Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılması yönündeki taleplerin reddine ilişkin vermiş olduğu ara kararın hukuka aykırı olduğunu, kararının kaldırılması gerektiğini, HMK'nın 393.maddesi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığı yönünde hüküm tesisini, aksi halde ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

kaldırılmasında hukuki yararı olan tapu maliki sıfatına haiz olarak süre sınırlaması olmaksızın ihtiyati tedbirin teminat karşılığında kaldırılmasını talep ettiklerini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması taleplerinin ve dosya incelendiğinde yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı ve taleplerinin haklılığının görüleceğini, davada, ihtiyatin tedbir kararının verilebilmesi için elzem olan yaklaşık ispat koşulları oluşmadığını, bu hususun yerel mahkemenin 03.11.2021 tarihli ara kararında da ifade edildiğini, yerel mahkemenin 03.11.2021 tarihli tedbirin kaldırılması kararını tam ve doğru bir inceleme neticesinde verdiğini, zira ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebin, 26.10.2021 tarihli duruşmanın 6- 7- 8 nolu ara kararlarına cevap geldikten sonra değerlendirildiğini, mahkemenin tedbirin kaldırılması kararını davacının söz ettiği icra dosyasını, ihalenin feshi davası dosyasını ve tapuda taşınmaza dair tüm bilgi ve belgeleri inceledikten sonra verdiğini, icra işlemlerinin hukuka...

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik olarak gerekli yasal şartların oluşmadığını,  verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması kararının hangi sebeplere dayanılarak verildiğinin net bir şekilde belirtilmediğini, dosyaya sunulu deliller haricinde yapılacak kolluk araştırması, keşif ve tanık beyanları ile de dava konusu benzinlik ve müştemilatının mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun anlaşılacağını, koşulları oluşmadan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararı verilmesinin telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. ...

Sayılı ihtiyati tedbirin kaldırılması talebimizin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına İhtiyati tedbir kararına karşı itirazlarımızın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına; Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME/GEREKÇE: Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün bağlanan ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işleminin iptali ile davacının kuruma borçlu olmadığının tespitine ilişkin davada; sağlık hizmetlerinden faydalanmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiştir. Mahkeme tedbiren sağlık hizmetlerinden yararlanması yönünde tedbir kararı vermiş. Davalı taraf bu tedbire itiraz etmiştir. İstinaf konusu ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı kuruma yeniden babasından aylık bağlanması için başvuru yapabilir....

Yargılama aşamasında dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi halinde hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale geleceğinden dava konusu olayda ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yerinde değildir. Bu durumda ihtiyati tedbir kararının devam etmesi gerekir. Açıklanan bu nedenle dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair 2012/388-E sayılı 08.05.2013 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 07.10.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde; kesinleşmiş icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ilamsız takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, kesinleşmiş takipte takibe sadece ceza mahkemelerinin durdurabileceğini, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin içtihadına göre mahkemenin kesinleşmiş takibi durdurmayı yetkisinin bulunmadığını, tedbire dayanak yapılan ceza dosyasında müvekkilinin beraat ine karar verilmesinin mütalaa edilmesine karar verildiğini, tedbir kararının neticesinde müvekkilinin alacağını tahsil edemeyeceği konuma düşürüldüğünü, değişim durum göz önünde bulundurularak HMK 396/1.madde hükmü gereği ihtiyati tedbirin kaldırılması veya genişletilmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür,. Talep, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, değişim durum ve koşullara göre ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

      olduğu gibi kabul anlamına gelmemek koşuluyla eda davası olması halinde dahi davanın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden bu haliyle de tedbirin kaldırılması kararı usule ve yasaya uygun olduğunu, yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilirken taleple bağlılık ilkesi bertaraf edildiği gibi aynı zamanda verilen ihtiyati tedbir kararı amacını aşar nitelikte olduğundan kaldırılması hukuka uygun olduğunu, yerel mahkemede maddi vakıalar davacı tarafından doğru ifade edilmediğinden hem 3. kişilerin zararına(çalışanlar, müşteriler, isim hakkını aldığımız şirketler) hem de ihtiyati tedbirin orantısız, amacını aşacak nitelikte ve davalı (özellikle davalının uğrayacağı itibar kaybı maddi değer ile ifade edilemeyecek boyuttadır.) ile 3. şahısları zor durumda bırakacak şekilde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması son derece isabetli olduğunu, bu haliyle de yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararı hukuka uygun olup davacının istinaf taleplerinin...

      SAVUNMA :Davalı Raşit vekili, 04/08/2022 itiraz dilekçesi ile ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ:Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/309 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında 13/09/2022 tarihli ara kararla; "Talep, Tapu İptali ve Tescil davasında ara karar ile verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 394/5. maddesi uyarınca itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....

      Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, mevcut olan durum ve koşulların dava sırasında birden fazla değişmesi mümkün olabilir ve her seferinde itiraz edilebilir, her itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulması öngörülen istinaf yolundan beklenen amacın tam tersine bir sonuç doğuracaktır. Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilecektir. Bu durumda ihtiyati haciz kararının kesinleşmesinden sonra ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkin verilen kararlara yönelik istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir. Bu kapsamdaki kararlar ara kararı niteliğindedir ve esas hükümle birlikte istinafı kabildir....

      Davacı tarafça, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati tedbir uygulanması talep edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz uyuşmazlığı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik verilen kararın bozulması istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu 'nun 21/02/2014 tarih 2013/1 E. 2014/1 K. sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak temyiz yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. O Halde, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin verilen red kararıyla ilgili olarak temyiz incelemesinin yapılamayacağı açık olup, ... A. Ş. vekilinin temyiz talebinin reddi cihetine gitmek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... A.Ş. vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, 10/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu