Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/12441 Esas sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine, ayrıca dava konusu taşınmazdaki hisse üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 11/03/2022 günlü tensip ara kararı ile; ihtiyati haciz talep edenin talebini yaklaşık olarak ispatlayamadığı, bu hususta dosyaya somut delil sunulmadığı gerekçesi ile davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

İş Mahkemesi’nin 20/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara kararı ve 26/07/2022 tarihli ara karar ile "Davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazının tedbir kararı verilmesini gerektirir koşullarda değişiklik olmadığından reddine" dair gerekçeli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "İhtiyati tedbirin şartları" başlıklı 389. Maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir."...

Bu ara kararı emredici yasa hükümlerine, usul ve yasaya açıkça aykırı olup; ortada HMK 341 maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Mahkemenin 08/09/2020 tarihli tensip ara kararı ile tedbirin kabulüne ilişkin ara kararına karşı davalıT3 vekilince yapılan itiraz üzerine HMK'nın 394/4. maddesi gereğince mahkemece ilgililer dinlenmek üzere davet edilmeden ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda verilen 12/10/2020 tarihli ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararı istinaf kanun yolu açık usul ve yasaya uygun karar olmaması nedeniyle davalı T3 vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 30.09.2020 tarihli davalılar vekillerinin ihtiyati haciz kararına olan itirazının reddine karar verilmiş, 01.07.2021 tarihli ara kararla ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, 14.01.2022 tarihli ara kararla davacı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması kararına olan itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; müvekkili bankanın davalı kredi borçlusu T5 Tic....

Mahkeme, 29.12.2021 tarihli ara kararı ile bu kez davacı vekilin ihtiyati tedbir - ihtiyati haciz talebinin kısmen kabul - kısmen reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati haciz isteminin 100.000,00 TL teminat mukabilinde dava değeri olan 500.000,00 TL alacak miktarınca taşınır ve tanışmaz mallar üzerine ihtiyati haciz konmasına karar verilmiştir. Ardından 06.01.2022 tarihli ara kararla davalı vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin kabulü ile; 500.000,00 TL teminat mektubu karşılığında; 29.12.2021 tarihli ara kararla konan ihtiyati haczin kaldırılmasına aksi taktirde ihtiyati haczin devamına karar verilmiştir. Yine mahkemenin 24.01.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış olduğu (bizim dairenin 25.11.2021 tarihli ara kararıyla) anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, teminatın iadesine karar verilmiştir (500.000,00 TL teminat). Ardından davacı vekili yeniden ihtiyati haciz istemiştir....

HMK. 394.maddesine göre tensip kararının tebliğinden sonra yasal bir haftalık süre de ihtiyati tedbir kararına itiraz etmediğini, ihtiyati tedbir kararına yasal süre de itirazda bulunmayan davalı şirketin talebinin usul yönünden de reddi gerektiğini, açıklanan ve resen belirlenecek nedenlerle ;Davalı tarafın usul ve yasaya aykırı ihtiyati tedbir kararına itiraz talebinin mahkemece reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mevcut mülkiyet durumunda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği ya da tamamen imkansız hale gelebileceği gibi gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğması ihtimaline binaen davalı tarafın ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine " ara karar verildiği anlaşılmıştır....

Mahkemece, iddianın yargılamayı gerektirmesi ve dava konusunun para alacağı olması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekili bu kez davalının vergi dairesi nezdinde doğmuş alacağının ihtiyati haczini talep etmiş, mahkemece aynı gerekçeyle bu talebin de reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...) Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin 04.02.2013 tarihli tensip ara kararıyla reddedilmesi üzerine, davaca tarafça, bu defa ....02.2013 havale tarihli dilekçe ile İİK'nın 257. vd. maddelerine dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinin ......

    Ayrıca mahkemece 11/01/2018 tarihli ara karar ile İİK madde 257'de belirtilen şartları taşımadığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, HMK'nın madde 390/3 gereğince davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, mahkemece davacı vekiline 26/01/2018 tarihinde ara karar tebliğ edilmiş, davacı vekili ise verilen ara karara karşı tebliğden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmadığı gerekçesiyle mahkemece süre yönünden talebinin reddine karar verilmiş, karar karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 14/03/2019 tarihli, 2018/2512 E. 2019/523 K. sayılı kararıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Dolayısıyla azil tarihi itibariyle likit bir alacak söz konusu olmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesince itiraz üzerine verilen kararın kaldırılarak davalının ihtiyati haciz kabul kararına itirazının kabulüyle davacının ihtiyati haciz isteminin kabulüne dair kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 15/06/2020 tarih, 2020/309 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Bakırköy 6....

      UYAP Entegrasyonu