Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte davalı tarafın cevap dilekçesinde bildirdiği iflas talepli dosyaların getirtilmesi ve incelenmesi suretiyle eldeki davaya müdahil olarak katılan...'in talepleri ve temlik alınan/ temlik edilen kısım itibariyle derdestlik bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken davanın eksik inceleme ile kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Dosyada davaya müdahil olarak katılan ve müdahillik talebi 03/03/2021 tarihli oturumda kabul edilen...'in karar başlığında gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı" olduğu kabul edilmiştir. Bozma kararı sonrasında Kooperatifi temsil yetkili olarak ... ... 'ın herhangi bir yöneticiyle müşterek temsile yetkili olduğu anlaşıldığından ve halen ... ... ve ...'...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "İlamlı takipte fazlaya ilişkin hak saklı tutulmasa bile, zamanaşımı süresi doluncaya kadar alacaklı, takibinde eksik istediği faiz alacağını aynı icra dosyası üzerinden isteyebileceği gibi, bağımsız ilama bağlı faiz alacağı için ikinci bir takip de yapabilir. Alacaklı, ilk takip dosyasında ilama dayanan alacak için işlemiş faiz miktarını açıkça sınırlandırmışsa bakiye faiz alacağı için aynı takip dosyasından takibini sürdüremez; ancak bu alacak için ayrı bir takip yapması mümkündür. (Aynı yönde Y. 12. HD, 08.10.2009, E. 2009/9843, K. 2009/18424. ve Y. 12. HD, 16.07.2007, E. 2007/12433, K. 2007/14692.) Somut olayda İstanbul 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/11610 esas sayılı ilamlı icra takibinde talep edilen faiz miktarı ve faiz oranı (yasal faiz oranı) belirtilmek suretiyle takip alacaklısı şikayetçinin faiz alacağını sınırlandırdığı görülmektedir. Bu sebeple aynı takip dosyasında Yargıtay 8....

    Somut olayda, şikayetçi borçlunun ilama aykırılık ve eda hükmü içermeyen ilam hakkında ilamlı takip yapılamayacağına dair iddialarının da bulunduğu, ancak mahkemece, bu iki hususta inceleme yapılmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun mükerrer takip şikayeti dışındaki sair şikayetleri konusunda da inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu iki konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/64 E. 2017/266 K. sayılı kararı ile takibin 107.000 TL üzerinden kaldığı yerden devamına şeklinde kararı verildiğini, ilama aykırı olarak takipte hesaplama yapıldığını, yine müvekkiline gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu beyanla, ilama aykırı olarak düzenlenen bakiye borç muhtırasının ve usulsüz olarak müvekkiline gönderilen tebligatın iptaline karar verilmesini istemiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklı vekili olarak takip dosyasında vekaletnamesinin yer aldığını, davacı borçluya gönderilen bakiye borç muhtırasının son adreslerine tebliğe çıkarıldığını ve alacaklı vekiline de aynı tebligatın yapıldığını, dosya hesabının ilama aykırı olarak düzenlendiği iddiasının icra dairesi işlemi olduğunu takip alacaklısı olarak taraflarına herhangi bir sorumluluğun yüklenemeyeceğini, ilama yönelik yapılan takibin durdurulamayacağını beyan ederek, davanın ve davacı borçlunun tüm iddia ve taleplerinin reddini istemiştir....

      (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/1797 ESAS, 2021/218 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25 İcra Müdürlüğü'nün 2018/452 esas sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, bahse konu dosya borçlusu TOKİ vekilince yapılan itiraz neticesinde ilgili icra memurunun takip sonrası işlemesi gerekli faizi hesap dışı bırakarak dosya kapak hesabı aldığını ve müvekkiline yapılan reddiyatın eksik şekilde yapılmasına sebebiyet verdiğini, icra müdürü tarafından verilen bu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını istemiştir....

        tazminat ve yargılama giderleri, bağlı olduğu icra dosyasının dosya hesabına eklendiğini, istinafa konu bu ilama dayanak bilirkişi raporunda ise bu kalemlerin hesaba dahil edilmediğini, esasen farkın büyük çoğunluğunun bu meblağdan kaynaklandığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Davalı vekili İstinaf dilekçesinde davacının İstanbul 1. icra Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 2016/20 esas sayılı dosyada kapak hesabına itiraz ettiğini, bu dosyada kapak hesabının yeniden incelendiğini, davacının karara karşı İstinaf yoluna başvurduğunu, dosyanın halen derdest olduğunu, hal böyle iken davacı kurumun tarafları konusu ve sebebi aynı olan bir dava daha açtığını beyanla açılan davanın derdest dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece, 2018/384 Esas- 2020/1017 karar sayılı karar ile Şikayetin REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi tarafından hesaplanan tutar ile İstanbul 1....

        HD'ce davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, 04/09/2019 tarihinde tebliğ edilen ikinci icra emrinde takip öncesi faizin 18.141,00 TL olarak talep edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının faiz yönünden bozulduğunu, dosya alacağının icra müdürlüğünce 269.923,31 TL olarak hesaplandığını, bu hesaplamanın İstanbul Bam kararına uygun olmadığını, dosyanın uzman bilirkişi eli ile İstanbul Bam kararına uygun şekilde hesaplanması gerektiğini belirterek icra emrinin işlemiş faiz yönünden iptaline, işlemiş faizin 28/06/2017 tarihli icra emrinde yazıldığı üzere 15.127,39 TL olarak tespitine, fazla yatırılan teminatın taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; hesaplamaların ilama ve yasalara uygun olduğunu, itirazların bilirkişi incelemesine muhtaç olduğunu, mehil vesikası talebi üzerine miktarın itirazı kayıt sunulmaksızın ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na AYKIRILIK HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen “Vergi Usul Kanunu'na aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 15.01.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu