WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, 19/03/2014 tarihli ihtarnamede taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliye edilmesini istedikleri halde ihtiyacın ne olduğuna ilişkin açıklama olmadığını, davacıların ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını, taşınmazda kiracı olduğunu, daha doğrusu esas kiracının ortağı Tuncay Toprak iken ortaklıktan ayrılınca davalının, kiracı olarak kullanmaya devam ettiğini, davalının düzenli olarak kiralarını ödediğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iktisap ve ihtiyaç nedeniyle açılan davanın kabulü ile taşınmazın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi kira sözleşmelerinde kira süresinin taraflarca tayin edilmesi halinde sözleşmenin sona erme hali Türk Borçlar Kanunu'nun 327. maddesinde düzenlenmiştir....

    Noterliği 27.07.2016 tarih, 15844 sayılı ihtarnamesiyle ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin davalıya ihtar edildiği, ihtarnamenin 29.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının sözkonusu ihtarnameye verdiği Beyoğlu 36....

    Davacı vekili dava dilekçesinde; kira ilişkisinin 14 yıl önce kurulduğunu, işyerine kendi işletmesi için ihtiyaç duyduğunu ve kendisinin işleteceğini 21.04.2014 keşide tarihli ihtarname ile davalıya bildirdiğini, ayrıca 7.8.2014 keşide tarihli ihtarname ile de B.K. 347.maddesi gereği haklarını kullanarak taşınmaza acilen ihtiyacı olduğundan tahliyesini istediğini bildirdiğini, ihtiyaç nedeniyle taşınmazın tahliyesine karar verilmesini, kabul edilmezse T.B.K 347.maddesi gereği kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur Mahkemece davacının ihtiyaç iddiasının samimi, gerçek ve zorunlu olduğu kanaatine varılarak ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iktisap ve iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda davacının tahliye isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, dairemizce verilen 2019/620 esas 2019/1475 karar sayılı karar ile kararın kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapıldığı, raporda davacının daha önce kullanmış olduğu kiradaki taşınmaz ile dava konusu taşınmazın karşılaştırıldığı, benzer büyüklüğe sahip olduğu, davacının hali hazırda her hangi bir iş yapmadığının anlaşıldığı, istinaf istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

        Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda davacının tahliye isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, dairemizce verilen 2019/620 esas 2019/1475 karar sayılı karar ile kararın kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapıldığı, raporda davacının daha önce kullanmış olduğu kiradaki taşınmaz ile dava konusu taşınmazın karşılaştırıldığı, benzer büyüklüğe sahip olduğu, davacının hali hazırda her hangi bir iş yapmadığının anlaşıldığı, istinaf istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

        Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği TBK.’nun 350. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiraya veren veya kiraya veren durumunda olmayan malik ancak kendisinin, eşinin alt soyu ve üst soyunun veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. Her iki şekilde açılan ihtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeni iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili,dava konusu iki katlı bina ve arsasının müvekkillerince kendileri ve ailelerinin ihtiyacında kullanılmak üzere satın alındığını, satışın ve ihtiyacın davalıya bildirilmesine rağmen davalının taşınmazı tahliye etmediğini belirterek ihtiyaç nedeniyle taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,ihtiyaçlının tam olarak belirtilmediğini, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

          İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...her ne kadar davacı taşınmazdan ihtiyaç nedeniyle tahliye edilmiş ve bu tahliye üzerinden 3 yıl geçmeden taşınmaz davalı yan tarafından üçüncü bir kişiye yeniden kiraya verilmiş ise de; TBK' nın 355. Maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için madde gerekçesinde de belirtildiği üzere ihtiyaç nedeniyle tahliye kararı veren mahkeme kararını uygulatmak suretiyle (cebri icra vasıtasıyla tahliye edilmesi) taşınmazın tahliye edilmesi gerektiği ancak taraflar arasında imzalanan 31/12/2015 tarihli teslim tutanağından da anlaşılacağı üzere davacının taşınmazı tahliye kararı verilmesinden sonra rızaen tahliye ettiği, bu nedenle davalı yanın tahliye edilen taşınmazı yeniden kiraya verebileceği ve bu nedenden ötürü hakkında TBK' nın 355. Maddesinin uygulanamayacağı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.01.2002 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğu ve restaurant olarak kiraya verilen dükkanda davacının oğlu ...'ın da aynı işi yapmak istediğini, işyerine ihtiyacı olduğunu bildirerek davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir. Davacı tanıkları davacının oğlu ...'in halen ... isimli işyerinde asgari ücretle işçi olarak çalıştığını, buradan elde ettiği kazancın ailesini geçindirmeye yetmediğini, evli ve çocuklu olduğunu davacının oğlunun kendi adına işyeri açmak ve dava konusu dükkanda restaurant işletmek istediğini bildirmişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu