Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş olup; İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Yargıtay’ın süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir....

Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, itirazın iptali davasında borçluyu temsil eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. İİK'nun 127. maddesi gereğince menkul ihalelerinde satış kararında satış ilanının tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir....

Satış, yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenemez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer." düzenlemesi yer alır. Somut olayda; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte borçluya 04.12.2007 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 03.02.2009 tarihinde taşınmazın kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmiş, 10.11.2009 tarihinde taşınmazın satışı talebinde bulunulmuş ve satış avansı yatırılmış, ancak alacaklı vekilince 12.01.2010 tarihinde satışın düşürülmesi talebinde bulunulmuş, İcra Müdürlüğünce de satış düşürülmüştür. Son olarak 12.10.2010 tarihinde yeniden satış talep edilmiş, bu talep üzerine 1. satış günü 22.11.2010 ve 2. satış günü 02.12.2010 olarak karar verilmiş katılım olmadığından satış düşmüştür. Son olarak 02.01.2012 tarihinde tekrar satış talep edilmiştir....

    Maddesinde, “yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak borçluya tebliğine, tebligatın bila ikmal iade dönüşünün satışın sonucuna tesir etmeyeceğine” şeklinde karar verildiğini, taşınır satışlarında, satış ilanının tebliği zorunlu değilse de, icra müdürünün satış ilanının tebliğine karar vermesi durumunda tebligatın yapılmasının zorunlu olduğunu, tebligat bila tebliğ dönse bile, satış gününden önce satış ilanı tebligatının borçlunun adresine ulaşmış olması gerektiğini, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatı 02.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, satış günü 30.06.2020 olan satış olanı tebligatı, 1.satış gününden 2 gün sonra borçluya tebliğ edilmiş olup, icra müdürünün borçluya tebliğine karar verdiği satış ilanı tebligatının amacına ulaşmadığını, borçlunun, satışa katılımı arttıracak çalışmalarda bulunmasının engellendiğini, borçlunun aracının satış günündeki değerinin satış bedelinden daha yüksek olduğunu, bu nedenle borçlunun zararının olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak...

    SONUÇ: Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının (2) numaralı bentte yazılı nedenler ile kabulüne Mahkeme kararının İİKnun 366/3. maddesi ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle reddine taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin yatırılan harcın temyiz edene iadesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Ancak, tebligatın usulüne uygun olduğu kabul edilse dahi, borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satış ilanının borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerektiğinden, satış tarihinin 08/09/2021 olduğu da nazara alındığında borçlunun ihale konusu taşınmazın birinci açık artırma tarihinden önce makul süre içerisinde ihaleden haberdar olmadığının kabulü gerekmektedir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

      İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden haline münasip mesken alması için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 15.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 650.000,00 TL olduğu, borçlunun haline münasip oturacağı ev değerinin ise 250.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükümde “taşınmazın 650.000,00 TL den aşağı olmamak üzere satılarak satış bedelinden 250.000,00 TL sinin davacının haline münasip evi olduğunun kabulü ile bu miktarın borçluya verilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır....

        A.Ş. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul 7....

        Somut olayda; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde borçluya ait 34 XX 625 plakalı araca haciz konulduğu, davacı borçlu vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesi ile haczedilen araç üzerine Gaziantep Trafik Tescil Müdürlüğü tarafından satılamaz şerhi konulduğu, söz konusu aracın millileştirilmeyen bir araç olduğu bu nedenle yabancı plakalı aracın haczinin de mümkün olmadığını bildirerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

        . - 10592 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu, kendisine gönderilen satış ilanı tebligatının iade edilmesine rağmen yeniden tebligat yapılmadan satış yapılmasının usulsüz olduğunu ve sair fesih iddialarını ileri sürerek 10.9.2015 tarihli menkul ihalesinin feshini talep etmiş, mahkemece, menkul ihalelerinde satış ilanı tebliğ zorunluluğu bulunmadığı ve sair fesih iddialarının da yerinde olmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir....

          UYAP Entegrasyonu