Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2012 tarihli, 2011/340 E.-2012/52za K. sayılı kararının hüküm bölümünde “...kira parasının...1.200,00 TL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. Borçlunun istemi ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece icra emrinde istenen asıl alacak ve faizine ilişkin miktarlar için icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi 11.06.2008 tarih 2007/71 Esas, 2008/585 Karar sayılı kararında “… aylık kira bedelinin 13.5000,00 YTL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. İstem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayetin esası incelenerek karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddi isabetsizdir....

      Borçlunun şikayeti takipte istenen faiz ve oranının fahiş talep edildiğine ilişkindir. Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir. Bu durumda, Mahkemece takibin henüz sonlanmadığı ve takip dayanağı ipotek resmi senedinde, "taşınmazın 40.000.00 TL bedelle bila faiz ve fekki bildirilinceye kadar süreyle ipotek tesis edildiği" nazara alınarak, takipten öncesi için ihtarla borçluya verilen sürenin dolmasıyla temmerrüdün oluştuğu (borcun istenebilir hale geldiği) ve bu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesine göre yasal faiz istenebileceği, yine aynı şekilde takip tarihinden sonrası için de, değişen oranlarda yasal faizin talep edilebileceği dikkate alınarak, borçlunun faize yönelik itirazının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isibatesizdir....

        Mahkemece, borçlu vekilinin takip öncesi faize de itiraz ettiği dikkate alınarak yukarıda bildirilen ilkeler ışığında, her iki tarafın da bildirdiği tüm bankalardan faiz oranları getirtilerek, 27.11.2014 tarihli muhtıranın denetlenmesi ve yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; borçlunun, takipte fazla işlemiş faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. ( HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle alacaklı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddine ,sair temyiz itirazlarının ise bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

          Borçlu vekilinin talebi ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olup, süresiz olarak ileri sürülebileceğinden sair temyiz itirazlarının reddine, Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. (HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas, 2000/746 Karar) Bu durumda Mahkemece faize ilişkin hesap yapılarak fazlaya ilişkin kısmın iptaline karar vermek gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23.10.2001 tarih ve 2001/238 E, 2001/438 Karar sayılı ilamında belirtilen nafaka alacağı dışında ilamda yer almayan talepler yönünden borçlu olmadığına ilişkin iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir....

              Borçlunun, yukarıda belirtilen borç muhtırasına yönelik iddiaları, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                niyet tazminatına hükmedilmemesinin de usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2020/68 ESAS- 2021/455 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2020/1261 Esas sayılı dosyası ile yürütülen takipte ilama aykırı faiz hesabı yapıldığını, dayanak ilama göre 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının döviz mevduatına fiilen uyguladığı faiz oranları kullanılması gerekirken bu oranları aşacak şekilde Merkez Bankasına bildirilen azami faiz oranlarının uygulandığını bildirerek, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....

                Takip tarihinden önce, ipotek süresinin sona erdiğine yönelik şikayet, takibin dayanağı olan ipotek akit tablosunun ilam mahiyetini kaybettiği iddiasını içerdiğinden ilama aykırılık şikayeti kapsamında değerlendirilmelidir. İlama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz olarak icra mahkemesine bildirilebilir. Somut olayda, şikayetçi, süreli ipoteklerde ipotek süresinin sona ermesinden sonra icra takibi yapılamayacağı, takibe dayanak ipoteğin kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, teminat ipoteği niteliğinde olduğundan icra emri gönderilemeyeceğinden bahisle icra takibinin iptalini talep ettiğinden icra mahkemesince, şikayetin ilama aykırılık şikayeti olarak nitelendirilip, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

                UYAP Entegrasyonu