Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin borcu için üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin hiçbirinin usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğini ve bu nedenle kesinleşme işleminin yapılamadığını, ayrıca haciz ihbarnamelerindeki tutarların farklı olduğunu, haciz ihbarnamelerinin...'na aykırı olarak düzenlendiğini, bu sebeple geçersiz olduğunu, müvekkilinin ... Esas sayılı dosya borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu haliyle haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile takibin dava kesinleşinceye kadar durdurulmasını, işbu menfi tespit davasının kabulü ile müvekkilinin borcu bulunmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    bulunup bulunmadığının araştırılmasının da yapılmadığını, Tebligat Kanunu m.12, m.13 ve Tebligat Tüzüğü m.18'de düzenlenen hükümlere riayet edilmeksizin, tebligatın daimi çalışana usulsüz olarak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın da yok hükmünde olduğunu, yok hükmünde olan hukuki işlemden sonraki işlemlerin hepsinin de yok hükmünde olduğunu, usulsüz tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesinin hiç tebliğ edilmemiş gibi olduğunu, İİK m. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmeden İİK m. 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceğinin açık olduğunu belirterek İİK m. 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğünü tespit edilerek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Şahıs olarak taşınır ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını, ayrıca icra dosyasından yapılan tebligatların hiç bir şekilde müvekkilinin eline ulaşmadığını, haricen 01/06/2020 tarihinde borcun kesinleştiğini öğrendiğini, haciz ihbarnamelerinin müvekkilinin evde olmamasından dolayı muhtara tebliğ edilip dosyanın kesinleştirildiğini, müvekkilinin bilgisine ulaşılmadığını, bütün tebligatların usulsüz olup iptali gerektiğini, birinci haciz ihbarnamesine ait tebliğ mazbatasına bakıldığında müvekkilinin nerede olduğuna dair kimin beyanının alındığının belli olmadığını, tebligatın usule uygun görüntüsü verilmesi için üzerine bir isim karalandığını, ancak bu ismin kim olduğunun belli olmadığını, ikinci haciz ihbarnamesinde de aynı durumun mevcut olduğunu ve kime haber verildiğinin belli olmadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinde ise müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırıldığından bahsedildiğini, ancak bunun tamamen gerçek dışı olduğunu, tüm...

    İcra Müdürlüğü kanalıyla haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacının şikayetinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, haciz ihbarnamelerinin tümünün usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacının tüm haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

    Madde açık düzenlemesine göre, birinci haciz ihbarnamesine yasaya uygun olarak yapılmış itiraza rağmen ikinci haciz ihbarnamesi düzenlenemeyeceği; ikinci haciz ihbarnamesine de yine yasaya uygun olarak yapılmış itiraza rağmen üçüncü haciz ihbarnamesi düzenlenemeyeceğini ,2.haciz ihbarnamesindeki miktarın da ilk iki haciz ihbarnamesinden farklı olması nedeni ile haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun düzenlenmemiş olduğunu ileri sürerek 2.ve 3. Haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , davacı tarafın 7 (yedi) günlük itiraz süresi geçtikten sonra şikayette bulunduğunu, davacı banka tarafından birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine verilen cevapların itiraz niteliğinde olmadığını, aksine ikrar niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ olunduğunu, davacının haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğunu, usulsüz olsa dahi davacı tarafından süresinde şikayet yoluna başvurulmadığını, dosyada uygulanan faiz oranının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 maddesi gereğince usulüne uygun olmadığı, TK 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, şikayetçi 89 borçlusu tarafından 17/05/2021 tarihinde UYAP Vatandaş Portal'ından 1.,2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin icra tensip zabıtları okunmak suretiyle şikayete konu haciz ihbarnamelerinden ve tebliğ işlemlerinden haberdar olunduğu anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Serik İcra Müdürlüğü'nün 2009/1987 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçiye 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 17/05/2021 olarak düzeltimesine (infazında sakınca oluşturmaması için maddi hata haciz ihbarnamesinden önce"1." rakamı eklenmek suretiyle düzeltilmiştir.), ... 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptaline, ......

    Somut olayda, icra dosyası kapsamında bulunan tebligat parçalarından 3. kişiye birinci haciz ihbarnamesinin iki defa gönderildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin ise tek seferde aynı tebligat zarfının içerisinde gönderildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 89. maddesinde belirtilen prosedür tamamlanmadan, 3. kişinin mallarına konulan haciz işlemi usulsüzdür. Ayrıca İİK 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra belli süre geçirilmeden 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmesi yok hükmünde olup bu husus bir hakkın yerine getirilmemesi kapsamında İİK'nun 16/son kapsamına giren şikayet niteliğindedir ve süresiz olarak takip sonuna kadar ileri sürülebilir. Bu durumda, İİK 89/3 tebliği ve müteakip işlemleri usulsüz olup mahkemece taleple bağlı kalınarak İİK 89/3. maddeye göre yapılan tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Somut olayda; davacıya birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmediği, haciz ihbarnamelerinin "Kayıkhane Restaurant" adına düzenlendiği ve gönderildiği, borcun zimmetinde sayılmasına ilişkin üçüncü haciz ihbarnamesininde yine "Kayıkhane Restaurant" adına düzenlendiği ve gönderildiği, bu haciz ihbarnamelerinin davacı hakkında yasal olarak sonuç doğurmayacağı, davacı adına düzenlenen ve tebliğ edilen haciz ihbarnamesi bulunmadığından davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur. (Benzer karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2018/3906 esas 2019/693 karar, 2016/12318 esas 2018/7493 karar) Bu haliyle, mahkemece dava açılmasında hukuki yarar olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde dava dışı üçüncü kişi adına düzenlenen ve üçüncü kişiye tebliğ edilen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi esas alınarak süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 16.maddesi uyarınca 89/1,2, ve 3 haciz ihbarnamelerinin yasal şekil şartlarına haiz olmaması nedeniyle iptali ve 89/1 ve 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğü şikayetidir....

      UYAP Entegrasyonu