Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil vekilinin ihtiyati tedbire yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbire ilişkin kararın BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil vekilinin ihtiyati tedbire yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbire ilişkin kararın BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İDM'ce teminatın değiştirilmesi sebebiyle ihtiyati tedbire itiraz edildiği, İDM'ce 11/11/2020 tarihli celse ara kararı ile ihtiyati tedbire yapılan itirazların reddine, buna ilişkin gerekçeli ara karar oluşturulmasına, ara karara karşı istinaf yolu açık olmadığından bu yöndeki taleplerin reddine karar verildiği, 13/11/2020 tarihli gerekçeli ara kararı yazıldığı ve kararın kesin nitelikte olduğunun belirtildiği anlaşılmakla yukarıda açıklanan yasal prosedür gereğince HMK 396 madde aynı kanunun 394/5.maddesine atıfta bulunmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebine ilişkin verilen kararlara karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığı, istinaf edilen kararın istinaf yolunun kapalı olduğu, mahkemece usul ve yasaya uygun şekilde ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine kesin olmak üzere karar verildiği, bu karar nihai olup itirazın değerlendirilmesi ara kararına karşı yukarıda açıklanan HMK düzenlemeleri karşısında istinaf...

      Dosyanın Dairemize geliş tarihi itibarı ile istinafa konu uyuşmazlık; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin 02.02.2021 Tarihli kararının kaldırılması istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin 01.11.2019 Tarihli ara kararı ile ters teminata hükmettiği, karar tarihinden itibaren 1 haftalık yasal süre içinde teminat yatırılmadığı, yargılama sırasında alınan iki ayrı bilirkişi raporuna göre yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu, bu aşamada teminatın makul olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin 02.02.2021 tarihli kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece, 09.07.2013 tarihli duruşmada, dosya kapsamına, davacı şirketin borca batık olmasına ve şirketin mal varlığının korunması ilkesine göre, müdahillerin tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karar, ihtiyati tedbire itiraz eden müdahil ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbire itiraz eden müdahil Yapı Kredi ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbire itiraz eden müdahil Yapı Kredi ... A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalıdan alınması gereken harç istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022 Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ......

            Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 09/11/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbire karar verildiği, İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 15/12/2020 tarihli duruşmasında dilekçeler teatisi tamamlanmadığından ön incelemenin gelecek oturum gerçekleştirilmesine, İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2020/95 esas sayılı bağlantılı dosyanın celbine, mahkece verilen tedbirin devamına tedbire itirazın reddine karar verildiği gerekçesiyle İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 09/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına yönelik olarak tarafların beyanlarının alındığı 15/12/2020 tarihli ihtiyati tedbire itirazın duruşması sonucunda davalı yanca yapılan itirazın HMK 389 vd. maddesine göre reddine..." karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizin 2021/212 esas, 2021/499 karar sayılı ilamıyla; "Dava, eser hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, haksız kullanımın giderilmesi, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir...

              Aile Mahkemesi'nin 2022/948 Esas sayılı ve 11/11/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK.nun 353/1- b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden hüküm tesisi ile, 2- Davalı vekilinin Garanti Bankası maaş hesabı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin Kabulü ile; davalının Garanti Bankası maaş hesabı üzerinde ihtiyati tedbir bulunması halinde ihtiyati tedbirin KALDIRILMASINA, 3- Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, 4- İhtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 5- İstinaf yargılama giderlerinin nihai kararda nazara alınmasına, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nun 362/1- f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

              Ancak temyiz edilen bir kararın Yargıtay tarafından temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve süresi içerisinde temyiz edilmiş olması; ayrıca verilen kararın HMK kapsamında gerekçeli karar şeklinde yazılması ve gerekçe içermesi gerekmekte olup, esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası’nın 141. maddesine göre, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmektedir. Temyiz edilen kısa karar, bu hususları kapsamadığından, temyiz denetimi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair karar verilmesi üzerine, HMK hükümleri uyarınca gerekçeli karar yazılmamış olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                Asliye TMahkemesi’nce verilen 03/07/2015 gün ve 2015/541 sayılı ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararın Yargıtayca incelenmesi itiraz eden üçüncü kişi vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar elektronik ortamda okundu gereği konuşulup düşünüldü: 21/02/2014 gün ve 2013/1E.-2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbire itiraz eden üçüncü kişi vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbire itiraz eden üçüncü kişi vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu