, müvekkilinin özellikle 2009 yılından itibaren fiili olarak davalı şirkete giremediğini, şirkete ait gelirlerin diğer ortakların şahsi ticari hayatlarında kullanıldığını, davalı şirkete kayyum atanması gerektiğini, müvekkilinin 2018 - 2019 - 2020 - 2021 - 2022 yıllarına ait davalı şirketten olan her bir yıllık alacağı için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 25.000,00 TL kar payı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline, TTK m. 630/2 ve 639/3 gereği davalı şirket müdürünün azli ile tedbir olarak davalı şirkete kayyım atanmasına, davalı şirket adına kayıtlı ..., ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... plakalı araçlar ile yine şirkete ait taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Borçlu şirket hakkında açılan ... 11.ATM 2014/102 E. sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 17.3.2014 tarihli ara kararı ile; “1-ihtiyati tedbir ve kayyum atanması talebinin İİK179/a maddesi uyarınca kabulü ile İİK 179/b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle, davacı şirket aleyhindeki 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, İİK 206 maddesine göre 1. sırada yer alan alacaklar için ihtiyati tedbirin uygulanmamasına; taşınır-taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklılar tarafından açılan icra takipleri yönünden ise sadece muhafaza tedbirlerinin uygulanmasının ve rehinli malların satışının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, Davacı şirkete ait menkul ve gayrimenkul malların, banka hesaplarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haciz yoluyla muhafaza altına alınmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine'” karar verildiği görülmektedir...
Dosya kapsamı itibariyle HMK 390/3 maddesinde belirlenen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve dava konusu uyuşmazlık dışında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği belirlenmekle; davacının, davalı şirket ortaklarına ait banka hesaplarına ihtiyati tedbir uygulanmasına ve davalı şirkete kayyum atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin koşullarının oluşmadığı belirlenmekle; davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır." gerekçesi ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/225 E. sayılı dosyasında verilen 18/10/2022 tarihli İhtiyati tedbir taleplerinin reddi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak dava konusu Çelikkayalar Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin şu anda müdürü olan Turgay Çelikaya’nın temsil ve imza yetkisinin dava sürecinde kaldırılarak bu yetkilerin müvekkiline verilmesinin mümkün olmadığı taktirde şirkete Kayyum atanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu tedbirin icrası için gereken işlemlerin mahkemece RESEN yerine getirilmesini ve Dava konusu Çelikkayalar Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullerin üçüncü şahıslara devrini engellemek üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
İhtiyati tedbir talep eden davacıların dava dilekçesinde yer alan ihtiyati tedbir talepleri üzerine mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine hükmedilmiştir. İstinaf ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin anılan ara karara yöneliktir. Esasa ilişkin dava derdest olup, davacılar vekilinin duruşma günü verilerek inceleme yapıldığına yönelik istinaf itirazı esas hakkında verilen karara karşı istinaf incelemesi yapılmadığından bu aşamada anılan itiraz incelenemeyecektir. İhtiyati tedbir talep eden davacı yan ihtiyati tedbir talep edilen davada şirketin davacılar tarafından belirlenen gündem ile kayyım marifetiyle genel kurula çağrılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İhtiyati tedbir talebi ise genel kurul toplantısının yapılabilmesi için davalı şirkete kayyum atanmasına yöneliktir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davalı şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanması talepli davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nın 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir....
H.D'nin 08/03/2018 Tarih ve 2016/7714 E-2018/1804 K. sayılı kararı) Somut olayda, yönetici aleyhine açılmış bir dava da bulunmadığına göre, davalı şirkete kayyım atanması talebinin bu davada değerlendirilmesi mümkün değildir. Davacı taraf ayrıca istinaf dilekçesinde, " şirketin tüm mal varlığının tespiti ile şirket bünyesindeki aktif mal varlığının muhafazası ve pasif mal varlığının müvekkilin zararına olacak şekilde arttırılmasının engellenmesi amacıyla üçüncü kişiler lehine temlik ve sınırlayıcı hakların kurulmasını engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine, " dair ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiş ise de, HMK'nın 390/1. Maddesindeki, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir, şeklindeki düzenleme karşısında bir kanun yolu merci olan istinaf dairesinden ihtiyati tedbir talep edilemez. HMK'nın 355....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Ticari şirkete kayyum atanması talebine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 04/02/2021 tarihli ara karara ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nin sermaye şirketlerinde yönetime dışarıdan müdahaleye, yani şirkete mahkemece yönetim kayyumu atanmasına olanak sağlayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Sermaye şirketlerinde kayyım atanması ile ilgili olarak, TTK'de bulunan tek madde 617. maddesinin üçüncü fıkrası ile yapılan yollama uyarınca 412. maddedir. Burada; genel kurula çağrının yapılması için kayyım atanabileceği düzenlenmiştir....
Bu nedenlerle, TTK 630/2, 636/4 ve 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir isteminin şirkete denetim kayyımı atanması yönünden kısmen kabulüne..." gerekçesiyle, Davacı ortağın açtığı şirketin haklı sebebe dayalı fesih tasfiye veya çıkma davasında davacının ihtiyati tedbir isteminin KISMEN KABULÜ İLE, a)Yönetim mevcut olduğu ve görevin devam etmesi durumunda Mahkemece, şirkete yönetim kayyımı atanacak şirketin iki yöneticinin olması sonucunun doğuracağından 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerince arandığı koşullar oluşmadığından yönetim kayyımı talebinin REDDİNE, b)Davacının açtığı işbu davanın niteliği gereği fesih ve tasfiyesi istemini içerdiği, şirketin malvarlığının korunması, çıkma ve tasfiye payının azalmaması için 6102 TTK'nın 630/2, 636/4 638/2 ve HMK'nın 389 ve devamı maddeleri gereğince denetim kayyımı atanması talebinin KABULÜ İLE, c)Şirket taşınmazlarının 3....
tahsis edildiğini, kapalı tip aile şirketinde müvekkillerinin şirketin mali yapısı hakkında bilgi almalarının engellendiğini, grup şirketinde sermayenin davacılar aleyhine artırılmasının kötü yönetimin göstergesi olduğunu ve denetim kayyımı atanması şartlarının oluştuğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile şirkete denetim kayyımı atanmasına karar verilmesini istemiştir....