Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2006/199 sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken, icra dosyası belirtilmeksizin sadece “tasarrufun iptali ile davacıya cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasına şeklinde hüküm kurulması doğru değil resen bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendinde yer alan “tasarrufun iptali” ifadesinden sonra gelmek üzere “Uşak 2....

    İİK'nun 140.maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar." Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100.maddesi gereğince; borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir." İİK'nın 142. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Dava basit yargılama usulü ile görülür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlattığı icra takibinde borçlunun, haczedilen taşınmazı mesken olarak kullandığını belirterek haczin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİKnun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİKnun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.......

      Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 355/1 maddesi gereği, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

      a İİK89/3 mad gereği gönderilen haciz ihbarnamelerinin 21/11/2019, 11/12/2019 ve 03/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Dava, Bursa ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasının dava dışı borçlusu davacının takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. 2004 sayılı İİKnun 89/2maddesinde "Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur."...

        SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca borçlu yararına BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; borçlu T3 adına icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, alacağın tahsili için yapılan araştırma neticesinde borçlunun babasının vefat ettiği tespit edildiğini, borçlunun babası Resul TOSUN’dan borçluya intikal eden miras payı üzerine haciz şerhi işlendiğini, haciz işlemi yapılan gayrimenkullerin satışının yapılabilmesi için öncelikle; icra müdürlüğünden yetki alınarak borçlunun babasına ait veraset ilamı çıkarıldığını, birden fazla mirasçısı olduğu tespit edildiğinden; satış yolunun belirlenmesi için İİK 121 gereği dosyanın İcra Mahkemesine tevdiinin talep edildiğini, borçlu reddi miras kararı 29.10.2019 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen satış şeklinin sorulmasına kararı dosyaya ibraz etmediğini, satış şeklinin sorulması ile birlikte borçlu reddetmiş olduğu miras üzerinde bir hakkı olmadığı ve hmk gereği menfaati bulunmayan kişinin talep hakkı bulunmadığı halde gayrimenkullerin kaydındaki...

          H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T8 vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı T8 harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı T8 tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının mahkemesince resen yatırana iadesine, 5- HMK'nın 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği, 302/5. maddesi gereği ise harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- b maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          İlk derece mahkemesince, icra müdürünün toplu satışı istenilen hisse senetlerini bölerek satış yapma yetkisi bulunmadığı, toplu satış talebinin yerine getirildiği, davacının da alacaklı olduğu dosyada toplu satış istediği, icra müdürlüğünün işlemine karşı şikayet yoluna da başvurulmadığı ve buna bağlı olarak icra müdürünün kusuru bulunmadığından, şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir. gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            H.U.M.K’nun 76.maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK’nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak duruşma açılması tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, İİKnun 97. Maddesine göre, istihkak davaları takip alacaklısı ile istihkak iddiasına karşı çıkan borçluya yöneltilir. Dava dilekçesinde, alacaklının davalı olarak gösterilmemesi tamamlanabilecek maddi hata olup dairemizin giderek Yargıtay’ın uygulamasına göre alacaklının daha sonra davaya katılmasını sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması olanaklıdır.(HUMK.80) Somut olayda, borçlu haciz sırasında dava konusu malların davacılara ait olduğunu ileri sürdüğüne göre hasım olmasına gerek yoktur....

              UYAP Entegrasyonu