Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilerdeki hak ve alacaklardaki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde dava konusu edilen mal varlıklarındaki hacizlerin kaldırılmasına neden olacak şekilde herhangi bir ayrım yapılmadan ihtiyati hacizlerin kaldırılmış olması bu yönü ile hatalı olmuştur. Mahkemesince her ne kadar itiraz konu ara kararda davacının talebi gibi dava konusu olan araç ve taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına şeklinde ara kara kurulmuş ise de; esasında tensip ara kararı ile bu mal varlıklarına ihtiyati haciz konulmuş olduğundan sadece konulan ihtiyati hacizlerin aynen devamına şeklinde ara karar kurulması gerekmektedir. Aksi durumda yani itiraz konu 13/10/2022 günlü ara karar ile araç ve taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulması durumunda geçen süreçte başka bir dosyadan konulan hacizlerin davacı alacaklının alacağının önüne geçmesi ihtimalini ortaya çıkartacaktır....

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından 27/12/2022 tarihli tensip tutanağının 13 nolu ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, aynı tarihli ara karar ile T3 Şirketi adına kayıtlı 34 XX 198 plakalı aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına, Mahkeme yazı işleri müdürlüğünce 34 XX 198 plakalı araca uyap üzerinden ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ara kararın karar usul ve yasaya aykırı olduğu, kararda itiraz yasa yolunun açık olduğu belirtilmişse de, kaç gün içinde başvurulacağının belirtilmediği, gönderilen tebligatın usulsüz olduğu, 34 XX 198 plakalı aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiği belirtilerek ara karara itiraz edilmiştir....

Maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep ise; 19/12/2022 tarihli ihtiyati haczin kaldırılması talebinin teminat üzerine kaydırılmasına dair verilen ara kararın kaldırılması talebidir. Mahkemece ilk olarak 13.12.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; açık kimlik bilgileri yazılı olan davalı T4'in taşınır ve taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine maddi tazminat dava değeri olan 85.682,5 TL ile sınırlı olmak üzere, alacağın %20 oranında nakit teminat veya kesin teminat mektubu mukabilinde ihtiyati haciz konulmasına, Bu kez davalı T4 vekilinin talebi üzerine Mahkemesine verilen 19/12/2022 tarihli ihtiyati haczin teminat karılığında kaldırılması talebinin kabulüne dair verilen ara karar davacı vekilince istinaf edilerek dosya Dairemize gelmiştir....

ihtiyati haciz konulmasına, karar verilmiştir. 29.12.2021 tarihli ara karara davalı T5 vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece, 03.02.2022 tarihli ara karar ile,'' davanın tasarrufun iptali davası olduğu yaklaşık ispat şartlarının oluştuğu İİK 281/2 maddesindeki özel düzenleme de nazara alındığında davalının itirazının reddine karar vermek gerektiği '' gerekesiyle,-İHTİYATİ HACZE İTİRAZIN REDDİNE, karar verilmiş, işbu ara karara karşı davalı T5 vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından 29.05.2023 tarihli tensip tutanağının bir nolu ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin ara karar ile değerlendirilmesine karar verildiği, aynı tarihli ara karar ile davalı T3 talep edilen alacağı karşılar miktarda dava değeri olarak gösterilen şimdilik 50,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata dair (50.500,00 TL) 34 XX 898 plakalı Mercedes-Benz marka otomobile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine bunların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına, teminat alınmasına yer olmadığına karar verildiği, davalı vekilinin yasal süresi içinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, Mahkemece taraflar dinlenmek üzere davet edilmeksizin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09.06.2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir....

nın 281/2. maddesi uyarınca, hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının dava delikçesi ile ihtiyati haciz talep ettiği, Mahkemece 25/07/2022 tarihli tensip ara karar ile İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı T3 vekili ihtiyati haciz kararına süresi içinde itiraz ettiği, akabinde ilk derece mahkemesince 27.09.2022 tarihli duruşma ile ihtiyati haciz kararına karşı davalı Sinan Acım vekilinin yapmış olduğu itirazın kabulüne karar verilmiştir....

Mahkemece ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiş, yerel mahkemece dosya temyiz aşamasında iken; 25.03.2016 tarihli ara karar ile 16.02.2016 tarihli ihtiyati haciz kararının alacaklı vekilince teminat yatırılmadığından bahisle İ.İ.K. 261-1 maddesine göre ortadan kalktığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin temyiz isteminin reddine dair ara karar oluşturulmuş alacaklı vekilinin ara karadan rücu edilmesine ve yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin istemi 30.03.2016 tarihli ek karar ile ret olunmuş, 25.03.2016 ve 30.03.2016 tarihli kararlar alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. Yerel mahkemece borçlunun ihtiyati haciz kararına yaptığı itiraz 03.03.2016 tarihli kararla ret edilmiş olup ,ret kararı borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

    İDM YARGILAMASININ ÖZETİ : Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebi üzerine 08/06/2021 tarihli tensip zaptının 12. Nolu bendi gereğince; İhtiyati haciz talebinin dava değerinin %15 i oranındaki teminat karşılığı kabulüne dava değeri ile sınırlı olarak davalılar adına kayıtlı taşınmaz ve trafikte kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. İDM'nce ara kararı gereğince 08/06/2021 tarihinde gerekçeli karar yazılmıştır. İDM'nin tensip, gerekçeli ihtiyati haciz kararı davacı vekiline 16/06/2021 tarihinde davalı Tuncay'a dava dilekçesi ile birlikte 22/06/2021, davalı şirkete 24/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı Tuncay vekili 30/09/2021 tarihinde ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. İDM'nce 01/10/2021 tarihli tensip zaptı ile itirazın 12/10/2021 tarihinde duruşmalı olarak incelenmesine karar verilmiştir....

    MAHKEME TENSİP ZAPTININ İÇERİĞİ: Mahkemece ayrı bir karar oluşturulmadan 19/10/2020 tarihli tensip zaptının 10 maddesinde "Davacı vekili tarafından ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmekle, İhtiyati haciz talebinin uyuşmazlık konusu hak üzerinde uygulandığı dava konusu olaylarımızdaki taleplerinin maddi tazminat ve tespit edilen maddi zararın kazan tarihiden itibaren işleyecek alacak istemine ait olduğu dava konusu olayda ihtiyati haciz talep edilen tutarların uyuşmazlık konusu hakka dair olmadığı anlaşılmakla davacının ihtiyati haciz talebinin REDDİNE," karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tensip zaptı ile birlikte ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin haklı olduğunu, mahkemece reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu hususta gerekçe oluşturulmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....

    İlk derece mahkemesince, davacının ihtiyati tedbir talebi değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verildikten sonra, davacının talebi olmaksızın, talebi aşar vaziyette ihtiyati haciz kararı verilmiş olması, ayrıca ihtiyati haciz kararının da tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olarak davalının banka hesaplarını da kapsar şekilde ticari hayatını olumsuz şekilde etkileyecek şekilde verilmiş olması, yukarıdaki emsal Yargıtay kararında da değinildiği üzere hukuka aykırıdır. İlk derece mahkemesince davalının ihtiyati haciz kararına itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, itirazın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir. Sonuç itibariyle: Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkemenin kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu