CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihale konusu taşınmazın kıymet takdirinde saptanan değerin neredeyse iki katı değere satıldığını, davacının ihalenin feshi davasını açmakta hukuki menfaatinini bulunmadığını, ödeme emrinin ve kıymet takdiri raporunun tebliğinin ihalenin feshi davasının konusunu oluşturmadığını, bekletici mesele yapılması talep edilen davanın ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne dair şikayet olup ihalenin feshi davasını bekletici bir dava olmadığını, kıymet takdiri raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, satış ilanının ilçede yayınlattırılmasının icra müdürlüğünce yeterli görüldüğünü, satışa katılımın da yeterli olduğunu belirterek davanın reddine, ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ihale alıcısı, davaya cevap vermemiştir....
İstinafa konu kararın ihalenin feshi olduğu, HMK'nun 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihalenin feshi şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır. Şikayetin süresi içerisinde yapıldığı, şikayetçilerin (borçlu ve tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla tapu maliki) aktif husumetlerinin bulunduğu görülmektedir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesine dayalı ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; ihalenin feshi, ihale tarihinden itibaren 7 günlük sürede istenebilir. Aynı maddenin 7. fıkrası uyarınca ise; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi öğrenme tarihinden başlar. Ancak bu süre her halükarda ihale tarihinden itibaren 1 seneyi geçemez....
İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2324 KARAR NO : 2021/2785 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARSUS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/105 ESAS 2021/229 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27/05/2021 tarih ve 2021/105 Esas 2021/229 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 Temsilcisi Serkan Fesli tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu T1 Temsilcisi Serkan Fesli dava dilekçesinde özetle; Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2020/11 Talimat sayılı dosyası ile Mersin ili Tarsus ilçesi Yeni Mahalle 4590 ada 1 parsel B Blok 3.kat 9 nolu taşınmaz için yapılan ihalenin feshini talep ettiğini, Satış ilanı ve şartnamesinde taşınmazların önemli nitelik ve özelliklerinin yazılmamasının ihaleye katılımı etkilemesi nedeniyle ihalenin feshi gerektiğini, taşınmazların özellik ve niteliğini ortaya koyan ayırt edici ibarelerin eksik...
Mahkemece; ihalenin feshi davasının reddine, İİK m.134 uyarınca, feshi istenilen ihale bedelinin 560.000,00TL %5 'i oranında (28.000,00TL ) para cezasının davacıdan tahsil edilerek hazine'ye gelir yazılmasına, yönelik karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kıymet takdirinde taşınmaza 270.000 TL değer biçilmiş olup taraflarına bu takdirde yapılan itiraz üzerine Kayseri 3....
Karara karşı davalı T11 istinaf başvurusunda bulunarak, satış ilanının elektronik ortamda bir hafta yayından kalktığını tekrar yayınlanmasının ardından açık arttırma gerçekleştiğini ve ihalenin üzerinde kaldığını, dava konusu ihalenin elektronik olmadığını ve açık arttırma usulü ile yapıldığını, elektronik ihalede son bir hafta teklif verilmesinin mümkün olduğunu, ihalenin gazete aracılığı ile yapıldığını, mahkemenin ihalenin feshine dair kararının hukuka aykırı olduğunu, davacının kendi üzerinde kalan ihalelere ilişkin ihalenin feshi davasından feragat ettiğini, ancak mahkeme hukuka aykırı olarak tüm paydaşların feragat etmesi gerektiğinden bahisle ihalenin feshine karar verdiğini, feragatin tek taraflı beyan olduğunu, karşı tarafın ya da üçüncü kişilerin feragati kabul etmelerine ihtiyaç bulunmadığını, ihalenin feshi dava açma süresinin 7 gün olduğunu ve bu sürede dava açmayan diğer paydaşların davasından feragat eden davacının davasından faydalanmasının HMK hükümlerine aykırı olduğunu...