ve taşınmaz mal varlığının üzerine 3. kişilere devrini önlemeye yönelik teminat karşılığı ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmiştir....
Davacı tarafça ihtiyati tedbir talebi ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin 2/d alt bendi gereğince; yatırılması gereken ihtiyati tedbir karar ve ilam harcının ödenmediği anlaşılmıştır. Bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden dairemizce resen inceleme konusu yapılmıştır. İhtiyati tedbir talebinin incelenmesi Harçlar Kanunu 2 ve 27. maddeleri gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır....
Bu açıklamalara göre, davanın açılması sırasında veya dava sırasında, Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olan başvuru harcı yatırılmadan ihtiyati tedbir talep edilmesi halinde, ihtiyati tedbir talep edene başvuru harcını tamamlaması için usulünce ihtarat yapılarak süre verilmesi, bu sürede harç tamamlanırsa ihtiyati tedbir talebinin esasının incelenmesi gerekir (Bkz. Yargıtay 3. HD'nin 16/06/2022 tarihli ve 2022/1582 E., 2022/5882 K. sayılı uyuşmazlığın giderilmesi kararı). Dosya içeriğinde ihtiyati tedbir talebi için başvuru harcının alındığına dair bir belgeye rastlanılmadığından, davacı vekiline 133,00 TL ihtiyati tedbir harcını yatırması için uygun bir kesin süre verilmesi, süreye uymamanın neticelerinin açıkça ihtar olunması, verilen süre içinde harcın yatırılması halinde bundan sonra ihtiyati tedbir talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir harcı alınmadan talebin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır....
Taraflar arasındaki kayyım atanması-ihtiyati tedbir talebinin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde talep edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Talep eden vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyeleri ve eski yöneticileri olduklarını, davalı koooperatif hakkında geçmiş dönemlerle ilgili vergi incelemesi ve soruşturma olduğunu, davalı kooperatifin şu anki yönetim kurulu başkanının eski denetçi olduğunu ve kooperatif hakkında devlet kurumlarına şikayetçi olan kişi olduğunu, hem şikayet eden kişi hem de şikayet edilen kooperatifinin başkanı olması nedeniyle üzerine düşen edimlerini gereği gibi yapmayacağını düşündüklerini ileri sürerek davalı kooperatife kayyım atanmasını talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23/09/2022 tarihli ve 2022/138 Esas sayılı (derdest) ara kararının HMK'nun 353-(b)-2) maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA, a)İhtiyati tedbire İTİRAZIN KABULÜNE; mahkemenin 17/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına b)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, c)İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, d)İhtiyati tedbir görülmekte olan dava içinde verildiğinden, aleyhine ihtiyati tedbir istenilen-ihtiyati tedbire itiraz eden ......
ARA KARAR: T7 Anonim Şirketi vekilinin ihtiyati tedbire itiraz ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, mevcut delil durum ve tüm dosya kapsamına göre; Davalının mahkememizin 11.05.2022 tarih ve 2022/369 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararına itirazının; mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle reddine karar verilerek; Davalı vekilinin mahkememizin 11.05.2022 tarih ve 2022/369 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine, mahkememiz dosyası ön inceleme aşamasında olduğundan tebligat aşamalarının tamamlanmasının beklenilmesine, şeklinde karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARININ ÖZETİ : Yapılan inceleme değerlendirildiğinde; "..HMK 389 vd..maddelerinde ihtiyati tedbirin düzenlendiği, mevcut delil ve dosya kapsamı ile tarafların menfaat dengesine göre; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığında kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerektiğinden..."...
Somut olayda, davacı asıl dosya davalısı şirket müdürünün yönetim yetkisini kötüye kullandığını iddia ederek şirkete kayyım tayin edilmesini talep etmiş, ancak müdürün azlini istememiş ve davacı da kayyım tayini talebinin azli'de içerdiği yönünde kararı temyiz etmemiştir. Mahkemece, bu nedenle davalı müdürün yapacağı tüm işlemlerin kayyımın onayına tabi tutulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bu kararın dayanağı olarak TTK 630/2 ve 3. maddeleri gösterilmiş ise de, bu maddelerde müdürün yetkisinin sınırlandırılabileceği belirtilmiş olup, maddedeki sınırlandırmanın amacı müdürün yetkisi dahilinde yaptığı işlerin kayyım onayına tabi tutulması değildir....
Maddesi uyarınca yönetim ve temsil yetkisinin geri alınmasına, mahkemenizce aksi kanaatte olması durumunda işbu yetkinin sınırlandırılmasına" karar verilmesini talep ederek esasen müdürün azlini talep ettiğini, doktrinde baskın olan görüşe göre TTK m. 630/2 uyarınca açılacak müdürün azli davasında husumetin şirketin tüzel kişiliğine yönlendirilmesi gerektiğini, müdür limited şirketin bir organı olduğundan ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından davalı sıfatının limited şirketin kendisine ait olduğunu bu sebeple husumet yönünden mevcut usuli eksiklik göz önüne alınarak davacının bu talebinin reddi gerektiğini, müdürlükten azil davasında ihtiyati tedbir talep etmek aslında davanın konusu gereği ihtiyati tedbir kurumuna uygun düşmediğini, ihtiyati tedbirin davanın esası hakkında verilemeyeceğini, davanın esasını çözer mahiyette ihtiyati tedbir kararına hükmedilemeyeceği ve yargılama sonucunda ulaşılacak neticeye ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılmasının mümkün olmadığı yönünde pek çok Yargıtay...
olmayan elektrik kullanımından kaynaklı abonelikle ilgili ödemeleri de kapsayacak şekilde "davaya konu ... tesisat numaralı aboneliğe ilişkin ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulması" şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilmesi ve akabinde davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının bu yönlerden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir....