İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği görülmektedir. Bu hale göre borçlunun zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesi öncesine ilişkin olup, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....
İcra Müdürlüğünün 2015/13730 E. sayılı dosyasındaki takibin iptaline ve icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. ... 1. İcra Mahkemesince, davacı vekilinin istemi ... 8. İcra Müdürlüğünün 2015/10355 Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline yönelik olup, ... 8. İcra Müdürlüğünün işlemlerinden kaynaklanan şikayet ve itirazlarda davaya bakma yetkisi İİK'nin 4. maddesi gereği ... İcra Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. İcra Mahkemesi ise davacı vekilince 28.01.2016 tarihli yazılı beyanında davaya konu icra takip dosyasının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/13730 Esas sayılı dosyası olduğunu belirttiği, ... 1. İcra Mahkemesine verilen dava dilekçesinde icra takip dosyasının hatalı bildirilmesi nedeniyle yetkisizlik kararı verildiği, davaya konu icra takip dosyasının ... 2. İcra Müdürlüğünün dosyası olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin ... İcra Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Alacaklı bu süre içinde dava açarsa, bu davanın sonucuna kadar takip durmaya devam eder. Alacaklı bu davayı kazanır ise duran icra takibine devam edilir. Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Dosyada mevcut hacizler kalkar. Dolayısıyla İİK'nın 33/a-2. maddesi hükmü gözardı edilerek, bu aşamada icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yasal olarak olanaklı olmadığından, hacizlerin kaldırılması isteminin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 2....
tarihli tensiple icranın geri bırakma kararı olduğundan ayrıca T.Vakıfbank T.A.O'nun harçtan muaf olduğu, yatırması gereken bir harç varsa dahi ilgili kurum tarafından harç tahsil müzekkeresi ile tahsil edilebileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlu bankanın icranın geri bırakılması harcından muaf olmadığını, mehil vesikasının borçluya, sadece tehiri icra kararını mehil süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinden almak için değil harcını yatırıp icra dosyasına sunması işlemleri içinde verildiğini, bu nedenle harcı yatırılmamış ve icra dosyasına sunulmamış bir tehiri icra kararına, sırf mahkemesine gönderilmiş olduğundan bahisle geçerlilik tanıyıp talebin reddinin yasaya aykırı olduğunu, süresinde sunulmayan tehiri icra kararı dolayısıyla teminat mektubunun derhal paraya çevrilmesi gerektiğini belirterek Adana 1....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 33 md. gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken İİK 169- a/5 gereğince verilen hükmün ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Bu itibarla mahkememizce alacaklının alacağını icra vasıtasıyla tahsil etme talebinde bir usulsüzlük olmadığı nazara alınarak, TBK'nun 100. maddesi ve İİK'nun 33. maddesi gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabul kısmen reddine, İstanbul 23. İcra Müdürlüğü'nün 2015/32795 Sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden; 92.602,91 TL bakımından İİK md.33 gereği icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takipte 16.01.2020 tarihi itibariyle 7.687,46 TL bakiye borcun bulunduğunun tespitine" dair karar verildiği görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Gölpazarı İcra Müdürlüğünün 2019/36 Esas sayılı dosyası ile müvekkil hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipoteğin kaldırılması için Gölpazarı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/4 Esas dosyası ile davalı T3 dava açıldığını davanın halen derdest olduğunu, icranın ilamlı yapılabilmesi için ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcunu içermesi gerektiğini, icraya konu edilen belgenin yalnızca ipotek belgesi olduğunu, bu belgenin kıymetli evrak niteliği taşımadığını, alacaklı olduğu iddia edilen tarafın ipotekte borçlu gözüken taraf ile arasında ticari bir ilişki olmadığını, teminat ipoteğinden dolayı alacak iddiasının genel mahkemede alacak kesinleştirilmeden ilamlı icra takibinin yapılamayacağını, Bakırköy 40....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı borçlu tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde şikayet dilekçesi esasında ilamlı takip öncesi ödemeye dayalı olsa da dilekçenin 5. maddesinde "15.05.2018 tarihli sözleşmenin olmayan ilam niteliğinden yararlanıldığı" belirtilerek 15.05.2018 tarihli sözleşmenin ilam niteliğinde olmadığınnın da iddia edildiği, ilamla takiplerle ilgili herhangi bir şikayette takibe dayanak belgenin ilam niteliğinin olmadığı kamu düzeni gereğince resen dikkate alınmasının gerektiği, (İİK 32. ve 38. maddeler) (Yargıtay 12.H.D 2018/5079 Esas, 2019/810 Karar; 2020/1342 Esas, 2279 Karar) somut olayda; ilamlı takibe dayanak yapılan 15.05.2018 ve 26.10.2015 tarihli sözleşmeler incelendiğinde 15/05/2018 tarihli ek sözleşmede yalnızca "Avukatlık Yasasının 35/A maddesine göre anlaşma yapıldığı ve önceki senetlerin geri verilip yeni senetler...
İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez." denildiğini, şikayet konusu ilama dayalı bir önlem nafakası olduğunu, kanun düzenleyicinin icranın geri bırakılması kurumunun kullanılmasına rıza göstermediği böylesi elzem bir durumda kararın istinaf aşamasında olması ve kesinleşmediğinden icra edilemeyeceği kanaati hukuka aykırı ve vatandaşın hakkına ulaşmasını geciktirmeye yönelik, önlem nafakasının ruhuna ve özüne ve kanun koyucunun amacına aykırı bir yaklaşım olacağını, bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama harç gider ve ücreti vekaletin davalıdan tahmilini talep etmiştir....
Uyuşmazlığın; ilamlı takipte ödeme iddiasına dayalı takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/29039 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine Kayseri 7. Aile Mahkemesinin 2021/506 Esas 2021/597 Karar 02/09/2021 tarihli ilamına dayalı olarak 13.250,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, icra harç ve giderleri ile her ay devam eden 2.000,00 TL nafaka ile avukatlık ücretinin tahsili talebi ile 31/05/2022 tarihinde örnek:4- 5 ilamlı takibe geçildiği, icra emrinin borçluya 07/06/2022 tarihinde tebliği üzerine 7 günlük yasal süre içerisinde 14/06/2022 tarihinde İİK'nun 33/1 maddesine dayalı itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunulduğu görülmüştür....