Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/376 Esas 2014/344 karar sayılı ilamına dayalı olarak toplam 195.397,83 TL nin tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, kararda tapu iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de davadaki talebin tapu iptali ve tescil olduğu, icrası için kesinleşmesi gerektiği gerekçesi ile, şikayetin kabulü ile takibin davacı borçlular yönünden iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/376 Esas 2014/344 Karar nolu ilamının davacılar tarafından temyiz edildiğini, diğer davalıların temyiz etmediklerini, Asliye Hukuk Mahkemesi kararında tapu iptali tescil olanağının bulunmadığı sonucuna varılarak, tapu iptali tescil talebinin şartlar oluşmadığından reddine, alacak kısmı bakımından kabulüne karar verildiğini, Kayseri 1....

O halde mahkemece, tespit ilamının eklentisi niteliğindeki yargılama giderleri, vekalet ücreti ve faizinin ancak kesinleşmesi halinde ilamlı takibe konu edilebileceği gözetilerek şikayetin kabulü ile takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile Büyükçekmece 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı vekili tarafından Pendik 2. Aile Mahkemesinin 2006/357 Esas sayılı dosyasından verilen 12.10.2011 tarihli kısa karara dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. HMK.nun 301. maddesinde "Hüküm yazılıp imza edildikten ve mahkeme mührü ile mühürlendikten sonra nüshaları yazı işleri müdürü tarafından taraflardan her birine makbuz karşılığında verilir ve bir nüshası da gecikmeksizin diğer tarafa tebliğ edilir. Hükmün bir nüshası da dosyasında saklanır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra edilebilirlik şerhi kararı kesinleşmediğinden ilamla ilgili yapılan ilamlı takibin iptali gerektiğini, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, yerel mahkemece HMK 31.maddesi hükmüne uyulmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin durdurulması ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği iddiasına dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2019/41567 Esas sayılı takip dosyası ile davalı - alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1721- 2019/1337 E.K.sayılı ilamına istinaden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmektedir. İlamlı icra takibinin taraflar arasında düzenlenen 26/03/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile ekindeki anlaşma belgesine İstanbul 7....

    sayılı dosyasının incelenmesinde; İcra edilebilirlik şerhi verilen 20/08/2020 tarihli arabuluculuk tutanağına dayanılarak yapılan takibin iptali istemiyle şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesince arabuluculuk tutanağının eda hükmü içermediğinden ilamlı takibe konu edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. Bahsi geçen Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlık, icra edilebilirlik şerhi taşıyan 20/08/2020 tarihli arabuluculuk tutanağının ilamlı takibe konu edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Alacaklının, ilamlı icra takibi yapabilmesi için, elinde bir mahkeme ilamı veya kanunların mahkeme ilamı niteliğinde saydığı bir belgenin bulunması gerekir....

      Hukuk Dairesinin 2018/2618 Esas 2019/947 Karar sayılı ilamına istinaden 19/08/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığının belirtildiğini, söz konusu takibin haricen tahsil ile kapatıldığının da karar metninde mevcut olduğunu, ilamlı takipte mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliği taşımadığını, tahsil yolu ile kapatılan Soma İcra Dairesinin 2019/2468 Esas sayılı takip dosyasında borcun ödendiğini ispatlar nitelikte resmi dairelerce düzenlenmiş belge ve makbuzların mevcut olduğunu, takip alacaklısının söz konusu ilamdan doğan alacağına kavuştuğunu, ödeme belgelerinin İİK'nın 71/1. maddesinde takibin iptali için öngörülen imzası ikrar edilmiş belge niteliğini taşıdığını, takibin haricen tahsil ile sona erdiği açıkken, derdest bir takip bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddedilmesinin aşırıya kaçan bir şekilcilik olduğunu, yerel mahkeme tarafından tahsilde tekerrür yaratan şikayete konu ikinci takibin usule uygun bulunduğunu, gerek davalının, gerekse mahkemenin gerekçeli kararında...

      Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçluların takibe dayanak ilamın eda hükmü içermediğinden ve faize ilişkin hüküm bulunmadığından bahisle takibin ve icra emrinin iptali talebi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacağın likit olmadığı, hükmün eda hükmü içermediğinden ilamlı takip konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davacı borçlular vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ......

        Aile Mahkemesinin 2020/53 Esas Sayılı İlamının Hüküm Kısmında: Davalı Adına Kayıtlı Sarıçam İlçesi 664 Ada 16 Parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından 3 ay içinde satılacağı ve satış bedelinden 500.000 TL'nin davacı Elif'e ödeneceği hükmü olduğunu, Bu hükümün eda niteliğinde olduğunu, mahkemenin belirttiği şekilde bir tespit olmadığını, ilamlı icra takibine konu edilen bir alacak hükmünü içerdiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, takibin ilama aykırı olduğu iddiasıyla takibin iptali talebine ilişkindir. Alacaklı Elif Özdemir tarafından borçlu Tevfik Kocatürk aleyhinde Adana 4. Aile Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve 2020/35 esas 2020/119 karar sayılı ilamına istinaden 500.000,00 TL maddi tazminat alacağının tahsili amacı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır....

        Anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebilir. İlamın yargılamasında yer almayan takip konusu borcun ne kadarlık kısmından sorumlu olduğu ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesi, ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Bu nedenlerle Mahkeme’ce şikayetin kabulü ile şikayetçi yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

          İcra emrinin tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine yada takibin iptaline değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu