Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 4- 5 icra emrinin gönderildiği, davacı borçlu tarafından ilama aykırılık nedeniyle takibin iptali istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İlamlı icrada; borçlu, ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. Somut olayda, takibin ilama dayanması nedeniyle ilama aykırılık şikayetinin süresiz olarak şikayet edilebileceği dikkate alındığında takibe dayanak ilamın Kayseri 3. İş Mahkemesi'nin 29/03/2023 tarih 2019/813 Esas 2023/168 Karar sayılı ilamı olduğu, ilamın incelenmesinde, işbu dava dosyası davalısı davacı, davalıların ise dava dışı borçlular Uluer Eğitim Hizmetleri A.Ş ile Ema İnş. Elektrik Enerji ......

Öte yandan, tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, yukarıda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Somut olayda; alacaklı tarafından, borçlu aleyhine ilk olarak 23.05.2014 tarihinde, .... İcra Dairesi’nin 2014/8216 Esas sayılı takip dosyası ile ..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.03.2014 tarih, 2009/167 Esas ve 2014/104 Karar sayılı ilamı gereği takip başlatıldığı, yine aynı ilama dayalı olarak 26.05.2014 tarihinde ikinci takibin başlatıldığı fakat alacaklı talebi ile 30.05.2014 tarihinde ilk takip dosyasının işlemden kaldırıldığı, dolayısıyla son takip dosyası yönünden usul ekonomisine aykırılık nedeniyle derdestlik halinin oluşmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece davanın reddine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz istenmediği ve ilamda belirlenen brüt tutarların net miktarları üzerinden takip yapılması gerekirken brüt miktarlar üzerinden takip yapılmayacağı yönündeki şikayetler, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesine göre, süresiz olarak İcra Mahkemesi'nce incelenmelidir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı karar) Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. .........

      Öte yandan, borçlunun ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü şikayeti ile ilama aykırılık ve ilamın bölünmezliği ilkesi gereğince aynı ilama dayalı olarak birden fazla takip yapılamayacağı şikayetlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat 3....

          (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK'nun 360. HUMK'nun 432.maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

              Dava İİK'nun 16,41 maddeleri uyarınca açılmış ilama aykırılık şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilama aykırılık şikayeti süreye tabi olmamakla birlikte ödeme iddiasının 7 günlük hak düşürücü süre içinde yapılması gerektiğine, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

              Hukuk dairesinin 2023/584 Esas sayılı ilamında açıkça ilama aykırılık nedeniyle bozma kararı verildiğinin belirtildiğini, dava konusu şikayet ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması ve süresiz şikayete tabi olması sebebiyle tekrar hesabın bilirkişisine dosyanın tevdi edilmesine gerek olmadan davanın kabulü gerektiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dava, 04/04/2022 tarihli icra emrinin, 11/11/2022 tarihli dosya kapak hesabının ve 11/11/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline ilişkindir....

              Alacaklı tarafından başlatılan işçi alacağına dayalı ilamın icrasına ilişkin takipte, borçlunun ilama aykırı olarak faiz hesaplanması sonucu bakiye dosya borcu çıkarılması ile borç muhtırası işlemini şikayet konusu yaptığı; mahkemece, icra emrinde yazılı alacak miktarı ve faiz oranlarının kesinleşmiş olması nedeni ile buna ilişkin şikayette bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle mahkemece, borçlunun faiz oranının ve miktarının ilama aykırı şekilde talep edilerek hesaplandığı iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu