Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Hukuk Dairesince 22.03.2016 tarihli ve 2016/3764 E., 2016/8344 K. sayılı kararı ile; “…İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir. İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları ancak; ciddi, objektif ve tarafsız delillerle kanıtlayabilirler....
Ayrıca ihalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nın 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası ve ihalenin feshi talebine ilişkindir. 1. İhalenin feshi talebine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca menkul ihalelerinde de uygulanan İİK'nin 134/2. maddesinde, ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; satış isteyen alacaklı,borçlu ve pey sürmek suretiyle ihaleye katılanlardır. Ihaleden önce ,menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi takip dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Somut olayda davacı üçüncü kişi, takipte taraf olmadığı gibi, pey sürmek suretiyle ihaleye de katılmamıştır. Davacı satışa konu araç üzerinde mülkiyet hakkı olduğunu iddia etmiş ve istihkak davası açmış ise de ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı görülmektedir....
İhalenin feshi İİK'nun 134.maddesinde düzenleme altına alınmış olup, satışı yapan icra müdürünün, satışın yapılmasını düzenleyen kanun, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir.Yani ihalenin feshi sebebi ile, ihalenin usulüne uygun biçimde yapılmadığı ileri sürülür.İhalenin feshi sebepleri satış talebi ile ilgili, arttırmaya hazırlık döneminde yapılan işlemlerle ilgili, artırmanın yapılmasındaki usulsüzlüklerle ilgili olabileceği gibi artırmaya fesat karıştırılmış olması veya satılan malın esaslı niteliklerinde hataya düşülmüş olması sebeplerinden birine dayanabilir.Bu sebepler dışında icra takibine ilişkin olarak ileri sürülen itirazlar ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilemez. Davacı tarafından kıymet taktir raporunun kendilerine usulüne uygun tebliğ edilmediği ileri sürülerek ihalenin feshi talep edilmektedir....
aşamasında olduğunu, bu şikayetinin sonucu beklenmeden yapılan ihalenin usulsüz olduğunu beyan etmiş, ihalenin feshine ve ihale sonrası yapılan tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte haczedilen ihale konusu taşınmazı ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve bu konuda icra mahkemesinin verdiği kararı ihale tarihinden evvel temyiz ettiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi borçlunun, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin 18.12.2015 tarihli itirazının, ... 2....
Hukuk Dairesi'nin 2020/8322 Esas 2021/478 Karar sayılı ilamı) Davacının açık artırma şartname tutanağında ihaleye konu taşınmazın açıkça gösterilmemiş olması sebebiyle ihalenin hukuka aykırılığı olarak gerçekleştirildiğine dair iddiası incelendiğinde, İhalenin satış ilanında belirtilen saat ve yerde yapıldığı, açık arttırma tutanağının yasanın aradığı tüm şartları içerdiği anlaşılmış olup, davacının ihaleye konu taşınmazın açık artırma tutanağında gösterilmemiş olması ihalenin feshi nedeni değildir. Alacaklı vekilince süresinde satış istediği anlaşılmıştır. Davacı dava dilekçesinde rekabet ortamının oluşmadığını beyan etmiş ise de, bu beyanını dava dilekçesinde açıklamadığı gibi, davacının bu iddiası ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin olduğu kabul edilse dahi, İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerinde olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....