Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle feri müdahil vekilinin itirazın reddi ara kararına yönelik istinaf başvurusunun, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-2 bendi uyarınca kabul edilip; itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması ile feri müdahil vekilinin itirazının kabulü ile davaya ve satışa konu parseller üzerindeki ihtiyati tedbirin feri müdahil yönünden kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Dava şartlarının incelenmesinde öncelikle mahkemenin görev hususunun incelenmesi gerekmekte olup sair hususların görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekir.Mahkeme ihtiyati tedbire itiraz talebinin reddine karar vermiş ise de, ihtiyati tedbire itiraz talebinin de görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemece ihtiyati tedbire itiraz üzerine inceleme yapılarak karar verilmesi hukuken yerinde değildir.Tüm bu nedenlerle davalının asıl karara yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalının ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbire itirazın görevli mahkemece değerlendirilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Bu durum "gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir" kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK'nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece 171.633,60.-TL borç bakımından toplam 50.000,00.-TL'lik alınan teminatın yeterli olmasına, önceki borçlardan davacının sorumlu olup olmadığı ve bu nedenle davalı şirkete borçlu olup olmadığının yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389/1' göre; 'Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.' Erzurum 5.İcra Müdürlüğü 2015/5227 Esas sayılı takip dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, uyuşmazlık konusunun icra takibine ve tedbire konu taşınmaz olduğu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK 390/3 gereği tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığının yaklaşık olarak ispat etmesinin yeterli olacağı gözetildiğinde dosyadaki deliller mahiyetinde ihtiyati tedbire itirazın reddine dair karar vermek gerekmiş, " gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....

      Esas sayılı takip dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, uyuşmazlık konusunun icra takibine ve tedbire konu taşınmaz olduğu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK 390/3 gereği tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığının yaklaşık olarak ispat etmesinin yeterli olacağı gözetildiğinde dosyadaki deliller mahiyetinde ihtiyati tedbire itirazın reddine dair karar vermek gerekmiş, " gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının kanuna aykırı olduğunu, tedbir şartlarının oluşmadığını, Yargıtay ilamını yok sayarcasına verilen ihtiyati tedbirin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ..............'...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 24.10.2022 tarihli tensip zaptı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından 09.02.2023 tarihinde itiraz edilmesi üzerine " Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı vekilince ihtiyati tedbir talepli olarak dava açıldığı, mahkememizce 24/10/2022 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair ara karar verildiği, ara kararın davacı ve davalıya 29/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 02/09/2023 tarihinde süresi geçtikten sonra ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edildiği, itirazın 1 haftalık itiraz süresi içinde yapılmadığı, böylece süre yönünden itirazın usule uygun olmadığı" gerekçesi ile 15.03.2023 tarihli duruşmada verilen ara karar ile "Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının süre yönünden reddine" karar verilmiştir....

        Somut olayda mahkemece resmi şekilde yapılan mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesindeki tüm satış bedeli teminat olarak alınarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olup,dosyanın geldiği aşama itibarıyla davalının ihtiyati tedbire itiraz sebepleri yerinde olmayıp ve dosya kapsamındaki delillere göre mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda bahsi geçen sebeplerle, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararına karşı davalı itiraz eden vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          kaldırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasında ve tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararda da bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Sonrasında bir kısım müdahil vekillerinin tedbirlerin kaldırılması talebi 07.06.2013 tarihli duruşmadaki ara kararında her hangi bir gerekçe belirtilmeden reddine karar verilmiş, bu kararın müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine, itiraza konu her iki ek ihtiyati tedbir kararının yeni ve ilk defa verilen tedbir kararları olmadığı, mevcut durumlardaki değişiklik nedeniyle tedbirin değiştirilmesi mahiyetinde olduğundan HMK’nun 394 ve 396. maddeleri gereğince bu kararlara karşı temyiz yolunun açık olmadığı gerekçesiyle, müdahil vekilinin temyiz istemi 27.06.2013 tarihli gerekçeli ara kararıyla reddedilmiştir. Ek ihtiyati tedbir kararlarına itirazın reddine ve bu kararın temyiz isteminin reddine dair kararlar, müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz etmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/453 Esas sayılı dosyasında 24/06/2019 tarihli ve 7 nolu tensip ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin takdiren %10 teminat karşılığında kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine mahkemece duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda 23/09/2020 tarihli ara karar ile; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesince özetle; tedbir kararının yetkisiz mahkemece verildiğini, HMK'nun 389 ve 390. Maddesindeki koşulların oluşmadığını, dava sonucunu elde edecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verilen kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür....

            UYAP Entegrasyonu