DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı alacaklının açtığı, İİK.'nun 99. Maddesi gereğince yapılan haczin İİK 96 ve 97. maddeleri uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin şikayet davasıdır. İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından üçüncü kişi lehine veya üçüncü kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2. maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran üçüncü kişi, diğer bir kişi, üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Somut olayda ise, haciz mahallinde hazır bulunan borçlu T3 Şti vekili, mahcuzların müvekkili borçlu şirkete ait olduğunu iddia etmiştir. Borçlu şirket vekili tarafından mahcuzların müvekkili borçlu şirkete ait olduğunun ileri sürülmesi, İİK. 'nun 96. Maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde değildir....
İİK 265. maddesine göre "Borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde, haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir." İhtiyati hacze itiraz sebepleri kanunda takyidi olarak belirlenmiş olup, davacının itiraz beyanında sadece çekteki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmüş, başka herhangi bir sebep belirtmediği mahkemece İİK 265/1 md. kapsamında ihtiyati hacze karşı yapılan itirazın reddine dair verilen karar kamu düzenine aykırılıktan yapılan inceleme neticesinde, herhangi bir kamu düzenine aykırılık tespit edilmediğinden, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu husus da bulunmadığından İİK 106-110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-İhtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiş, karara karşı, davalılar vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece 17/12/2021 tarihli ara karar ile davalı malvarlığına teminat karşılığı İİK 281/2 maddesi gereği ihtiyati haciz konmuş hacize itiraz üzerine duruşmalı olarak yapılan 27/01/2022 tarihli ara karar ile de itirazın reddine karar verilmiştir. Öncelikle dava konusuna bakıldığında eldeki dava taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 1- a maddesi gereği geç teslimden ötürü kira alacağı için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Yani eldeki dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereği tasarrufun iptali davası olmayıp mahkemece davalı malvarlığına İİK 281- 2 maddei gereği ihtiyati haciz konması usul ve yasaya aykırıdır. Eldeki dava itirazın iptali davası olup davacılar istemine İİK 257. Madde gereği bakılması gereklidir. İİK 257....
İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265,I hükmü uyarınca “Borçlu ihtiyati haczin dayandığı sebeplere … itiraz edebilir.” İhtiyati haczin dayandığı sebepler, sadece İİK’nın 257’nci maddesindeki ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarına ilişkin değildir. Söz konusu alacağın tahsilini bazı koşullara bağlayan veya yasaklayan kamu hukuku karakterli emredici mevzuat hükümleri de dikkate alınmalıdır. 10/10/2006 tarih ve 26315 sayılı Resmî Gazetede Yayımlanan Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2 hükmü uyarınca “Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.”...
İş , 2013/6 K. sayılı kararıyla tatbik edilen ihtiyati hacizlerin İİK m. 264 gereğince ilgili İcra Müdürlüğünce hükümsüz kaldığının tespit edilerek hacizlerin fek edilmesinin gerektiğini, hal böyleyken, 06.01.2022 tarihli tensip kararıyla "alacaklının dava açıp açmadığı hususu müdürlüğümüzce bilinemeyeceğinden, yine ihtiyati haczin hükümsüz kalması sebebiyle kaldırılması kararını verme yetkisi bu haliyle müdürlüğümüzde olmadığından talebin reddine" karar verildiğini, şikayetlerinin kabulü ile icra dairesince tesis edilen işlemin iptalini, İİK m. 264 uyarınca borçlunun malları üzerinde uygulanan ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının tespiti ve borçlunun tüm malvarlığı ve gayrimenkullerinin üzerine tatbik edilen hacizlerin fekkine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin takip alacaklısına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, İİK. 266. maddesi, ihtiyati haczin kaldırılması talebiyle ilgili olup, borçlunun ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemece kabul edilecek “rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti” göstermek şartıyla talep etmesi halinde takip kesinleştikten sonra bu talep hakkında görevli mahkeme icra hukuk mahkemesi olduğu, davalının dilekçesinde ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiği, dilekçenin İİK’nın 265. maddesi anlamında itiraz niteliğinde bulunmadığı, HMK’nın 331. maddesine göre, yargılama giderlerine görevli mahkemece karar verileceği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir....
İİK 258.maddeye göre ise "İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delillerini göstermeye mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir" denilmektedir. İhtiyati haciz kararına karşı itiraz ise İİK 265.maddesine göre "Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur....
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 35,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....