Somut olayda davacının tacir olduğu iddia ve ispat edilmemiş olmamakla TBK'da düzenlenen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini içeren eldeki davada asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararıyla birlikte ihtiyati tedbir talebi de reddedilmiştir. Davacı vekili, kayyım tayinine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesini istinaf nedeni olarak bildirmiştir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmekle dosyadan el çekildiği için ihtiyati tedbir talebinin incelememesi gerekiyor ise de HMK'nın 390/1. maddesi uyarınca görevli mahkemece ihtiyati tedbir talebi hakkında yeni bir karar verilmesi gerektiğinden bu aşamada kararın kaldırılması sonuca etkili görülmemiştir....
Somut olayda, maddi hukuka ilişkin haklara etki edebilecek şekilde ... no'lu bentte "Davacı şirketin keşide etmiş olduğu çek ve bono senedinin ödenmesinin durdurulmasına, bankalarda bulunan davacı bu şirketlere ait teminatların nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına" ve ... no'lu bentte "... davacı şirketlerin banka hesapları üzerinde bulunan blokelerin kaldırılmasına" şeklinde verilen tedbir kararları usul ve yasaya aykırı olup, itirazın bu açıklamalar çerçevesinde ele alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın, itiraz eden müdahil yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır....
Davacı tarafça dava konusu şirkete kayyım atanmasına, aksi halde 4 ile 7 nolu davalıların hisselerinin yönetim yetkisine kayyım atanmasına, bunun da kabul görmemesi halinde şirkete ait taşınmazların üçüncü kişiye devri ve üzerinde herhangi bir kısıtlama tesisinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de; dava konusu şirket yöneticisi olan davalılar hakkında açılan tazminat talebine ilişkin açılan davada davacı taraflarca HMK 390/3 gereği davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etme koşulu oluşmadığından ve dava konusu şirkette organ boşluğunun söz konusu olmaması nedeniyle şirkete ve hisselerin yönetim yetkisine kayyım atanmasını gerektirir haklı bir neden bulunmaması, eldeki davanın türü ve niteliği gereği dava konusu şirkete ait taşınmazların uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle davacıların dava konusu şirkete kayyım atanmasına, hisselerin yönetim yetkisine kayyım atanmasına, şirket taşınmazlarına tedbir konulmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin...
Talep ve karar tarihi itibariyle tüm deliller henüz toplanıp irdelenememiş olup, dosya içeriğindeki toplanan somut deliller ile anılan yasal düzenlemelere göre, 22.06.2023 tarihli genel kurulun usulüne uygun olmadığı ve bu toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğu, genel kurul kararlarının uygulanmasının durdurulması ve şirkete temsil ve yönetim veya denetim ve gözetim kayyımı atanması talepleri yönünden dosyadaki mevcut deliller ile davanın mahiyeti, davalı şirkette organ boşluğunun bulunmaması, yaklaşık ispat kuralıyla birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı, keza davalı şirkete ait taşınmaz üzerine şerh verilmesi, şirket malvarlığı ve demirbaş listesi oluşturulmasına yönelik istemlerin açılmış davanın niteliğine nazaran ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığının belirlenmesine göre, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
n kayyım atanması ve mal varlığına tedbir konulması talebi ile davalı T5 adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulması ve "Slime Wapi Custom Design" ve "Wapiyon Center For Creativity" markalarının devrinin engellenmesine yönelik tedbir talebinin reddine, marka devir sözleşmesine konu "Wapiyon" markasının 3. kişilere devir ve temlik edilmesinin dava sonuna kadar tedbiren önlenmesi taleplerinin takdiren teminatsız olarak kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili; "Wapiyon" ve "Slime Wapi Custom Design" markalarının Kıdsfoni ...A.Ş.'...
Mahkemenin, dosya kapsamına uygun gerekçesi ve takdirine, somut olaya konu tasarrufun iptali davasında şirket araçlarına ve şirketin yönetimine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından ve dava para alacağına ilişkin bulunduğundan, mahkemenin yazılı biçim ve şekildeki gerekçeyle davacı vekilinin şirkete kayyım atanması ve şirket araçlarına ihtiyati tedbir konması isteminin reddi yönündeki ara kararının yerinde olmasına göre, davacı vekilinin ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- b/1 maddesi gereğinc esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin İzmir 4....
, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
/sorumluluk almayan davacının, “pasif” kaldığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebini kabul etmesinin de yasaya ve usule aykırı olduğunu, davanın esasını çözer mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ihtiyati tedbire konu asıl davadaki talep müdürlerin azledilmesi olduğundan, davacının iddia ve taleplerinin yargılamaya muhtaç olduğu gözetilmeksizin verilen ihtiyati tedbir kararı ile şirkete kayyım atanmasının hukuka aykırı olduğunu, somut olayda ihtiyati tedbirin koşullarının mevcut olmadığını, ihtiyati tedbir kararının davacıdan teminat alınmaksızın verilmesi yasaya ve usule aykırı olduğunu, şirkete onay ve denetim kayyımı atanması sebebiyle şirketin birçok alandaki iş ve işlemleri uzunca bir süre durduğunu ve sekteye uğradığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur....