"Kanun maddesinde açıkça yer aldığını; kanun koyucunun alacaklıya seçenek sunduğunu; alacaklının dilerse icra hukuk mahkemesininde itirazın kaldırılmasını isteyebilmekte olduğunu, isterse genel hükümler çerçevesinde 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davası açabilmekte olduğunu; alacaklı tarafından mahkemede itirazın iptali davası açılması durumunda ihtiyati haczin davanın sonuna kadar devam etmekte olduğunu, Yani davalının iddiasının aksine 7 gün veya 1 ay içerisinde dava açma mecburiyeti bulunmadığını, genel hükümler çerçevesinde 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açılması gerektiğini; taraflarınca da süresi içinde Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/71 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/71 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali ile ihtiyati haczin devamı talebiyle ikame edilen davada mahkemece ihtiyati haczin devamına karar verildiğini, Davalının itirazı üzerine duran icra takibine devam edebilmek...
Hukuk dairesince ihtiyati haczin kesin olarak kaldırıldığını, bu nedenle takibin sonradan canlandırılmasının mümkün olmadığını, ilamlı icraya ilişkin icra emri gönderilemeyeceğini, talep eden alacaklarında ilama aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ihtiyati hacze ilişkin ara kararın takibe konulduğu, ancak İstanbul Bam 19.Hukuk Dairesinin kararıyla davacı yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, davacı Safiye adına kayıtlı 14 ve 15 nolu bağımsız bölümler üzerindeki ihtiyati haczin kaldırıldığı, alacaklının İstanbul Anadolu 26....
Bankası TAŞ. vekilince 2.031.167.831,TL. üzerinden ihtiyati haciz kararı alınarak 1998/1783 sayılı takip dosyası ile ihtiyati haczin infazına başlanmış, ancak takibe 3.027.610.529,-TL. üzerinden girişilmiş; yine 3.504.415.094,-TL. üzerinden ihtiyati haciz kararı alınarak 1998/1784 sayılı takip dosyası ile ihtiyati haczin infazına başlanmış, ancak takibe 5.211.080.765,-TL. üzerinden girişilmiştir. Her iki dosyadan da ihtiyati hacizler 14.08.1998 tarihinde infaz edilmiş, ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonra borçlu, yasal süresi içinde, 28.08.1998 günlü dilekçesiyle asıl alacak miktarlarını kabul etmiş, diğer alacak kalemlerine ise itirazını bildirmiştir. Bu durumda asıl alacak kısımlarına yönelik olarak konulmuş ihtiyati hacizlerin 28.08.1998 günü itibariyle kesin hacze dönüştüğünün kabulü gerekir....
İİK'nun 266. maddesi gereğince; borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını genel mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Göreve ilişkin bu kural; icra takibi öncesinde alınan ihtiyati haciz kararları için geçerli olduğu gibi, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi icra takibi başladıktan sonra alınan ihtiyati haciz kararları için de uygulanır. Somut olayda, 24.06.2015 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçluya 26.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal sürede 30.06.2015 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasına bakan .......
Pafta, 51 Parselde yer alan taşınmazdaki 1/2 payına 'İhtiyati Haciz' şerhi işlenmesi yönünde karar verildiğini, kararın gereği ilgili tapu müdürlüğü tarafından yerine getirildiğini, usul ve yasaya uygun bir biçimde, davacıya ait taşınmaz üzerine ihtiyati haciz şerhi işlenmesi kararı alınması karşısında ilk derece mahkemesince haczin, ihtiyati mi yoksa kati haciz mi olup olmadığı hususu dikkate alınmaksızın salt ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İhtiyati haciz talebi ile ödeme emrinin tarihinin aynı olduğu, bila tebliğden önce ihtiyati haciz talep edildiği anlaşılmaktadır....
Varlık Yönetimi AŞ’nin alacaklı olduğu dosyadan konulan haczin icrai haciz değil, ihtiyati haciz olduğunu, gönderilen ilk ödeme emrinin İcra Mahkemesi'nce iptali nedeniyle daha sonraki bir tarihte kesinleştiğini, tapu kaydında ihtiyati haciz tutarı olarak 11.500,00 TL göründüğünü ve bu tutarı aşan kısmın adı geçene ödenemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile İİK’nun 268 inci maddesi uyarınca yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin itiraz süresinin geçmesi ile kesinleştiğini, tapudaki alacak tutarının icra müdürlüğünce belirlenmediğini ve satış tarihindeki hesaplamanın doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Varlık Yönetimi AŞ’nin alacaklı olduğu dosyadan konulan haczin icrai haciz değil, ihtiyati haciz olduğunu, gönderilen ilk ödeme emrinin ... Mahkemesi'nce iptali nedeniyle daha sonraki bir tarihte kesinleştiğini, tapu kaydında ihtiyati haciz tutarı olarak ....500,00 TL göründüğünü ve bu tutarı aşan kısmın adı geçene ödenemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile İİK’nın 268 inci maddesi uyarınca yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin itiraz süresinin geçmesi ile kesinleştiğini, tapudaki alacak tutarının ... müdürlüğünce belirlenmediğini ve satış tarihindeki hesaplamanın doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. ... Mahkemesi'nce,şikâyetçinin takibinin ........2010 günü, şikâyet olunanın takibinin ise ........2009 günü kesinleştiği, ihtiyati haciz kararının ....500,00 TL üzerinden değil 40.500,00 TL üzerinden verildiği, ... .... ......
Mahkemece, "borçluya gönderilen ödeme emrinin 12.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, muterizin ise 24.12.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği, dolayısıyla 7 günlük itiraz süresinin geçtiği" gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Ancak, 2004 sayılı İİK'nın 265/1. maddesi "Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerden haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir." şeklinde düzenlenmiştir....
a ise 25.03.2015 tarihinde tebliğ edilemeden iade edildiği, bu tebligatlar dışında borçlulara ödeme emri tebligatının gönderilmediği borçluların icra dairesine yapılan 24.03.2015 tarihli itirazlarının yasal süresi içinde olduğunun kabulü gerektiği, itiraz dilekçesinin 31.03.2015 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği halde alacaklının İİK'nun yukarıda belirtilen 264/2-4. maddesi uyarınca, tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazın kaldırılması veya iptali talebinde bulunulmadığı için ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı görülmektedir. Bu kural; icra takibi öncesinde alınan ihtiyati haciz kararları için geçerli olduğu gibi, icra takibi başladıktan sonra alınan ihtiyati haciz kararları için de uygulanır. O halde; mahkemece şikayetin kabulüne 17.03.2015 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlulara ait araçlar üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Hacizlerin kaldırılması şikayetinin REDDİNE, T2 yönünden ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı sebebiyle REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, ihtiyati haczin kaldırılması nedeniyle uygulanan hacizlerin kaldırılması istemi ile T2 yönünden ayrıca ödeme emrinin iptali talebine dayanmaktadır. Tokat İcra Müdürlüğü’nün 2021/9363 Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, alacaklısının T4 borçlusunun T1 ve T2 olduğu, ferileri ile birlikte toplam 802.151,00 TL alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara 11.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır....