Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, kıdem tazminatı alacağı için davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ve itiraz nedeni ile takibin durduğunu bu sebeple davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalını % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/253 Esas sayılı tasarrufun iptali konulu davasında 14.10.2019 tarihli ihtiyati haciz kararıyla Gaziosmanpaşa 6.İcra Müdürlüğünün 2019/97665 Esas sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde tasarrufun iptali talep edilen taşınmaz kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, karar gereği 15.10.2019 tarih ve 8398 yevmiye sayısı ile ihtiyati tedbir şerhi uygulandığı, tasarrufun iptali davası açılmasından sonra alınan ihtiyati haciz dava sonuna kadar devam edeceğinden takibin düşmesinin söz konusu olmayacağı, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....

    evrak üzerinde, icra dosyası celp edilip incelenmeden, şikayet dilekçesindeki iddiaların satışın durdurulmasını gerektirmediğini, iddiaların ihalenin feshi davasında ileri sürülebileceği belirtilerek, satış işleminin iptaline ilişkin şikayetin ve satışın durdurulması talebinin kesin olarak reddine karar verildiği ancak takibin iptali talebi yönünden bir karar verilmediği görülmektedir....

      Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takipte, borçlunun derdestlik itirazı ve alacaklının banka veya kredi kuruluşu olmadığından bahisle limit ipoteğine dayalı olarak İİK'nın 149 ve 150/ı maddesi uyarınca ilamlı takip yapılamayacağını öne sürdüğü, mahkemece takibin kredi kuruluşu tarafından başlatılmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından, aynı rehin belgesine dayalı olarak alacaklı İş Bankası tarafından başlatılan İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2011/1606 E. sayılı takip dosyasını 18.11.2013 tarihinde temlik aldığı, ancak takip dosyasının düştüğü anlaşılmakta olup, bu husus davalının da kabulündedir. Haliyle düşen ipotekli takibin yenilenmesi söz konusu olamayacağından İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2020/123 E.sayılı takip mükerrer bir takip olmayıp önceki takibin devamı niteliğinde olmayan yeni bir takiptir....

      şartsız borç ikrarını içeren kesin ipotek olmadığından takibin açılmaması gerekirken açıldığını, davalı tarafından da ilamsız takip talebinde bulunulması gerekirken ilamlı takip talebinde bulunulduğunu, bu sebeple icra emrinin iptali gerektiğini, dilekçe ekinde sunmuş oldukları Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere "ipotek ya da alacak bankadan temlik alınsa dahi temlik alan İİK 150/I maddesindeki kredi veren kuruluşlardan olmadığı müddetçe ki bu dosyada alacaklı davalı gerçek kişidir- ilamlı takip yapamayacağı ve bu hususun süresiz şikayete tabi olduğunun" hüküm altına alındığını, usulsüz olarak açılmış icra dosyasında müvekkillerinden T2 ait Kütahya İli Merkez İlçesi 30 Ağustos Mah. 523 Ada 97 Parselde kayıtlı 1....

      Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; daha önceki takip dosyasının ödenerek infaz edildiğini, bozma üzerine verilen kararla yeni bir alacak doğduğundan, mecburen 2. ilamlı takibin başlatıldığını, mükerrerliğin söz konusu olmadığını, davanın reddinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, ilamlı icra takibinde , mükerrerlik nedeniyle takibin iptali, aksi takdirde bakiye borcun belirlenmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde; “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” hükmü yer almaktadır....

      DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu ilamın eda hükmü içermediği ve borcun bir kısmının takipten önce ödendiği iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi, yeniden belirlenmesi de mümkün değildir....

      İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; takibe konu ilamın tapu iptali ile tescil olmadığı takdirde alacak davasına ilişkin olduğu, takibe konu ilamın kesinleşmeden infazı mümkün olmayan ilamlardan olduğun gerekçesi ile şikayeti kabulüne, takibin davacı T1 yönünden iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; Asliye Hukuk Mahkemesi kararında tapu iptali tescil olanağının bulunmadığı sonucuna varılarak, tapu iptali tescil talebinin şartlar oluşmadığından reddine, alacak kısmı bakımından kabulüne karar verildiğini, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının 4.İcra Hukuk Mahkemesi davacısı dışında başkaca 3 davalı tarafından temyiz edilmiş ve halen Yargıtay incelemesinde olduğunu, icra takibine konu edilen 1....

      Dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde takibin iptali istemine ilişkindir....

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin ve takibin iptali istemi olduğu anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu