DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı tarafça, takip dayanağı belgenin yanlış değerlendirildiği ileri sürülmüş ise de; alacaklı vekili icra dosyasına sunduğu dilekçede, belirtilen vekaletnameyi ispat vasıtası olarak sunduklarını açıkça belirtmiş, kaldı ki cevap dilekçesinde de takipte herhangi bir belgeye dayanılmadığını ifade etmiş olduğundan, ileri sürülen bu husus yerinde değildir. Mahkemece, icra emrinin iptal edilme sebepleri kararda açıklanmış olup, hükmün, infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olduğu iddiası da yerinde değildir. Takip başlatılırken vekaletname sunulmamış olması da sonradan tamamlanabilir eksiklik olduğundan bu husus da takibin iptalini gerektirmez....
Şikayet eden, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına yönelik 09.09.2020 tarihli kararının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir....
İtirazın iptali davasının koşullarından biri, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi ve bu takibe ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilerek takibin durdurulmasıdır. Somut olayda, davanın temelini oluşturan icra takibinin ilamsız takip olmayıp, kambiyo senetlerine mahsus yolla girişilen bir takip olduğu ve bu takibinde icra hukuk mahkemesince iptal edilmiş bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece somut olayda itirazın iptali davasının koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeden 6100 sayılı HMK.'nun 115. maddesi uyarınca dava şartlarının yargılamanın her aşamasında kendiliğinden incelenmesi gerektiği hususu da gözden kaçırılarak işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
-KARAR- Davacı vekili, kira alacağı için davalının, müvekkili aleyhine 25.12.2006 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığını, takipten sonra 3.3.2007 tarihinde kira borçları için 5.5.2007 keşide tarihli 112.000.-TL.lık çekin davalıya verildiğini, yapılan icra takibine karşılık verilen söz konusu çekin karşılıksız çıkması üzerine icra takibine konulduğunu, aynı alacakla ilgili iki ayrı takibin bulunduğunu, ilk takibin konusu kira bedeline karşılık çek verildiğini ve borcun ödendiğini,bu nedenle takibin iptali gerektiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile ilk takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, çekin, iptali istenen icra dosyasına karşılık verildiğini gösterir herhangi bir belge sunulmadığını, çekin kira borcuna mahsuben alındığını, davacının aynı alacağa ilişkin iki ayrı takip yürütüldüğü iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....
Bu maksatla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptırır” düzenlemesi yer almaktadır Yukarıdaki açıklamalar ışığında, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız takipte, takip talebi üzerine icra dairesince İİK'nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesini beklemeden satış hazırlıkları işlemine başlanacağından, muhafaza ve kıymet takdiri işlemleri yapılmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Zira somut olayda satışa hazırlık işlemleri dışında takibe devam edilip satış talebinde bulunulması satış kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece İİK’nun 150/d maddesi gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle tüm işlemlerin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının, davacıya borcu nedeniyle aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek ,davalının itirazının iptaline, takibin devamına ,icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 18.07.2017 tarihli hesap kat ihtarnamesine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacı borçluya ödeme emri 15/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, 28/12/2018 tarihinde açılan dava ile takipte haczedilen taşınmazlar üzerinde aynı bankaya kredi borcu nedeni ile kurulan ipotek bulunduğu, bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekirken ilamsız takip başlatmasının yerinde olmadığı, ayrıca müvekkilinin ortaklıktan ayrılması ve durumun alacaklıya bildirilmesi nedeni ile müvekkili aleyhine takip yapılamayacağı belirtilerek takibin iptali istenilmiş, mahkemece davacı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK.'...
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre itirazın iptali ilamı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilecektir. Borçluya icra emri tebliği ise gerekmez....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre itirazın iptali ilamı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilecektir. Borçluya icra emri tebliği ise gerekmez....
Ancak; davalı tarafın istinaf aşamasında savunmalarını sunduğu; bu kapsamda, borçlunun konkordato talebinde bulunduğunu takipten sonra öğrendiğini, takibin şekline göre İİK.nun 62. Maddesine göre ilamsız takipte her türlü itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğini, İcra Mahkemesine yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağını, bu durumda davanın reddi gerekirken kabulüne ve takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İİK.nun 62. Maddesine göre ilamsız takipte her türlü itiraz icra dairesine yapılması gerekmekte ise de takibin iptaline yönelik şikayetlerin İİK.nun 16....