CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin takibin geri bırakılmasını sağlayacak bir belgeye dayanmadığını, davadaki itfa iddiasının taraflar arasında akdedildiği ifade edilen tediye makbuzu isimli belgeye dayandırıldığını, bu belgenin ilamlı icranın geri bırakılmasına imkan sağlayan bir niteliğinin bulunmadığını, sunulan belgeler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, belge itfa niteliğinde bir belge olmadığından mahkemece imza incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun ödeme iddiasını kabul etmediğini, işveren tarafından işçilere yapılacak ödemelerin banka aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/5781 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkili şirketler ile yetkilileri Fatih Akpınar ve Sıddık Akpınar hakkında konkordato talebiyle mahkemeye başvuruda bulunulduğunu, 03.07.2019 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini, 29.11.2019 tarihinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiğini bu nedenle icranın geri bırakılması gerektiğini, icra emrinde belirtilen miktarda bir borçlarının bulunmadığını, asıl borçlu ve ipotek verenler arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğunu ancak zorunlu takip arkadaşlığı bulunan şirket ve kişiler ayrılarak ayrı ayrı takip yapıldığını, taşınmaz maliki Fatih Üstün'ün takipte taraf olarak görünmediğini, ipotek akit tablosunda müvekkillerinin imzasının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo hukuku bakımından şikayet ve İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte taraf olmayıp, takip devam ederken sonuçlanan ve bedele dönüşen tasarrufun iptali davası sonucu verilen kararla hakkında 24/03/2021 tarihinde ilamlı takip başlatılan tüzel kişidir. Bu durumda, davacının ancak hakkında takip başlatıldıktan sonraki işlemler hakkında, takibin niteliğine göre itiraz veya şikayet yoluna başvurabileceği tabiidir. Davacı hakkındaki takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olmadığından, bu takip yoluna özgü ve yalnızca takip borçlusu tarafından yapılabilecek kambiyo şikayeti ile kambiyo takibine konu çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması istemleri bakımından aktif husumeti bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, İİK 36. Maddesi gereği icranın geri bırakılması ve takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra Dairesinin 2022/8143 Esas sayılı takip dosyasında 2.000,00 TL yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş, ilk derece mahkemesince 06/02/2023 tarihli ek karar ile kararın miktar itibariyle kesin olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, ilk derece mahkemesince karar verilirken maddi hata yapıldığı, verilen kararın kesin olsa dahi maddi hatadan kaynaklı olarak kaldırılarak düzeltilmesi gerektiği belirtilerek ek karara yönelik istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takipten önceki dönemde gerçekleşen itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Ankara Gayrimenkul Satış icra dairesinin 2021/1254 Esayılı uyap üzerinden yapılan incelemede; davacı borçlu şirket vekili tarafından davalı alacaklı şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçlu şirkete 26/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. 09.06.2020 tarihli ipotek resmi senedi incelendiğinde; alacaklı lehine Süleyman Öner adına kayıtlı olan Ankara Pursaklar Altınova mah. 646 ada 6 parsel 4 nolu ve 6 nolu bağımsız bölümler üzerine 250.000,00 TL bedelli ana para ipoteği tesis edildiği görülmüştür. İİK'nın 149/a maddesinin göndermesi ile sözü edilen takip için ilamların icrasına ilişkin hükümler uygulanacağından, borçlu, İİK'nın 33. maddesi uyarınca icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını isteyebilir....
İİK 32 m. uyarınca, para borcunu havi ilamın takibe konulması halinde, borçlunun süresi içerisinde icranın geri bırakılmasını isteme, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa iddiasıyla borca itiraz etme hakkı bulunmaktadır. 5- Nitekim somut olayda da, davalı borçlu, yasal süre içerisinde henüz kesinleşmeyen ilama konu alacağın tamamını icra dairesine yatırmış ve mehil vesikası almıştır. Mehil vesikası müddetince ve akabinde de icranın geri bırakılması kararı alınması halinde, ilama konu mahkeme kararı kesinleşinceye kadar borçlu aleyhine her hangi bir takip muamelesi yapılması mümkün olmadığı gibi, buna imkan tanıyan ihtiyati haciz kararı verilmesi de mümkün değildir. Zira, borcun icra veznesine depo edilmesi, İİK 265.maddesinde yer alan “ihtiyati haczin dayandığı sebepler” arasında kabul edilmeli ve söz konusu sebep ortadan kalktığı için de ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmelidir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu alacağın, ilamın karar tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra takibe konulduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş mahkemece, zamanaşımı süresinin başlangıcının kesinleşme tarihi olması gerektiği dayanak ilamda kesinleşme şerhinin olmadığı, kesinleşmiş olsa dahi kararın kesinleştiğinin davalı alacaklıya tebliğ edilmediği ve buna ilişkin bir iddianın dahi olmadığını belirterek, İİK’nun 33/a maddesindeki icranın geri bırakılması şartların oluşmadığı gerekçesi...
karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının bin lirayı geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir....
İİK 71/son madde gereğince borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki evrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülürse İİK 33/a hükmü kıyasen uygulanacaktır. İİK 33/a maddesi gereğince borcun zaman aşımına uğradığı, zaman aşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. İİK 33/a-son madde gereğince icranın devamına karar verilmesi halinde İİK 33/son madde uygulanır. İİK 33/son madde gereğince borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlunun İİK 72 madde gereğince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini isteme hakkı saklıdır. İİK 33/a maddeye göre geri bırakma kararı verilirse alacaklı umumi mahkemelerde alacağın zaman aşımına uğramadığı tespitini isteyebilecektir. İcra İflas Kanununda yukarıda açıklanan düzenlemeler gereği borcun takibin kesinleştiği tarihten sonraki aşamada zaman aşımına uğradığı veya uğramadığı iddiaları İcra Hukuk Mahkemesince incelenecektir....