CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesinin 25/05/2021 tarihli tensip ara kararı ile; "13)Davalı adına kayıtlı araçlara ihtiyati tedbir şerhi verilmesine, bu hususta Trafik Tescil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 15)Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde bildirilen İş Bankası ve Halk Bank'ta davalı adına kayıtlı hesaplar var ise, maaş hesabı dışındaki tüm hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına," karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 25/02/2022 tarihli 3. Nolu celse ara kararı ile "4- Davacı vekilinin şirket hisseleri ve şirket adına kayıtlı olduğu belirtilen 34 XX 809 plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir şerhi verilmesi talebinin reddine, 5- Davalı vekilinin konulan ihtiyati tedbirlerin kaldırılması talebinin reddine" karar verilmiştir....
Anılan yasal düzenlemeler ve tespitler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı tarafça dava konusu taşınmazları güvence altına alma amacı ile ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, tedbir istenen taşınmazların yargılama sırasında devredilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlanabileceği ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğabileceği, ayrıca tedbire konu taşınmazların dava konusu olması ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne ilişkin kararın hukuka uygun olduğu kanaatine varılmakla davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE" karar verilmiştir....
Somut olayın incelenmesinde, ilk derece mahkemesince davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 16/10/2019 tarihli ara kararı ile tapuya müzekkere yazılarak söz konusu taşınmazların 3.kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasının belirtildiği, bu yazıya istinaden taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, davalı vekilinin 31/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile söz konusu taşınmazlar üzerine konulan tedbirin kaldırılmasını talep ettiği, bunun üzerine ilk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, bu ara kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı T5 ve T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın para alacağına ilişkin olup, tazminatı güvence altına almanın amaçlandığını, amaç bu olduğu için tapu iptal tescil istenemeyeceğini, katılma alacağı davasında ayni bir talep hakkı bulunmadığını, ihtiyati tedbirin yasal koşullarının bulunmadığını, teminatın çok düşük belirlendiğini, tedbirin kaldırılması talebinin reddinin doğru olmadığını beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, aksi takdirde makul bir teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil, aksi halde İİK 283 maddesi gereğince haciz ve satış yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin kaldırılması talibinin reddine karar verilmiş, karar bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Yukarıda esas numarası yazılı mahkeme dosyası kapsamında her ne kadar 08/12/2022 tarihli ara karar ile: "Davacının ihtiyati tedbir talebinin;Dava konusu taşınmaz üzerine bu aşamada henüz tesis edilmiş bir ihtiyati tedbir söz konusu olmadığından kaldı ki dava konusu talebin öncelikle tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğu da gözetilerek dava konusu taşınmaz açısından raiç bedelinin de tespiti zorunlu olduğundan davalı tarafın sözleşme bedeli ödenmek suretiyle tedbirin kaldırılması yönündeki talebin reddine" şeklinde karar verilmesi suretiyle dava konusu taşınmaz üzerine konulmuş olan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebimiz reddedilmiş olup, hukuka ve yasaya aykırı olarak verilmiş bu karara karşı istinaf yoluna başvurma zorunluluğumuz doğmuştur. 2. Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı tarafın açmış olduğu dava haksız ve hukuka aykırı olup taraflar arasında imzalandığı beyan edilen satış vaadi sözleşmesi hukuken geçersizdir. 3....
ihtiyati tedbir kararına itirazının REDDİNE, " karar vermiştir....
Mahkemece 14.11.2011 tarihli karar ile, “tedbirin davacının alacağını güvence altına alacak çerçevede olması ve genel bir değerlendirme yapılması gerektiğinden dava konusunu değeri 213.792,44 TL. olup tedbir konulan araçların ve taşınmaz üzerindeki diğer sınırlamalarda dikkate alındığında davalı tarafın tedbirlerin kaldırılması yönündeki itirazın reddine, yine aynı tarihli karar ile Mahkemece verilen 20.10.2011 tarihli “bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin” kararın davalı tarafça temyizi talebinin de HMK’nın 38/9 maddesi gereğince bu yöndeki karar ara karar mahiyetinde olduğundan hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ve hakimin reddi ile ilgili talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın temyiz istemi reddedilmiş, bu kararları davalı vekilinin temyizi üzerine dosya Dairemize gelmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere...
HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İhtiyat-i haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı başvurulacak kanun yolu İİK'nın 258/3 maddesinde, kabulüne ilişkin kararlara karşı başvurulacak kanun yolları ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup kanunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve düzeltilmesi halinde müracaat edilecek yasa yolunun ne olduğu gösterilmemiştir. İhtiyat-i haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir. Bu nedenle ihtiyat-i haciz ile ilgili olarak hüküm bulunmayan hallerde niteliğine aykırı düşmedikçe 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan ihtiyat-i tedbir kurumuna ilişkin yasa maddelerinin kıyasen uygulanması gerekir. Bu cümleden hareketle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin ara kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....
Sayılı yasa düzenlemesinin somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.Mahkemece ihtiyati tedbirin teminat karşılığında kaldırılabileceğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine, ciddi görülmeyen anayasaya aykırılık itirazının reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararı 2010 tarihinde verilmiş olup; istinafa konu ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi veya kaldırılması istemi niteliğindedir. HMK'nun 341(1) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararları ile ihtiyati tedbir , ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Mahkemesince gemi sicil kaydı üzerine satış ve devrin önlenmesi için konan tedbirin davalılar tarafından 30.000,00 TL teminat mektubu ibraz etmeleri halinde teminat mektubu üzerine tedbirin kaydırılmasına karar verilmiş ve söz konusu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. ...Açıklanan sebeplerle, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından davalı vekilinin ihtiyati tedbirin teminat karşılığında değiştirilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir." Benzer şekilde Yargıtay 11....