"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Müdahil tarafından istenen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen müdahil vekili, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin, müvekkilinin davalı kooperatif aleyhine yaptığı icra takibi sonunda cebri icra satışı ile müvekkiline geçtiğini, taşınmaz üzerine iş bu dava dosyasından ihtiyati tedbir konulması nedeniyle tescilin yapılmadığını, ihtiyati tedbirin tescile engel teşkil etmemesi gerektiğini, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddedildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal tescil ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 389 vd.maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma yollarından ihtiyati tedbire ilişkin olarak somut olayda ipoteğin kaldırılması ve taşınmazının aynının uyuşmazlık konusu olması sebebiyle yaklaşık ispat şartlarını taşıyan ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Fakat aynı Kanunun 392.maddesinde ihtiyati tedbir talep edenin karşı taraf ve üçüncü kişilerin muhtemel uğrayacakları zararlara karşı teminat gösterme zorunluluğu olduğu belirtilmiş olup somut uyuşmazlıkta tedbirin kanunda belirtilen teminat alınmamasına ilişkin bir nedene dayanmadığı da açıktır....
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı vekili, vekil olarak 13.01.2021 tarihinde dosyaya kayıt yaptırdıklarını, aynı gün tedbirin kaldırılmasını istediklerini, ayrıca dava sürecinde koşulları oluştukça her zaman ihtiyati tedbirin kaldırılmasının talep edilebilecek durumda olup herhangi bir süreye tabi olmadığını, ayrıca esasa ilişkin olarak da ihtiyati tedbir kararının yasal koşullarının oluşmadığı gibi oluşacak zararların değerlendirilmediğini, ihtiyati tedbirin hem talep hem de kaldırılması hususunun davanın her aşamasında talep edilebilir nitelikte bulunduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmöiştir....
Müvekkilin tedbir konulan aynı apartmandaki 4 nolu dairenin satılması söz konusu olsa dahi davacı zarar görmeyeceğini, 3nolu bağımsız bölümdeki iktisabı zaten mevcut olduğunu, davacı da dilekçesinde 4 nolu dairenin satılması durumunda satış bedeli kadar fark alacağı talep ettiğini, bu nedenle ihtiyati tedbirin kaldırılması davacıyı da tarafımızı da koruduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/456 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talepli davada verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmaz bedelinin tahsili, istinafa konu talep ise bu dava kapsamında davaya konu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı, kamu düzeni yönünden resen yapılmıştır. İlk derece mahkemesi 23/12/2021 tarihli ön inceleme duruşması ile davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin taşınmazın dava konusu olması ve HMK'nın 389. Maddesi gereğince devri halinde telafisi imkansız zararlara yol açabileceği kanaatiyle reddine karar verildiği, verilen iş bu red kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize geldiği anlaşılmıştır....
TL'nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiği davada, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş; Mahkemece, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava,hukuki niteliği itibariyle kat karşılığı inşaat ve taşeronluk sözleşmelerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil,olmadığı taktirde bedel, davalının isteği ise, ihtiyati tedbirin kaldırılması, olmadığı taktirde teminatın arttırılması isteğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 389/1.maddesi,"Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklidedir....
(HMK m.392/1) Somut olayda, davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasında mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine, ilk olarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, sonrasında davalının tedbire itirazının reddedildiği, keşiften sonra davalının yeniden tedbirin kaldırılması veya keşfen belirlenen değer üzerinden teminat alınması yönünde itirazda bulunulduğu, mahkemece itirazın değerlendirilmesi sonucunda, ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebin reddine, dava konusu taşınmazın değeri üzerinden %10 oranında teminat mukabilinde tedbirin devamına karar verildiği görülmektedir. Davacının talebi resmi bir belgeye veya başkaca kesin bir delile dayanmadığı gibi, dosya içeriğine göre de durum ve koşulların teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirmediği anlaşıldığından mahkemece davacı vekilinin teminata yönelik itirazının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davalı vekilinin talebi HMK'nın 396/1. maddesi kapsamında koşulların değişmesi durumunda tedbirin kaldırılması mahiyetindeki bir taleptir. Koşulların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması HMK'nın 396. maddesinde düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilecği düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin 2. fıkrasında itiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrasının kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/178 Esas sayılı dosyasından verilen 24/05/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesinde; kararın usulüne ve dosya kapsamına uygun olduğu, yaklaşık ispat şartının sağlandığı anlaşılmakla ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilerek; -Feri Müdahil vekilinin mahkememiz dosyası ile birleşen Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/178 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: 3....