Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi, 1920 ada, ... parseldeki taşınmazın ipotek alacaklısı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen takip kapsamındaki icrai satışta müvekkili tarafından satın alındığını, ihale bedelinin ödenerek takip alacaklılarına dağıtıldığını ve tapunun müvekkili adına tescil edildiğini, ancak davacı tarafından işçilik alacaklarının tahsili için açılan ve alacak davası olarak görülmekte iken kayıt kabul davasına dönüşmüş işbu dava kapsamında uyuşmazlık konusu olmayan söz konusu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin HMK’nın 389. maddesine aykırı olarak konulmuş olduğunu ve bir sonucun da kalmadığını ileri sürerek, söz konusu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... idaresi vekili, söz konusu ihtiyati tedbirin konusunun kalmadığını savunarak, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına muvafakat ettiklerini belirtmiştir....

    -Mahkemece, 09.07.2013 günlü ara kararı ile davalı vekilinin tedbirin kaldırılması, olmadığı takdirde tedbir konulan dairelerin değiştirilmesi yönündeki talebin reddine, tedbirin mevcut daireler üzerinden devamına karar verilmiş, ancak gerekçeli karar yazılmamıştır. İhtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine dair kararın HMK'nın 391/... maddesi uyarınca gerekçeli şekilde yazılması gerekmekte olup, esasen ... denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. T.C. Anayasası'nın 141. maddesine göre de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmektedir. Temyiz edilen kısa karar bu hususları kapsamadığından temyiz denetimi mümkün değildir. Mahkemece, HMK'nın 391/... maddesine uygun olarak gerekçeli karar yazılmamış olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. ......

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/85 esas sayılı derdest olan dava dosyasında; "Davalı şirket vekilinin mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı olarak incelenmesinde; davacı tarafça dava dilekçesinde bildirilen hususlar, ekinde sunulan sözleşme, ihtarname ve diğer belgelere göre yaklaşık ispat şartının ve ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiği, ihtiyati tedbir uygulanan taşınmazın uyuşmazlık konusunu oluşturduğu bu haliyle mahkememizden verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire karşı vaki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş; -Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE, " karar vermiştir....

      Somut olayda, mahkeme 15.05.2018 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbirin talebinin kaldırılmasına ilişkin itirazın kabulüne karar verilmiş olup, davacı vekilinin talebi, söz konusu ara kararının bozulması yönündedir. Ancak mahkemenin söz konusu ara kararı temyize konu edilebilmesi mümkün değildir. O halde temyiz yolu kapalı olan işbu temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacı vekiline iadesine, 29/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu dayanak gösterilerek davalı tarafça ihtiyati tedbirin kaldırılması ve teminatın değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesi üzerine davalı vekilince bu karar istinaf edildiğinden,halihazırda Dairemizce önceki kararın istinafı sonrasında teminat yönünden kararın düzeltilmesi dışında mahkemesince verilen yeni bir ihtiyati tedbir kararı olmadığı,önceki tedbir kararının yeniden kaldırılmasının talep edilmesi nedeniyle ,ortada istinafı kabil bir karar bulunmadığı açıktır. HMK'nun "Durum ve Koşulların Değişmesi Sebebiyle Tedbirin Değiştirilmesi veya Kaldı- rılması" başlıklı 396. Maddesinde (1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.", Atıf yapılan "İhtiyati Tedbir Kararına Karşı İtiraz " başlıklı 394....

          Davalı vekili 11.12.2012 tarihli duruşmada, teminat süresinde yatırılmadığından tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 11.12.2012 tarihli ara kararla davalı tarafın tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Talep ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 394/5. maddesi uyarınca, karşı taraf kendisi dinlenmeden (yokluğunda) verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edebilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir....

            İlçesi, 1721 ada, ... parsel numaralı taşınmaz üzerine .... kişilere devrini önleyici ihtiyati tedbir konmuştur. Davalı ... vekili, verilen ihtiyati tedbirin HMK'nın 389. maddesine aykırı olduğunu ........2012 tarihli duruşmada ileri sürerek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından alacak davası açıldığı, dava sonunda alacağa hükmedilmesi halinde davalılara başvurulacağı, davalıların davanın seyri sırasında ekonomik durumlarında meydana gelebilecek bir azalma halinde alacağın karşılıksız kalabileceği, bu nedenle verilen ihtiyati tedbir kararının davacı tarafın alacağının karşılıksız kalmaması yönünden verildiği gerekçesiyle davalı vekilinin konulan ihtiyat tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine ilişkin ara kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, yapılan inceleme sonunda, daha önce verilen 16.10.2012 tarihli ihtiyati tedbir kararının temyiz edildiği, temyiz incelemesinin halen devam ettiği, hükümsüzlük iddiasının davada taraf teşkili sağlandıktan ve tahkikata geçildikten sonra inceleneceği, bu aşamada tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, davalının tüm taleplerinin yargılama sırasında dikkate alınıp inceleneceği gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili temyiz etmiştir. Talep, HMK'nın 396. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen kararlar ile yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilecektir....

                vekilince, 22.07.2013 tarihli dilekçe ile banka lehine rehinli bulunan... ve.... plakalı araçlarla ilgili başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipler yönünden, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, 19.07.2013 tarihli ara kararı ile iflas ertelemenin hukuki sonuçları ve rehinli alacaklılar hakkındaki etkilerinin İİK'nun 179/b. maddesinde düzenlendiği, erteleme süresi içinde rehnin paraya çevrilmesi işleminin yapılamayacağının yasanın amir hükmü olduğu, dosyanın Yargıtayda olup ihtiyati tedbir kararlarının da devam ettiği gerekçesiyle, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Müdahil vekilince, ihtiyatin tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  Davalı vekilinin 15.04.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması, aksi kanaatte ise teminatın %115'e tamamlanması talebinin; İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından imza incelemesi konusunda bir karar verilmiş ise de, İcra Hukuk Mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi sebebiyle bağlayıcı bir delil mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle davalının ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, istinafa konu 26.04.2022 tarihli ara kararın Dairemizden verilen 2022/470 Esas 2022/448 Karar sayılı 24/03/2022 tarihli kararla aynı kapsamda olduğu, istinaf kanun yoluna başvurulan 26.04.2022 tarihli ara kararı itirazın reddine ilişkin bir ara kararı olmayıp HMK nun 396.madde kapsamında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin bir ara kararı olduğundan istinaf kanun yoluna tabi olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu