Mahkemece borçlu tarafın faize yönelik şikayetinin kabulüne, icra emrinin 76.203.74 USD işlemiş faiz yönünden iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-) Borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Borçlu tarafın şikayet sebepleri arasında, ilamda vekalet ücreti miktarı belirtilmediği halde icra emrinde 28.247,00 TL vekalet ücreti talep edilmesinin ilama aykırı olduğu iddiası da bulunmaktadır. Mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda, anılan ilama aykırılık şikayeti hakkında da değerlendirme yapılarak oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması yoluna gidilmiştir....
Borçlunun, takipte ilama uygun talepte bulunulmadığı yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde ayrı ayrı iadesine 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlama aykırılık süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu, icra takibinin dayanağı olan Mahkeme ilamının Yargıtay'ca "İdare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına" ifadesiyle onandığı, borcun ve fer’ilerinin bu kapsamda hesaplanması gerektiği, İdarece 715.806,96 TL ödenerek borcun tamamen kapatıldığı, bu nedenle 15.08.2013 tarihli bakiye borç muhtırasının usulsüz olduğuna ilişkindir. Bu hali ile anılan şikayet, muhtıranın ilama aykırı olduğu şikayeti olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda şikayet kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece şikayetin süresiz olduğu düşünülerek işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilama dayalı takipte, borçlunun icra emrinde ilama aykırı faiz talep edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılmasının ardından, tarafların duruşmaya gelmemesi nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına ve süresinde yenilenmemesi üzerinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir....
DAVA KONUSU : İlama Aykırılık Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklılar tarafından Giresun İcra Müdürlüğünün 2021/4923 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin dayanak ilama aykırı olduğunu, zira dayanak ilamda hükmedilen tazminat bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına yönelik karar verildiğini, buna karşın alacaklı vekilince takip talebinde 6183 sayılı kanun uyarınca gecikme faizi talebinde bulunulmasının ilama aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar cevap dilekçesi sunmamış, davalılar vekili duruşmalardaki beyanında özetle davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının-borçlunun takipte ilama aykırı olarak alacak kalemleri talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı)....
Şti aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 4- 5 icra emrinin gönderildiği, davacı borçlu tarafından ilama aykırılık nedeniyle takibin iptali istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İlamlı icrada; borçlu, ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. Somut olayda, takibin ilama dayanması nedeniyle ilama aykırılık şikayetinin süresiz olarak şikayet edilebileceği dikkate alındığında takibe dayanak ilamın Kayseri 3. İş Mahkemesi'nin 29/03/2023 tarih 2019/813 Esas 2023/168 Karar sayılı ilamı olduğu, ilamın incelenmesinde, işbu dava dosyası davalısı davacı, davalıların ise dava dışı borçlular Uluer Eğitim Hizmetleri A.Ş ile Ema İnş. Elektrik Enerji ......
Öte yandan, tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, yukarıda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Somut olayda; alacaklı tarafından, borçlu aleyhine ilk olarak 23.05.2014 tarihinde, .... İcra Dairesi’nin 2014/8216 Esas sayılı takip dosyası ile ..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.03.2014 tarih, 2009/167 Esas ve 2014/104 Karar sayılı ilamı gereği takip başlatıldığı, yine aynı ilama dayalı olarak 26.05.2014 tarihinde ikinci takibin başlatıldığı fakat alacaklı talebi ile 30.05.2014 tarihinde ilk takip dosyasının işlemden kaldırıldığı, dolayısıyla son takip dosyası yönünden usul ekonomisine aykırılık nedeniyle derdestlik halinin oluşmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece davanın reddine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, borçlunun ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz istenmediği ve ilamda belirlenen brüt tutarların net miktarları üzerinden takip yapılması gerekirken brüt miktarlar üzerinden takip yapılmayacağı yönündeki şikayetler, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesine göre, süresiz olarak İcra Mahkemesi'nce incelenmelidir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı karar) Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. .........