Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyaırnca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Somut olayda; borçlunun, takibe konu icra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi yerine ...Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla açıkça faizi şikayet konusu ettiği anlaşılmakla, anılan şikayet için süresiz olarak icra mahkemesine başvurabileceği görülmektedir. O halde, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Somut olayda; borçlu vekilinin talebi, ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olduğundan, İİK'nun 18. madde hükmü doğrultusunda taraflar gelmeseler dahi esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, dosyanın 29.12.2015 tarihinde işlemden kaldırılıp üç aylık yasal süresi içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 12.12.2016 tarihinde karar verildi....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, bu şikayet yönünden de işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle tümden reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Somut olayda, şikayetçi borçlunun ilama aykırılık ve eda hükmü içermeyen ilam hakkında ilamlı takip yapılamayacağına dair iddialarının da bulunduğu, ancak mahkemece, bu iki hususta inceleme yapılmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun mükerrer takip şikayeti dışındaki sair şikayetleri konusunda da inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu iki konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddiaları ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. ./. -2- 2013/1149-5174 SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda, Mahkemece taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazıda “...borçlunun emekli olması halinde alacağı her türlü ikramiyenin %25'inin haczine... ” karar verildiğini, iş bu müzekkerenin dayanak ilama aykırı olduğunu açıklayarak ... tarihli işlem için şikayet başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme’ce şikayetin 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin, ... tarihli İcra Müdürlüğü işleminin dayanak ilama aykırı olduğu yönündeki şikayeti, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun ... sayılı kararı)....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu vekalet ücretine icra vekalet ücreti istenilemeyeceğine yönelik olup ilama aykırılık şikayeti niteliğinde değildir. Şikayet İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 05.12.2011 tarihinde yapılmıştır. Şikayetin süresinde olmadığı görülmekle süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366 ve HMK.nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK 388/4. (HMK 297/4) maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,borçlu vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin ilama aykırı şekilde fazla yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, aylık ev giderleri, aylık eleman giderleri ve tatil giderleri talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetin de süreden reddi isabetsizdir....