İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen vekili, ihtiyati tedbirin uygulanmasından itibaren 2 ayı aşkın bir süre geçtiğini, bu sürede ihtiyati tedbir koşullarında önemli değişiklikler olduğunu, düvelerin gebe olmadığının anlaşıldığını, değişen koşullar ve bozulan menfaat dengesi gözetilerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen (davalı) vekili temyiz etmiştir. Kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını, özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup, HMK’nun 391’inci ve 394’üncü maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir....
Davanın niteliği, mevcut delil durumu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmemesi ve taşınmazın aynına ilişkin davada davacı açısından dava konusu taşınmaza ilişkin geçici hukuki korumanın sağlanmaması, taşınmazın yargılama sırasında el değiştirmesi halinde ileride giderilmesi ve telafisi imkansız ve güç zararların doğabileceği ihtimali bulunduğundan yerel mahkemece yargılamanın bulunduğu aşama ve mevcut delil durumu dikkate alınarak davalının ihtiyati tedbire itirazının ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21/02/2014 tarih ve 2013/1 esas, 2014/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmıştır. Bu sebeple, davalı ...’nin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilme olanağı bulunmayan karara ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ye geri verilmesine 14.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Tüm bu açıklamalar karşısında somut olaya bakıldığında; davacı vekilinin talepleri üzerine davalı adına kayıtlı iki adet taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmuş, davalı vekilinin ihtiyati tedbirlerin kaldırılması talebi yerel mahkemece reddedilmiş, anılan ara karar davalı vekilince istinaf edilmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2022/24 D.İş sayılı dosyası ile "Davalı vekilinin tedbir talebinin kaldırılması yönündeki talebinin takbis kaydı dikkate alındığında malik olarak T3 bulunduğu" gerekçesi ile tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararı istinaf etmiş ise de, 07/02/2022 tarihli ara kararın istinafından sonra tedbirin kaldırılmasına yönelik yeni talepler yönünden HMK 394.maddedeki prosedürün yeniden uygulanması gerekeceğinden, bu prosedür uygulanmaksızın 04/11/2022 tarihli ara karara yönelik doğrudan istinaf başvurusu mümkün olmadığından, 04/11/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1- İstanbul Anadolu 3....
Kanunun gerekçesinden de anlaşıldığı üzere, geçici hukuki koruma niteliğinde olan ihtiyati tedbirin gereğinin bir an önce yerine getirilmesi, ihtiyati tedbirin çok uzun süre uygulanmadan hukuki olarak varlığını koruyarak kötüye kullanıma açık hâle gelmemesi için kararın takibinin ve uygulanmasının istenmesi sorumluluğu ihtiyati tedbir talep edene yüklenmiştir. Davacı tarafça süresinde tedbir ara kararının infazı için teminat yatırılmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmış, hükümsüz kalmıştır. Mahkemece yasal sürede uygulanmaması nedeni ile kendiliğinden hükümsüz kalan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekir iken, halen ihtiyati tedbir kararı geçerli imişcesine ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi yerinde değildir. (Benzer kararlar: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin 2022/2046 Esas, 2022/1305 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....
Zira ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi ve telafisi imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 389 ve devamı maddelerinde yazılı hükümlere, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna, hak ve yarar dengesine uygun olduğu, somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılması ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması istenmiş, mahkeme ara karar ile ihtiyati tedbir kararı vermiş, davalılar vekili ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece davalılar vekilinin tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; bir kısım davacıların halası... ile davalılar arasında kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını, ...'ya ait taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiş, Mahkemece tensiple 14.11.2012 tarihinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davalıların yaptığı itiraz da reddedilmiştir....
tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkemece 23/02/2016 tarihli duruşmadaki ara kararla verilen ihtiyati tedbirin, HMK'nın 396/1.maddesi gereğince teminatsız olarak kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu durumda, davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazının kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile itirazın reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi tarafından konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara Batı 1....