Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 281/2 maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı takdirde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı, İİK'nun 257 ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından farklıdır. İİK'nun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararı sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264/3 maddesine göre alacaklının yasada öngörülen süre içinde takip talebinde bulunma zorunluğu vardır. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati haciz kararı sonrasında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmadığı da göz önüne alındığında davacı lehine ihtiyati haciz şartları oluşmuştur....

Ne var ki HMK'nın 341 maddesindeki düzenlemeye göre hangi kararların istinaf edilebileceği belirtilmiş olup buna göre, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca teslim edilen malların satış bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itiraz üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında bilirkişi raporlarına göre davalı hakkında ihtiyati haciz olmadığı takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

      , tarafların menfaat dengesinin de gözetilmediğini, ihtiyati hacizde, asıl olanın uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir karar verilmeme olduğunu, müvekkilinin çok ciddi zararlara uğrayacağını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, bu talepleri kabul edilmediği takdirde, müvekkili adına Ankara ilinde kayıtlı taşınmazlarla ilgili verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, tarafların menfaat dengeleri de gözetilerek, müvekkili adına kayıtlı ve üzerinde hiçbir takyidat bulunmayan, Mersin İli, Mezitli İlçesi, 220 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A blok, 9. kat, 103 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/39 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasının reddine ilişkin 20/03/2013 tarihli kararında ihtiyati tedbir kararı hakkında bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. HMK'nun 397/2. maddesi gereğince; ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Somut olayda, iflasın ertelenmesi davasının reddine ilişkin karar kesinleşmediğinden, ihtiyati tedbir kararının da devam edeceği izahtan varestedir. O halde mahkemece, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında borçlu şirketin şikayetinin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 17.11.2022 NUMARASI: 2022/381 D.iş - 2022/381 Karar TALEP: İhtiyati Haciz Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan talep dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK'nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir....

          İHTİYATİ HACİZ KARARI ve İTİRAZ; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/205 D.iş 2021/196 Karar numaralı karar ile ihtiyati haciz kararı verildiği, davacı vekilinin itirazının duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucunda mahkemenin 27.05.2021 tarihli ara kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır. Kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, 2021/1662 -1281 E K sayılı, 29/09/2021 tarihli kararla; ''...ihtiyati haciz kararı verildikten sonra itiraz eden borçlu tarafından aynı mahkemede 2021/251 E. kayıtlı ihtiyati hacze dayanak bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti davası açıldığı, (menfi tespit davasında da borçlu İİK 72/3 maddesine göre ihtiyati tedbir kararı almış olup, alacaklının itirazı üzerine söz konusu 2021/251 E. Sayılı dosyada aynı tarihte ihtiyati tedbire itirazın müraafası yapılmıştır); işbu ihtiyati hacze itirazın da esas hakkında dava açılması nedeniyle menfi tespit davasının açıldığı 2021/251 E....

            görülmese dahi dava 266.000,00 TL (mahkemecede kabul edilen tutar olup) alacağımıza binaen ihtiyati haciz işlemi tesis edilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kurduğu iki ara karar ile çelişmekte olduğunu, taşınmaz değerinin belirli olduğundan sebeple harç ikmali istemekle birlikte diğer yandan taşınmaz miktarı belli olmadığı sebebi ile de ihtiyati haciz talebini reddetmiş, bu iki durum birbiri ile çeliştiğini, ihtiyati tedbir/haciz taleplerinin uygun görülerek işlem yapılması gerektiği kanaatinde olduklarını, açıklanan nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile, Harç ikmal edilmediği takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı ara kararından dönülmesini, Taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konmasını, İhtiyati tedbir konması mümkün değil ise mahkemenin taşınmaz bedelini 266.000,00 ihale bedeli üzerinden olarak kabul etmesi sebebiyle miktarın belirlenebilir olmasının mahkemece gözetildiğinden dava değeri üzerinden ihtiyati haciz konmasını talep etmiştir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2603 KARAR NO : 2022/130 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I NUSU : İhtiyati Haciz KARAR TARİHİ : 01/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2022 Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/156 Esas, 12/03/2021 tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP: Dava haksız fiil nedeni ile maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların alacak talebi, ölümlü trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminattan kaynaklanmaktadır. İstinafa konu ara karar ise davada manevi tazminat nedeni ile talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararıdır.İş bu davada davacı tarafça ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur....

              Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

              UYAP Entegrasyonu