Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve tebligatta bilgisine başvurulan komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığı, Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi uyarınca tespit edilerek T.K'nun 23. maddesi uyarınca mazbataya yazılmadığı ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunun kabulü gerekir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu ihalenin feshi nedeni olarak, satış ilanının kendisine usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürmüştür. İİK'nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce satış ilanın borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanın tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir....

      İcra Dairesi'nce İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’ne yazılan haciz talimatı, şikayete konu ipotekli Kadıköy İlçesi, Kozyatağı Mahallesi, Bayar Sokak, No:83, 2 numaralı bağımsız bölüm ile Kadıköy İlçesi, Kozyatağı Mahallesi, Bayar Sokak No:50 adresinde bulunan taşınmazlar üzerinde kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle şikayeti inceleme yetkisi Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Ankara 1....

        İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise, tebligatın çıkartılması zorunlu ise de; tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, satış kararında; bilgi amaçlı olarak dosya taraflarına menkul satış ilanının tebliğe çıkarılmasına, tebligatların bila tebliğ dönmesinin satışa etki etmemesine, yapılacak gazete ilanının tebliğ yerine geçeceğine karar verildiği görülmüştür. Bu karar doğrultusunda, borçluya çıkarılan satış ilanının usulsuz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru değildir....

          İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise, tebligatın çıkartılması zorunlu ise de; tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, satış kararında; yeteri kadar satış ilanı hazırlanarak borçluya tebliğine, tebligatın bila ikmal iade dönüşünün satışın sonucuna tesir etmeyeceğine, tebligat yapılamaması halinde bu kararın sonuç doğurmamasına ve satış işlemlerine bu haliyle devamına, yapılacak e-ilanın yeterli sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Bu karar doğrultusunda, borçluya çıkarılan satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru değildir....

            Davacı vekili, davacı bankanın davalı T6 alacaklı olduğu, takip öncesi davalı borçlunun dava konusu taşınmazdaki hissesini davalı T4 sattığı, bu satış işleminin muvazaalı ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, tasarrufun iptali ile taşınmaz için haciz ve satış yetkisi verilmek üzere eldeki tasarrufun iptali davasını açmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taşınmazın satış bedeli ile rayiç değeri arasında misli aşan fark bulunmadığı, davacı tarafın davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü, 11.11.2010 tarihli satış talimatında satış ilanının borçlu şirkete tebliğine karar vermiş, satışı yapan talimat icra dairesi de 29.11.2010 tarihli satış kararında yapılacak tebligatın satışa tesiri olmamak kaydı ile taraflara tebliğine karar vermiştir....

              İİK.nun 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. Öte yandan, aynı maddenin 6. fıkrası hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Söz konusu ihale, 29.07.2015 tarihinde yapıldığına ve borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olduğundan tebligatı öğrenme tarihi olan 07.08.2015 tarihinde ileri sürülen şikayet süresindedir. O halde, mahkemece, işin esası incelenip borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü ve varsa diğer fesih nedenleri de değerlendirilerek soncuna göre karar verilmesi gerekirken, istemin süreden reddi yönündeki hüküm tesisi isabetsizdir....

                İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilânının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2011/9456 E. sayılı icra dosyasına gönderildiği, şikayetçi tarafa satış takibine bulunulmadığı anlaşılmıştır. 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değiştirilen İİK'nın 106/1 maddesi, değişiklikten önce, "Alacaklı haczolunan mal taşınır ise bir sene, taşınmaz ise iki sene içinde satılmasını isteyebilir." hükmünü, 110. maddesi "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya takip geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar." hükmünü içermekte idi. İİK'nın, 6352 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik 106. maddesi; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir." hükmünü içermektedir. 6352 sayılı Yasa, 05.07.2012 tarih 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olup, Yasanın yürürlüğüne ilişkin 106. maddesi hükmü uyarınca, anılan 21. madde yayım tarihinden altı ay sonra 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu