Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile resmi ikametgah kayıtları hiçe sayılarak tanık beyanları alınmadan, deliller toplanmadan karar verildiğini, satış ilanın yayınlandığı gazetenin de tirajı yüksek bir gazete olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK'nın 127. maddesi uyarınca taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve tapu kaydındaki ilgililere tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi nedenidir....

nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının da aynı adrese TK.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ olunduğu görülmektedir. İcra takibinin dayanağı olan ipotek akit tablosunun incelenmesinde, borçlunun adresinin "....Caddesi no:......" olarak yazılı olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, satış ilanının, borçlunun ipotek akit tablosunda yer alan ".... Caddesi no:... ..." adresine tebliğe çıkarılmadan, adrese dayalı kayıt sisteminde yer alan adresine tebliğe gönderilmesi ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi, aynı Kanunun 10.maddesi hükmüne aykırı olduğundan, anılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

    Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; satışın genel açık arttırma sureti ile yapılacağının kararda gösterilmemiş olması doğru değildir. Ayrıca harç ve vekalet ücretinin paydaşlardan tahsiline karar verildiği halde satış bedelinden satış masrafları düşüldükten sonra satış bedelinin hissedarlara dağıtılmasına karar verilmesi de infazda tereddüt yaratacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/07/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/03/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2012/420 sayılı icra dosyasıyla takip başlattıklarını, borçluya babası ...’ten intikal eden ... İli, ... İlçesi, ... Köprü Köyü, 105 ada, 16 parsel sayılı arsa üzerinde bulunan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 numaralı dükkan olarak kayıtlı bağımsız bölümlere haciz konulduğunu, ......

        İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçluya satış ilanı tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : İİKnun 345/a maddesine muhalefet etmek HÜKÜM : Düşme Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 05.07.2011 tarihli yazısı ile borçlu şirketin 05.01.2009 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığının bildirilmesi ve şikayetçi vekilinin İİK.nun 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 15.03.2011 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, 12.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

            SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin sair temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİKnun 366 ve HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/113 Esas sayılı tasarrufun iptali davasının kesinleşmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davalarında verilen kararların kesinleşmeden infaz edilebileceği açık olduğunu, öncelikle davacının davasının İİK 134/2 maddesi gereği usulden reddine, esastan inceleme yapılması halinde haksız ve zaman kazanmak amaçlı davanın reddi ile İİK 134/5. maddesi gereği ihale bedelinin %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini istemiştir. III....

                Somut uyuşmazlıkta; borçlunun 09.6.2021 tarihli icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, satış ilanının borçlulara usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmesi karşısında kendisi adına çıkartılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu fesih nedeni yaptığının kabulü gerekmekte olup, aksi yöndeki Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesi yerinde görülmemiştir. Söz konusu tebliğ işleminin incelenmesinde ise; muhatabın orada bulunup bulunmadığı tespit edilmeden yapılmış olması nedeniyle borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu tespit edilmiştir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

                  Bu hali ile satış ilanı tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu duruda borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi tüm taşınmazlar yönünden ihalenin feshini gerektirdiğinden, mahkemece açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek tüm taşınmazlar yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu