Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle mahkemece tapuda soyadı düzeltim davası açmak üzere davacı idare vekiline usulüne uygun kesin süre verilmeden, davanın niteliği gereği davacı vekilince davanın uzamasına sebebiyet verir şekilde ara kararını yerine getirmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi, 2) 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14/3 maddesine göre iştirak halinde veya müşterek mülkiyette paydaşların tek başına dava hakları bulunduğu nazara alınarak, tapu kayıt maliki muris Mustafa Deniz mirasçıları davalılar açısından herhangi bir eksiklik olmadığı ve mahkemece de bu husus tartışma konusu yapılmadığı halde davanın esastan incelenmesi yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu davalılar açısından da davanın gerekçesiz olarak reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukukî dayanağı, 6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Yerleşim yeri” başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” 3. 4721 sayılı Kanun’un “Vesayet işlerinde yetki” başlıklı 411 inci maddesi şöyledir: “Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” C. Değerlendirme Dosya kapsamından, kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin Kurusaray Köyü .... Boyabat/Sinop olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Boyabat Sulh Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. III....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” Diğer taraftan “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmelik”in olumlu ve olumsuz yetki tespitine itiraza ilişkin 10. maddesinin 2. fıkrasına göre de, “Yetki tespitine itiraz, nedenleri belirtilmek suretiyle yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapılır. İtiraz dilekçesinin mahkemeye verilmeden önce görevli makama kayıt ettirilmesi gerekir.”...

      Davalı GTC vekili cevabında, taraflar arasında imzalanan 05.01.1988 tarihli sözleşme ile İran Mahkemeleri’nin yetkili kılındığını, bu nedenle davanın öncelikle yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece her ne kadar 29.11.1993 günlü ara kararında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.06.1998 gün ve 1988/11-26 ve 76 Karar sayısında belirtildiği üzere 2675 Sayılı Yasa’nın 31. maddesinde öngörüldüğü biçimde yapılan yetki sözleşmesinin Türk Mahkemeleri’nin yetkisini ortadan kaldırmayacağından söz edilerek yetki itirazının reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki borç ilişkisinden doğan bir ihtilafın sözkonusu olduğu saptanmış, borç ilişkisinde yabancılık unsuru bulunduğu görülmüş ve yetkili yabancı mahkeme belirlenmiş olmakla Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.10.1994 günlü 94/3181 Esas, 94/7434 Karar sayısı gözetildiğinde bu karardan dönmek gerektiği kanısına varılmıştır....

        Maddesi gereğince İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu ve davacı tarafından seçimlik hakkı kullanılarak İzmir Mahkemesinde dava açıldığı gözetilerek yabancı uyruklu davalının yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin milletlerarası yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/2059 Esas 2015/712 Karar sayılı içtihadı da bu doğrultudadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince yetkili olmasına rağmen yetkisizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İzmir 2....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/193 esas ve 2017/677 karar sayılı kararını takip dosyasından icraya koyduklarını, dolayısıyla 10 yıllık zamanaşımı söz konusu olduğunu, İİK'nın 94/2. maddesi uyarınca aldıkları yetki belgesi uyarınca açkıtları tapu iptali ve tescil davasında tescilin müvekkili üzerine değil, davacı/borçlu adına olduğunu, TTK'nın 750. maddesine göre borçlu hakkında dava açılmasının zamanaşımını kestiğini, davacının tapu iptali ve tescil davası kesinleştikten sonra açtığı davanın kötüniyetli olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          O halde mahkemece yukarda belirtilen şekilde usulüne uygun olarak verilecek makul bir kesin sürenin davacı tarafa verilmesi, bu süre içerisinde dava konusu taşınmazlardaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi için yetki belgesinin getirilmesi halinde bu belge de dikkate alınarak karar verilmesi, kesin süre içerisinde yetki belgesinin getirilmemesi halinde ise dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirildiğinden mahkeme kararının HMK'nun 353/1- a-6.maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Hukuk Dairesi         2016/94 E.  ,  2016/3654 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Yapılan incelenmede davalı şirket vekilleri olarak Av.... ...'ın dosyaya vekaletname sundukları, ....06.2015 tarihli kararın ise dosyada vekaletnamesi yada yukarıda ismi yazılı avukatlaca düzenlenmiş yetki belgesi bulunmayan Av.... ile Av.... .. tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamadan olarak kararı temyiz eden Av.... ile Av.... ...'ın mevcut hal ile davalı şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı açık olup bu avukatların davalı şirketi temsile elverir vekaletname yada davalı şirket vekilleri olan Av.... ..., Av.....'tan alınmış yetki belgesini sunmaları için dosyanın mahalline geri çevrilmesine, 07.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesi KARAR Dava, takip alacaklısı olan davacı tarafından takip borçlusuna karşı, İcra Müdürlüğünce İra iflas Kanununun 94.maddesi gereğince verilen yetki belgesine göre açılmış olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 7.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu