Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin böyle bir şikayette bulunarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Şikayetçi üçüncü kişinin kendisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz hakkı vardır. O halde; mahkemece, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunması mümkün olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken teminat üzerindeki haczin kaldırılmasına karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(İİK. m. 94/1 CA Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, s. 392, 393). İİK'nun 88. maddesinin birinci fıkrasına göre ise, haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Bu fıkrada yazılan şeylere icra dairesi tarafından el konulması, bunların haczi için geçerlik şartıdır. Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 486/2, 490, 645, 647 ve 654. maddeleri uyarınca kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK'nun 88. maddesinin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca, evraka fiilen el konulması zorunludur. Somut olayda, haczin uygulanması ve sonuçları, şikayetçiyi etkileyeceğinden, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kıymet takdirine itirazı ile birlikte haczedilen taşınmazın İİK. nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline uygun meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....
Tüketici Mahkemesinin 2016/1399 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının müvekkili lehine sonuçlandığını ve taşınmazın 11/01/2019 tarihinde müvekkili adına kayıt ve tescil ettirildiğini, taşınmaz kaydındaki 05/10/2017 tarihli haczin haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde satış talep edilip satış avansı yatırılmadığından düştüğünü, İİK 106 ve 110. Maddeleri gereğince haczin kaldırılmasının 18/10/2021 ve 29/10/2021 tarihlerinde müdürlükten talep edildiğini, müdürlükçe taşınmazın hacizli olarak devredildiğinden ve yeni malik adına haciz konulamayacağından İİK 106 ve 110....
verilen 07.03.2023 tarihli ihtiyati haczin kaldırılması talebinin teminat üzerine kaydırılmasına dair verilen ara karar davalı vekilince T7 vekilince istinaf edilerek dosya Dairemize gelmiştir....
-TL tutarında parasına haciz konulduğunu, 89/3 uyarınca kesinleşen miktar para alacağı olduğundan ve para alacağı da menkul mal hükmünde olduğundan İİK 106, 110 uyarınca, para alacağı üzerine haciz konulmasının iki yıl gibi uzun bir süre sonra istendiğinden bahisle haczin hukuki kıymetinin kalmadığını ve hacizlerin fek edilmesinin ve borçlu sıfatının kaldırılmasının gerektiğini, borçlunun kendilerinden alacağının olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, kendisine 89/1- 2- 3. Haciz ihbarnameleri gönderilen 3. Kişinin, dosyadaki borçlu sıfatının kaldırılması ve banka hesabında bulunan parası üzerindeki haczin İİK. 'nun 106 ve 110. Maddeleri uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir....
Maddeleri gereğince haczin kaldırılması hususunda verilen kararın ise İİK'nın 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin niteliği itibariyle kesin hükme yönelik istinaf başvurusunun İİK'nın 365. maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/382 Esas, 2020/570 Karar sayılı kararında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması yönünden kamu düzenine aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, -Haczin kaldırılması yönünden Bodrum 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair 30/09/2022 tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dairemizin istinaf incelemesi ile ihtiyati haciz kararı sonrası davacının Kemalpaşa İcra Dairesinin 2022/1917 esas sayılı dosyasında 20/09/2022 tarihli icra takibi başlattığı görülmüştür. Davalı vekilinin teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebi HMK. 395/1 Maddesi kapsamında tedbirin kaldırılması mahiyetindeki bir talep olup mahkemece İİK 'nun 266. Maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz, 6100 sayılı HMK'da düzenlenen ihtiyati tedbir kavramının bir türüdür. Her ne kadar İİK'da düzenlenmiş ise de; HMK'nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümleri genel hüküm niteliğinde olduğundan ihtiyati hacze ilişkin taleplerde de uygulanacağı açıktır....
Taşınmaz üzerine haciz konulduğu tarih itibariyle yürürlükte olan İİK. nun 106.maddesi uyarınca alacaklı taşınmazın satışını haciz tarihinden itibaren iki yıl içinde istemelidir. Aynı Kanunun 110.maddesine göre ise bu sürede satış istenmemesi halinde haciz kalkar. Sürenin dolması ile haciz kendiliğinden kalkacağından, haczin kaldırılması için mahkeme kararı gerekmez. Bir diğer ifade ile sürenin geçmesine rağmen haczin kaldırılmamış olması o haczin geçerliliğini sürdürdüğü sonucunu doğurmaz. Satış isteme süresi hak düşürücü nitelikte olup, hakim re’sen nazara almalıdır. Öte yandan satış istenmesi ile süre durup, talebin geri alınması ya da satışın düşmesi veya satış yapılmasına rağmen ihalenin feshedilmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Bir benzetme yapmak gerekir ise zamanaşımının kesilmesi değil durmasına benzer bir uygulama söz konusudur....
.maddeleri uyarınca hükümsüz kalan haczin kaldırılması isteminin harca tabi olmadığı anlaşılmış, dolayısıyla şikayetin kabulüne dair Adana 5....