Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dava; ilamlı takipte ilama aykırılık şikayeti olup, dayanak ilamda küçük ... lehine karar tarihi olan 20.01.2014 tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir, bilahare kararın kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesine rağmen, alacaklı tarafından Aile Mahkemesi dava tarihi olan 30.05.2012 tarihinden itibaren aylık 200 TL alacak yönünden takip başlatılmış, mahkemece; takip talebinin ilama aykırı olduğu gerekçesiyle takibin tümden iptaline karar verilmiş ise de; küçük ... yönünden karar tarihi olan 20.01.2014 tarihinden ...'...

    Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlu ... vekili, yapılan takipte faiz hesaplamasının yanlış olduğunu borçlu bankanın harçtan muaf olmasına rağmen dosya hesabında harç hesaplaması yapılmasının ilama aykırılık teşkil ettiğini belirterek, icra emrinin iptalini istemiş, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda faize yönelik şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından harca yönelik şikayetinin değerlendirilmediği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin, İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri arasında borçlu bankanın her türlü harçtan muaf olduğu, bu nedenle harcın dosya hesabında yer almasının hatalı olduğu yönünde de şikayeti bulunmaktadır. HMK'nun 297/.... maddesi uyarınca İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmelidir. Anılan hususta karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; İİK'nun 32. maddesi gereğince ilamlı takiplerde icra emri ile birlikte takibe dayanak ilamın tebliğine ilişkin yasada düzenleme olmadığı, icra emri ile birlikte ilamın tebliğinin gerekmediği, davacının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca incelenen icra dosyasına göre takip talebindeki alacak miktarı ile faiz başlangıç tarihleri ile faiz miktarının takibe dayanak ilama uygun olduğu, takipte ilama aykırılık bulunmadığından davacının takibin ilama aykırı olarak yapıldığına ilişkin itirazı ve şikayeti de yerinde olmadığından dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Yukarıda açıkladığım öğretideki görüşe ve yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca takibe konu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağına yönelik şikayeti kamu düzenine ilişkin olup ilama aykırılık kapsamında süreye tabi olmadığı yukarıda belirtilen gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi görüşünde olduğumdan Çoğunluğun şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi görüşüne katılamıyorum. ......

            nin 2021/4045 esas sayılı dosyasında görüldüğünü, bu uygulamanın kanuna ve usule aykırı olduğunu, faiz şikayeti incelenirken aynı mahiyette inceleme ile karşı dava konusu aşkın zararın belirlenmesinin mahkemeye yük getirmeyeceğini, faiz tartışmalarının anlamsız olduğunu, bu sebeple TBK'nın 122/2. maddesi gereği işlem yapılması gerektiğini belirterek tefrik olunan istinaftaki davanın bu dava ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı/borçlunun başvurusu, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti olup, davalı alacaklı cevap dilekçesi ile karşı dava açtığını belirtip, karşı dava olarak alacaklarının değer kaybının TBK'nın 122/2. maddesi uyarınca belirlenerek takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusunda, davacının şikayeti bakımından verilen karara yönelik bir istinaf sebep ve gerekçesi göstermemiştir. Davalının istinafı, karşı davanın tefrik edilmesinin hatalı olduğu nedenine dayalıdır....

            Dava ilamlı icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davalı tarafça davacı aleyhine Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2021/2150 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibinde icra emrinin önce davacı T1 Kurtuluş Mah., Zafer Caddesi, No:13/A, Alaşehir/Manisa adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrıldığı, tanınmadığı açıklaması ile iade edilmesi üzerine davacının mernis de kayıtlı İstasyon Mah., D.D.Y....

            Bu kabule aykırı talepler içeren takipler, ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E).(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/5739 esas, 2019/3137 karar sayılı kararı, 2018/5259 esas, 2019/204 karar) Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/8960 esas, 2018/3622 karar sayılı karar) Bu açıklamalar ve yargıtay kararları ışığında davacının talebinin süresiz şikayete tabi olduğu anlaşıldığından davalının süre yönünden itirazı yerinde görülmemiştir. Dosyaya bankalar aracılığıyla 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları celp edilmiştir....

            İcra takibine dayanak olan ilamın temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmesi sebebiyle takip konusu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan ödemelerin fazla olduğu ve bu farkın hesaplanması yönündeki iddialar ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde, mahkemece, borçlunun şikayet konusu talebi hakkında işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu