Alacaklının talebi üzerine ya da kendiliğinden ilamsız icra takiplerine ilişkin ödeme emri göndermesi açıkça yasanın emredici hükmüne aykırı olacaktır. Pek tabidir ki elinde ilam olan bir alacaklının ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapması da hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacaktır. Nitekim ilamlı icra takibinde borçlunun itirazı takibi durdurmayacağı gibi itfa ve imhal itirazlarının ispatı ancak "yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle" (İİK. m. 33) mümkün olacaktır. Halbuki ilamsız icra takibinde itiraz üzerine takip duracak ve alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurarak olumlu karar alması gerekecektir. Yine ilamlı icra takibini alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken(İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir....
Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz" şeklindeki düzenleme ile itirazın hükümden düşürülmemesi halinde, ikinci kez ilamsız takip yapılamayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu hüküm kıyas yolu ile İİK 67. maddesine de uygulanmaktadır. Bu nedenle aynı alacakla ilgili takip yapıldığı takdirde bu takip itiraza uğramış ve itirazın kaldırılması veya iptaline ilişkin bir talepte bulunulmamış ise bu madde hükmüne istinaden yeni bir takip yapılamaz. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/14803 esas sayılı dosyası ile 27/08/2012 tarihinde davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, alacaklı davacı tarafından bu defa 18/06/2013 tarihinde ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/14435 esas sayılı takibi başlatıldığı ve her iki takibin de aynı alacağın tahsili amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davacı tarafından davalı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu , davalı tarafından icra dosyasına beyanda bulunulduğu ,icra müdürlüğü tarafından borca itirazda bulunulduğu gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği ,davacı vekili tarafından itirazın geçerli olmadığı ileri sürülerek takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği , icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verildiği ,icra müdürlüğünün işlemine karşı şikayette bulunulduğu ,şikayetin kabul edilmemesi halinde itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan tedbir nafakası alacağına dayalı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun süresinde borca itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla, alacaklının itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Nitekim ilamlı icra takibinde borçlunun itirazı takibi durdurmayacağı gibi itfa ve imhal itirazlarının ispatı ancak "yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle" (İİK. m. 33) mümkün olacaktır. Halbuki ilamsız icra takibinde itiraz üzerine takip duracak ve alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurarak olumlu karar alması gerekecektir. Yine ilamlı icra takibini, alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken(İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK.'nun 36.maddesini, bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir....
İcra müdürlüğüne yazılan talimatta borç miktarının 1.559.649,08 TL gösterildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak; itirazın iptali ilamında hükmedilen inkar tazminatının talep edilebilmesi için icra emri düzenlenmesi gerektiğini ileri sürerek, icra emri tebliğ edilmesi için icra dosyasında yapılan işlemlerin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır.Bu nedenle alacaklı itirazın iptali kararını sunarak itiraz üzerine durmuş olan ilamsız icra takibinde borçlunun mallarının haczini isteyebilir....
İsviçre’de menfi tespit davası 1994 yılında İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.(SchKG.m.85.a). İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında icra takibine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmasını kabul etmemiştir. (BGE 125 III 149 E.2c (Meier Isaak:İsviçre Hukuku Açısından İcra Hukukunun Güncel Sorunları, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukçıları Toplantısı-VII, 24-25 Ekim 2008, s.89). IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir....
Hukuk Dairesi'nin ilamsız icra takibinde derdestlik iddiasının borca itiraz şeklinde ileri sürülmesi gerektiğine ilişin kararları bulunmaktadır. Ancak ilamlı icra takibinde şikayet yolu ile ileri sürülebileceği Yargıtay 12. Hukuk Dairesince kabul edilmektedir. İlamsız icra takibinde derdestlik (mükerrerlik) itirazının icra dairesine itiraz olarak ileri sürüleceği görüşünün kabulü halinde borçlu süresinde itiraz etmez ise takip kesinleşmiş olduğundan takip konusu alacağı ikinci kez ödemek zorunda kalabilir. Borçlu icraya itirazında sadece derdestlik itirazında bulunmuş ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesi alacaklının, takip konusu alacağa ilişkin olmayan bir itirazın, iptali için dava açılamayacağı, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinde talep edebileceği görüşündedir. (19. HD. 31.01.2012, 7096/1196)....
Hukuk Dairesi'nin ilamsız icra takibinde derdestlik iddiasının borca itiraz şeklinde ileri sürülmesi gerektiğine ilişin kararları bulunmaktadır. Ancak ilamlı icra takibinde şikayet yolu ile ileri sürülebileceği Yargıtay 12. Hukuk Dairesince kabul edilmektedir. İlamsız icra takibinde derdestlik (mükerrerlik) itirazının icra dairesine itiraz olarak ileri sürüleceği görüşünün kabulü halinde borçlu süresinde itiraz etmez ise takip kesinleşmiş olduğundan takip konusu alacağı ikinci kez ödemek zorunda kalabilir. Borçlu icraya itirazında sadece derdestlik itirazında bulunmuş ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesi alacaklının, takip konusu alacağa ilişkin olmayan bir itirazın, iptali için dava açılamayacağı, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinde talep edebileceği görüşündedir. (19. HD. 31.01.2012, 7096/1196)....
Hukuk Dairesi'nin ilamsız icra takibinde derdestlik iddiasının borca itiraz şeklinde ileri sürülmesi gerektiğine ilişin kararları bulunmaktadır. Ancak ilamlı icra takibinde şikayet yolu ile ileri sürülebileceği Yargıtay 12. Hukuk Dairesince kabul edilmektedir. İlamsız icra takibinde derdestlik (mükerrerlik) itirazının icra dairesine itiraz olarak ileri sürüleceği görüşünün kabulü halinde borçlu süresinde itiraz etmez ise takip kesinleşmiş olduğundan takip konusu alacağı ikinci kez ödemek zorunda kalabilir. Borçlu icraya itirazında sadece derdestlik itirazında bulunmuş ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesi alacaklının, takip konusu alacağa ilişkin olmayan bir itirazın, iptali için dava açılamayacağı, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinde talep edebileceği görüşündedir. (19. HD. 31.01.2012, 7096/1196)....