Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK.125. vd. (BK. 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeye ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, sözleşme kapsamında belirlenen 22.10.2011 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatı istenebileceği kabul edilmiştir. Ne var ki, davacının taşınmazı 23 Ekim 2011 tarihinde ...İlinde meydana gelen deprem dolayısıyla eksiklikleri ile birlikte işgal ettiğini belirten 29.01.2012 tarihli tutanakla fiilen teslim aldığı dosya kapsamında anlaşılmaktadır....
Mahallesi 367 ada 1 parsel D Blok 46 nolu bağımsız bölümün satışına ilişkin tasarrufların muvazaalı ve mal kaçırma nedeniyle yapıldığı iddiası ile İİK ve TBK uyarınca devir işlemlerinin iptaline ve icra dosyası yönünden malların borçlu ...'ye ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı vekili tarafından 17/01/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinden davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Malatya 2....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmış olmasının dava şartı olduğu, davalı borçlu tarafından icra dosyasına sunulan icra dosyasında açıkça yetki itirazında bulunulduğu, tacir olan tarafların senet metninde yazılı olduğu İİK 50. madde ile HMK'nın 17. maddesi uyarınca İzmir icra dairesinin yetkili olmadığı davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı belge davalı borçlu tarafından kabul edilmekte ve davacının talebi bir para alacağına yönelik bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığı kabul edilerek BK.'nun 73. maddesi (TBK.'...
ya satılarak devredildiği, İİK.’nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin davada, 278/2. maddesinde edimler arasındaki fahiş farkın bağışlama hükmünde sayılıp, yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun hükme bağlandığı, somut olayda tasarrufa konu edilen taşınmazın tapuda gösterilen satış bedeli ile bilirkişilerce belirlenen tasarruf tarihindeki gerçek değerleri arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunduğu anlaşılmakla, 6501 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne, dava bedele dönüşmekle, 91.500,00-TL rayiç bedelin 27.12.2010 temlik tarihinden itibaren, yürütülecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte .... İcra Müdürlüğü’nün ... E.s. takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalı Mersin Narin'den tahsiline karar verilmiştir. Mahkememizce verilen karara karşı davacı yanca yasal süre içerisinde temyiz yoluna gidilmiştir....
Mahkemece, iptali istenen takiplerde alacaklı ile borçluları arasında organik bağ ve akrabalık ilişkisi olduğu kanaatiyle BK m. 19 (Eski BK m. 18) maddesi ve İİK m. 277 ve müteakip maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, BK. 18 ve 179. maddeler ile İİK 44. madde zikredilmek suretiyle “alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı ve hileye dayalı senetlerin tanziminin ve icra takiplerinin iptali ile geçersizliğinin tespit ve kabulü ile davalı Şirket borçlarından davalı ...’ın da sorumlu olduğunun kabulü” gerektiği belirtilerek netice olarak davalılar arasında düzenlenmiş bonoların “muvazaa ve hileye dayalı tanzim edilmiş batıl ve geçersiz bonolar olduğunun tespit ve kabulü ile bonolara ayrışmasız bir nitelikte bağlı icra takibinin iptali” talep edilmiştir....
Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde sabittir. Davacının bu davayı açmaktaki asıl amacı, muvazaalı olduğunu iddia ettiği işlemin iptali ile borçludan olan alacağını tahsil etme imkanını elde etmesi diğer bir ifade ile İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının temliki üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesi hakkını elde etmesidir....
Mahkemece, iptali istenen takiplerde alacaklı ile borçluları arasında organik bağ ve akrabalık ilişkisi olduğu kanaatiyle BK m. 19 (Eski BK m. 18) maddesi ve İİK m. 277 ve müteakip maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, BK. 18 ve 179. maddeler ile İİK 44. madde zikredilmek suretiyle “alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı ve hileye dayalı senetlerin tanziminin ve icra takiplerinin iptali ile geçersizliğinin tespit ve kabulü ile davalı Şirket borçlarından davalı ...’ın da sorumlu olduğunun kabulü” gerektiği belirtilerek netice olarak davalılar arasında düzenlenmiş bonoların “muvazaa ve hileye dayalı tanzim edilmiş batıl ve geçersiz bonolar olduğunun tespit ve kabulü ile bonolara ayrışmasız bir nitelikte bağlı icra takibinin iptali” talep edilmiştir....
Mahkemece, iptali istenen takiplerde alacaklı ile borçluları arasında organik bağ ve akrabalık ilişkisi olduğu kanaatiyle BK m. 19 (Eski BK m. 18) maddesi ve İİK m. 277 ve müteakip maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, BK. 18 ve 179. maddeler ile İİK 44. madde zikredilmek suretiyle “alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı ve hileye dayalı senetlerin tanziminin ve icra takiplerinin iptali ile geçersizliğinin tespit ve kabulü ile davalı Şirket borçlarından davalı ...’in de sorumlu olduğunun kabulü” gerektiği belirtilerek netice olarak davalılar arasında düzenlenmiş bonoların “muvazaa ve hileye dayalı tanzim edilmiş batıl ve geçersiz bonolar olduğunun tespit ve kabulü ile bonolara ayrışmasız bir nitelikte bağlı icra takibinin iptali” talep edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi'nce yukarıda özetlenen gerekçelerle davalı Habib vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 355.md gereğince resen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Alacak haksız eylem iddiasına dayandığında TBK.'nun 117/2 maddesi gereğince daha önce temerrüde düşürülmemiş olsa bile dava açılmış olmakla temerrüt ve muacceliyet koşulu oluşacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasının yapılan yargılaması sonunda, yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı ... vekili tarafından verilen dilekçe ile istinaf edilmesi üzerine istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın temyizi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; davalı ...’tan alacaklı olduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememek gaysi ile adına kayıtlı gayrımenkulleri davalı babası ...’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptaline İİK 283 maddesinin kıyasen uygulanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından verilen dilekçe ile istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8....