Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/99 D.... sayılı dosyasında müvekkili lehine verilen ihtiyati haciz kararına zıt yönde karar verilmiş olduğunu, ihtiyati tedbir kararının, iflas erteleme kararı ile dahi elde edilemeyecek şekilde verilemeyeceğini iddia ederek, müdahilliğine karar verilmesini istemiş, 08.02.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının "ihtiyati haciz kararlarının tatbikini de kapsadığı" şeklindeki ....02.2013 tarihli karara itiraz etmiştir. Mahkemece, ....03.2013 tarihinde iddia, müdahale ve dosya kapsamına göre; davanın bulunduğu aşama ve koşullar gerekçe gösterilerek, ihtiyati tedbir kararı ve buna ilişkin sonraki kararlarının değiştirilmesi, kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, itiraz eden müdahil vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır" şeklinde düzenleme olup, aynı maddenin son fıkrasında borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olup, İİK'nun 62. maddesi uyarınca itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 66. maddesi gereğince de müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz ile icra takibi kesinleşmeyeceğinden bir sonraki takip safhası olan haciz işlemine geçilemez....

      İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili, müvekkili aleyhine dört adet bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alındığını ancak ihtiyati haciz kararına dayanak senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, ihtiyati haciz talep eden alacaklının senetlerin meşru hamili olmadığından talep yetkisinin bulunmadığını ve son olarak kararı veren mahkeminin yetkisiz mahkeme olduğunu ileri sürerek müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur....

        Bu karar 17/11/2020 tarihinde istinafa gelen davalı 3.kişi T3 tebliğ olmuş ve 7 günlük süre içerisinde 24/11/2020 tarihinde davalı 3 kişi ihtiyati hacizin kaldırılması için ilk derece mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesinin 04/02/2021 tarihli ara kararı gereğince ihtiyati hacize yapılan itirazın reddine karar verildiği ve bu karara karşı davalı vekilinin istinafa geldiği görülmüştür. Mevcut olayda, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebini haciz olarak değerlendirmiş ise de, burada ki tedbir talebi ihtiyati haciz niteliğinde olup, İİK'nun 281 maddesine göre ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesi yerindedir. İİK.nın 281/2 maddesi uyarınca, hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbire itirazın incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı takibin konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, taraflar arasındaki işyeri devir sözleşmesi ile müvekkilinin aldatılmış (TBK m. 36) olması nedeniyle sözleşmeyle bağlı olmadığının ve 22.01.2013 tanzim, 06.02.2013 vadeli bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemiyle açmış olduğu davada, bononun icra takibine konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, ihtiyati tedbirin kaldırılmasının gerektiğini, %15 teminatın müvekkilinin zararlarını karşılamayacağını belirterek tedbir kararına itiraz etmiştir....

          Yine kullandığı kredileri temin amacıyla itiraz eden asıl alacaklı, ihtiyati haciz talep eden banka ile 09/03/2018 tarihli taşıt rehni sözleşmesi düzenlemiştir. Bu sözleşmeye göre ihtiyati hacze itiraz eden adına kayıtlı ... plakalı araç, ihtiyati haciz talep eden bankanın kullandırdığı kredi alacağını teminen bankaya lehine 150.000,00-TL üzerinden süresiz olarak rehin verilmiştir. İtiraz edilen ihtiyati haciz kararına konu alacak miktarı ise 738.483,13-TL olup itiraz edenin ihtiyati haciz talep eden banka lehine verdiği ipotek ve rehin tutarı ihtiyati haciz kararına konu edilen alacak miktarından daha çoktur. Yani ipotek ve rehinle teminat altına alınmayan alacak bulunmamaktadır. Bu haliyle ipotek ve rehin limitinin üzerinde kalan, ipotek ve rehinle teminat altına alınmamış alacak olduğundan söz edilemeyeceğinden itiraz edenin itirazlarında haklı olduğu anlaşılmıştır....

            Tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalının teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması yada konulması talebinin ilk derece mahkemesince reddine dair verilen karara karşı tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı olmadığından istinaf başvurusunun reddi gerekir."...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı Kooperatif vekili itiraz dilekçesinde özetle; Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına istinaden, Antalya İli, ... İlçesi, ... Mah., ... Mevkii, ......

              Davalı vekili iş bu 04.01.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına, cevap dilekçesi ile birlikte HMK 394/1 maddesi "Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz." hükmü gereği, öğrenme tarihi dikkate alınarak 04.03.2021 tarihinde süresi içinde itiraz etmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir kararının kabulüne yönelik süresi içinde yapılan itirazı HMK 394/4 maddesi "İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir....

              MUHALEFET ŞERHİ Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, temyiz istemi ise bu dava sırasında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkindir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş, bu madde en son 7251 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile değiştirilerek ‘’ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara’’ karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı kabul edilmiştir. Diğer yandan HMK’nın 394/5. maddesi gereğince ‘’İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır....

                UYAP Entegrasyonu