda; dosya arasında bulunan muris Fikret Koçoğlu'na ait veraset ilamının incelenmesinden, davalılardan Konuralp Koçoğulu'nun da mirasçı olduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda paydaş bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalılardan ... açısından, intifadan men şartının gerçekleştiği ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15.6.2010 tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınması doğru olmamıştır....
Gereğince taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 19/12/2018 tarihinde yenileme tensip tutanağı hazırlanırken birleşen dosyanın davalısı İlkay Kağıtçılığın davalı olarak gösterilmediği adına duruşma gününün tebliğ olmadığı anlaşılmıştır. 29/01/2019 tarihli celsede T5'e 29/01/2019 tarihli celse zaptının tebliğine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı İlkay Kağıtçılık vekili 22/10/2019 tarihli celsede birleşen dosyada taraflarına davetiye çıkarılmadığını beyan etmesine rağmen duruşma sırasında da birleşen dosyanın dava dilekçesinin ve birleştirme kararının tebliğ edilmediği duruşma zaptından anlaşılmıştır. Yine birleşen Bakırköy 5. İş Mahkemesinin 2018/95 Esas sayılı 2018/171 Karar sayılı dosyada dava peşin harç ve başvurma harcının yatırılmadığı anlaşılmıştır. Kamu düzeni yönünden HMK 353/1- a-4 madde uyarınca da ilk derece mahkemesi kararının bu hususta da kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır....
Sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlular T1 Mustafa Oğur ve Axa Sigorta A.Ş aleyhine maddi tazminat, işlemiş faiz ve vekalet ücreti için takip başlattığı anlaşılmıştır. Dosya bilirkişiye gönderilmiş, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu da gözönüne alındığında, takip tarihi olan 19/04/2017 itibarıyla alacaklının isteyebileceği asıl alacağın 153.770,56 TL ve işlemiş faiz tutarının 73.353,24 TL olmak üzere toplamda 227.123,80 TL olduğu, takip talebindeki rakamlarla bilirkişi raporundaki rakamların uyuşması ve fazla bir talep de bulunulmaması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiştir....
Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalıya ait aylığın %25 ini geçemez." 5510 sayılı Kanun'un 34. maddesinin d fıkrasına göre; "Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i oranında aylık bağlanır. " Dosya kapsamından; 19.12.2005 tarihinde ölen eşi Mustafa Oğur'dan ötürü 1479 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı alan davacının, 15.08.2018 tarihinde ölen ve 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun'un 4/1- a maddesi) kapsamında 2337 gün sigortalılığı bulunan oğlu Sakin Oğur nedeniyle 24.09.2018 tarihinde ölüm aylığı tahsisi talebinde bulunduğu, davalı Kurumca eşinden dolayı ölüm aylığı aldığı gerekçesiyle...
Şti.adına düzenlendiği, müvekkilinin ortak olduğu şirketin Alanya Ticaret Sicil Memurluğuna 8127 sicil numarasıyla kayıtlı olduğunu, 01/07/2010 tarih, 7597 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde görüleceği üzere 3.03.2010 tarih, 2010- 02 sayılı karara istinaden 2 yıl süreyle şirket yetkilisi olarak İlker İlkay Gökalp ve Onur Murathan'ın yetkili kılındığını, ödeme emirlerine konu alacakların 2011/3,4,5,6,7,8 aylarına ait olduğunu, müvekkilinin yalnızca şirket ortağı olarak bu borçların %40'ından sorumlu olduğunu, ödeme emirlerinde müvekkilinin ödemesi gereken miktarın açık bir şekilde bildirilmediğini, öncelikle tüzel kişilik olan şirkete, daha sonra şirket yetkilileri olan İlkay Gökalp ve Onur Murathan'a tebligat yapılması ve ödenmemesi halinde müvekkiline ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, müvekkilinin FETÖ/PDY tarafından hedef haline getrilerek kumpas soruşturma ve davaları ile tutuklandığını, adresinin açıkca belirli olmasına rağmen şimdiye kadar tebligat yapılmadığını, 5 yıldan...