Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 406. maddesinin gerekçesinde, uygulamada farklı geçici hukukî korumaların birbirinin yerine kullanılmasının, hatta “ihtiyatî tedbir zımnında ihtiyatî haciz kararı verilmesi” gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukukî koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlandığı belirtilmiştir. Burada açıkça görülebileceği üzere, ihtiyatî tedbir ile ihtiyatî haciz tedbirlerinin karıştırılmaması ve bu tedbirlerin birbirinin yerine kullanılmaması gerekmektedir....

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...

      Somut olayda; ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz isteğine konu uyuşmazlık taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz ve terditli ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş, bu ara karara da itiraz edilmesi üzerine ara kararın reddine karşı, davacı vekili tarafından yasal süresinde istinaf isteminde bulunulmuştur. Dava alacak istemine ilişkin olup, ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulması talep edilen hak alacak ve taşınmazlar bizatihi uyuşmazlık konusu değildir. Yine İ.İ.K.'nun 257. madde koşulları mahkeme ara kararının gerekçesinin de ara kararında belirtildiği üzere gerçekleşmemiştir....

        İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. 2004 sayılı Kanun'un 257 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, dava 12.04.2021 tarihinde açılmış, mahkemece 21.04.2021 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dava konusu edilen alacakların varlığı ya da yokluğu veya miktarı belli değildir ve yargılamayı gerektirmektedir. Bu durumda ihtiyati tedbir (ihtiyati haciz) talep eden davacının, alacaklarını ve ihtiyati tedbir sebeplerinin varlığını ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemez. Başka bir anlatımla davacı ihtiyati tedbir (ihtiyati haciz) için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbir (haciz) talebinin reddine karar verilmesi yerindedir (Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.09.2016 tarih ve 2016/27367 Esas, 2016/14852 Karar sayılı kararı)....

        Bu tür davalarda aynına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilemez. Ancak tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilebilir. Bu sebeple ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararı yanlıştır. HMK 389.maddeye göre tedbir kararı verilemez. Çünkü bu davalar aynına ilişkin değildir. Ancak İİK 281/2 md. gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilir. Bu sebeple davalılar T5 vekili ile T3 vekilinin istinaf talepleri kısmen kabul edilerek, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Bu maddeye karşılık gelen Hükümet Tasarısının 345’inci maddesinin gerekçesinde “İhtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz hakkındaki kararlara karşı da hükümde belirtilen hâllerde istinaf yolu açılmıştır.” denilmektedir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak “hükümde belirtilen hâllerde” istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerinde hem de 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollunun kapalı olmasını öngörmüştür....

        İlk derece mahkemesi tarafından 06.11.2020 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davalı tarafından ihtiyati tedbire itiraz edilmesi üzerine mahkemece 25.03.2021 tarihli ara kararla tedbire itirazın reddine karar verilmiş olup mahkemece davacının ihtiyati haciz istemine ilişkin dosyadaki bilgi ve belgelere göre bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Eldeki davada karar verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati haciz olduğu" gerekçesiyle, ara kararın kaldırılmasına, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 19/05/2021 tarihli dilekçesiyle yeniden ihtiyati haciz talep etmiştir....

        İlk derece mahkemesince 05/08/2022 tarihli ara karar ile; "Somut olayda ihtiyati tedbir edilen aracın uyuşmazlık konusu olduğu, aracın devredilmesi halinde telafisi imkansız zararların doğabileceği, iddia hususunda yaklaşık ispat şartının mevcut aşama itibariyle gerçekleşmiş olduğu, davacının araçların aynına ilişkin talepte bulunduğu, davalılara yönelik alacak talebinin bulunmadığı, bu nedenle İİK 257 vd. maddeleri gereği ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne, ihtiyati haciz talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." görüşünden hareketle; İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ ile; 1- 34 XX 460 plakalı aracın davalı T3 adına kayıtlı olması halinde; araç üzerine üçüncü kişilere devir ve temliklerinin önlenmesi amacıyla İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, 2- 34 XX 630 plakalı motosikletin dava dışı T5 adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 3- Davacı vekilinin ihtiyati...

        Dava, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine yönelik olup talep, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılmasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen ara karar gereğince ihtiyati tedbir kararına davalılar tarafından yapılan itirazın reddine karar verilmiş, kararı davalılar vekili istinaf etmiştir. İhtiyati tedbir, geçici hukuki korumaların düzenleme altına alındığı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş iken, ihtiyati haciz İİK'nın 257. Maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK'nın 257. Maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz HMK'nın 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haciz şartları ve etkileri ise İİK'nın 257. Maddesinde düzenlenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu