Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1035 esas sayılı dava dosyasının 27/11/2018 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararına ilişkin olup iş bu karar ile takip başlatıldığı, davacı şirketin ihtiyati haciz karar tarihinin sıra cetvelinde 1. sırada yer alan Kdz. Ereğli 1. İcra Dairesi'nin 2018/3633 esas sayılı icra dosyası ile 2. sırada yer alan Kdz. Ereğli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3949 esas sayılı dosyasından önce olduğunun görüldüğü; ancak davacı şirketin ihtiyati haciz kararı itirazın iptali davası esnasında ara karar ile verilmiş olduğundan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin içtihatları gereğince itirazın iptali davası sonuçlandıktan sonra ihtiyati haczin kesin hacze dönüşebileceği, dava dosyasının halen derdest olduğu, bu nedenle sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle davacı şirketin ihtiyati haczinin kesin hacze dönüşmemiş olduğu, kaldı ki Bursa 17....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçinin takip dosyasında bedeli paylaşıma konu araçlar üzerine 28.12.2018 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 08.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati haczin 18.01.2019 tarihinde kesin hacze dönüştüğü ancak 18.01.2019 tarihli haczin, İİK'nın 106. maddesi uyarınca 6 aylık yasal süre içinde satış talebinde bulunup satış avansı yatırılmadığından düştüğü, şikayetçinin 22.04.2019 tarihli haczinin ise şikayet olunanın süresinde satış talep edip satış avansını yatırdığı 20.01.2019 tarihli kesin haczinden sonraki tarihli olduğu, sıra cetvelinin haciz tarihlerine göre usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, ihtiyati haciz konusunda gerekçeli ara karar yazılması, bu kararın taraflara tebliği, tebliğden sonra karara itiraz edilmesi halinde iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması halinde ihtiyati haczin yatırılan teminat üzerinde devam ettiğinin kabulü ile, itirazın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesidir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir....
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ... dosyasında haczin şikayetçinin haczinden önce kesinleştiğini, düzenlenen sıra cetvelinin kanuna uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; şikayetçinin borçlu... hakkında ....07.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararı alıp, ....07.2011 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe geçtiği ve sıra cetveline konu taşınmaz üzerine ....09.2011 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin 03.02.2012 tarihinde borçluya tebliğ edilip, 08.02.2012 tarihinde takibin ve ihtiyati haczin kesinleştiği, şikayet olunanın takibinin ....06.2011 tarihinde geçildiği, ....07.2011 tarihli haczin kesin haciz olduğu ve sıra cetvelinin ilk kesin haciz sahibinin alacaklı olduğu dosyadan düzenlenmesi gerektiği, şikayetçinin takibinin daha sonra olduğu İİK'nın 268 ve 100. maddeleri uyarınca sıra cetvelinin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Davacının Kuruma borçlu olduğu Kurum kayıtlarıyla sabit olup, Mahkemenin dava konusu haczin kaldırılmasına dair kararı yersiz ve hukuki dayanaktan yoksundur." gerekçesiyle, kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. İstinaf incelemesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dava, davacı tarafça Kurum tarafından taşınmaza konulan haczin kaldırılması ile borçlu olmadığının tespiti ve idari para cezalarının iptali taleplerine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden alacağa ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı alındığı, 05/06/2018 tarihinde de ihtiyati haciz kararının uygulandığı, 10 örnek ödeme emrinin davalı borçlulara 01/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, İİK'nın 264/son maddesi gereğince bu ihtiyati haczin itiraz tarihi olan 23/10/2018 tarihi itibariyle kesin hacze dönüştüğü anlaşılmıştır. İİK'nın 264/son fıkrasında, genel haciz yoluyla yapılan takipte, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşeceği zaman düzenlenmiş olup, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itiraz icrayı durdurmayacağından, ödeme emrinin tebliğinden sonra İİK'nın 168/2. maddesinde öngörülen on günlük ödeme süresinin geçmesi üzerine ihtiyati haciz, kendiliğinden icrai hacze dönüşür. Şikayete konu icra dosyasında takip, ihtiyati haciz kararı ile başlatılmamış ise de, ödeme emrinin tebliği ile ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüştür. Davalı borçlular tarafından Aydın 1....
DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ HACİZ KARAR TARİHİ : 10/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2022 Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin11/01/2022 tarih, 2021/1025 D.İş, 2021/1025 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Bursa 1. ATM’nin 2019/692 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığını, mahkemece davanın kabul edildiğini, dava esnasında ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz bedelinin davalı tarafından icra müdürlüğüne depo edildiğini, davalıdan 8.794,79 TL alacakları bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, Bursa 1. ATM’nin 2019/692 esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı verildiğini, ilama konu alacağın icra dosyasına depo edildiğini, ihtiyati haczin konusuz kaldığını belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir....
İş olmak üzere iki adet ihtiyati haciz kararı bulunduğu, borcun sebebi olarak gösterilen 02/04/2021 tarihli Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/13 D. İş dosyasındaki ihtiyati haciz kararının TTK 1364. Madde gereği hükmün verildiği tarih olan 02/04/2021 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 iş günü içinde infazının istenilmemiş olması nedeniyle ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığı, bu nedenle takip talebi ve ödeme emrinin iptali gerektiği, davalı tarafça sonrasında aynı alacak için Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden 2021/15 D. İş sayılı ihtiyati haciz alınmışsa da bu karara ilişkin süresi içinde yapılmış bir takip bulunmadığı, bu kararın 14/04/2021 tarihinde uygulanarak Belair isimli teknenin ihtiyaten haczedildiği ve seferden men edildiği, 2021/15 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararının infazı üzerine alacaklı tarafça yasal süresi içinde esas takibe geçilmediği, bu nedenle uygulanan haczin hükümsüz olduğu, 2021/15 D....
Mahkemece, davacının alacaklı olduğu Konya 9.İcra Müdürlüğünün 2007/2951 esas sayılı dosyasından konulan ve 18.4.2007 tarihinde tapuya şerh edilen ihtiyati haczin ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmemesi nedeniyle henüz kesinleşmediği, tapuda kayıtlı miktarla takip dosyasındaki miktarın birbirini tutmadığı, tapudaki miktar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/60 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile aynı ise de, tapudaki ihtiyati haciz şerhi ile değişik iş dosyasının numaralarının birbirini tutmadığı, bu nedenle tapu sicilinde kesinleşmiş ve usulüne uygun olarak verilmiş, davacı lehine bir haciz veya ihtiyati haciz kararı bulunmadığını belirterek, ön şart yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/798 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz isteyenin bu kararı dayanak göstererek ihtiyati haciz talep ettiği, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan tapu iptali ve tescile dair kararın davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 18.4.2011 tarihli 2011/3427-4503 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz kararına dayanak yapılan mahkeme kararı bozulduğuna göre ihtiyati haczin dayanağı kalmamıştır. Tapu kayıtları da halen ihtiyati haciz isteyen şirket üzerinde bulunmakta olup muaccel bir alacak bulunmamaktadır. Öyle olunca mahkemece, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....