Bu maddeden de anlaşıldığı gibi, tedbir / hacizle ilgili istinaf edilebilecek kararlar, bu taleplerin reddine ilişkin kararlar ile bu taleplerin yüze karşı kabulü halinde ve ayrıca itiraz üzerine verilen kararlardır. Somut olayda, istinafa konu yapılan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair karar, HMK 341. maddesinde sayılan kararlardan değildir. Ara kararı niteliğinde olan bu tür kararların istinafı mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK'nun 352. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSULAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, öncelikle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin kabulüne ilişkin ara kararının istinafı kabil kararlardan olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI,DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, kurum zararının tazmini istemiyle açılan davada davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir İlk derece mahkemesince, 11/11/2014 tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı T3 vekilinin 05/01/2021 havale tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi üzerine 05/01/2021 tarihli ara kararıyla talebin kabulü ile 2014/82 D.iş sayılı dosyada konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur....
bozulması üzerine, davacı vekili; tedbirin devamını, tedbirin kaldırılması halinde alacaklarının güvencesi olmak üzere ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını, sözleşmenin tapu kaydına şerhini veya davalıdır şerhi konulmasını ve sözleşmenin tapuya şerh verilmesi için yetki verilmesini talep etmiş; mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine dair verilen kararın da bozulması üzerine, 17.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen miktarlar üzerinden ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş, mahkemece 30.05.2014 tarihli ara kararı ile talebin kabulüne karar verilmiş ve davalılar vekilinin itiraz ve temyizi üzerine, itirazın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Teminat gösterilmeden tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, denetmen raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, davacının kurumu zarara uğrattığını, davacının hukuki dayanaktan yoksun tedbir talebinin reddi gerektiğini belirterek mahkemenin 20/04/2021 tarih ve 2021/26 Esas sayılı ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve itirazlarının kabulü ile ihtiyatı tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Temyiz istemi, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin olarak verilen 27.12.2022 tarihli karara ilişkindir. Bilindiği üzere; Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kuşkusuzdur. Diğer yandan, 21.02.2014 tarihli ve Esas: 2013/1, Karar: 2014/1 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun kararı ile, ihtiyati tedbirin kaldırılması veya tedbire itiraza ilişkin kararların kanun yolu denetiminin de Yargıtayca yapılması mümkün değildir. O halde, temyize konu karara karşı HMK’nın 341/1-b maddesi uyarınca istinaf incelemesi yapılabilmesi yönünden dosyanın mahkemesine iade edilmesi gerekir....
Dairemiz kaldırma kararından sonra Mahkemece, 04/04/2019 tarihli ara karar ile Dairemiz kararı doğrultusunda İİK 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece 02/03/2021 tarihli dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, ihtiyati tedbirin reddi kararı üzerine İstanbul BAM tarafından bu kararın kaldırıldığı ve mahkemece İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir kararı verildiği, bu karardan sonra ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Davalı vekilinin talebi HMK'nın 396/1. maddesi kapsamında koşulların değişmesi durumunda tedbirin kaldırılması mahiyetindeki bir taleptir. Koşulların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması HMK'nın 396. maddesinde düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilecği düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin 2. fıkrasında itiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrasının kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir....
Mahkemece tedbir kararına yapılan itirazın duruşmalı olarak incelenmesinin ardından istinaf konu 27.12.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararına itiraz talebinin kabulüne ve söz konusu ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nın 396/1. Maddesi uyarınca, durum ve koşulların değişmesi nedeniyle verilen ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına ilişkin kararlara karşı istinaf yolu açık değildir. Davacı vekilince 27/12/2022 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur....
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir . Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin "taşınmaza ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf talebi", taşınmaza mahkemece 18/11/2021 tarihli ara karar ile tedbir konulmakla konusuz kaldığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin "araca tedbir konulmasına" yönelik istinaf talebi ile davalılar vekilinin "taşınmaza konulan tedbirin kaldırılmasına" yönelik istinaf taleplerinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1.maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, davalılar vekilinin "banka hesaplarına konulan ihtiyati tedbire" yönelik istinaf talebinin kabulü ile Diyarbakır 3. Aile Mahkemesinin 2022/744 Esas sayılı derdest dosyasında ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 18/11/2021 tarihli ara kararının -3- nolu bendinin kaldırılmasına ve 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2 maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair karar vermek gerekmiştir....