Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....

Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

Kat 1 nolu bağımsız bölümün 830.000,00- TL bedelle müvekkil banka tarafından alacaklarına mahsuben, Erzurum ili Aziziye ilçesi Gezköy Mahallesi 1922 ada 20 parselde kayıtlı Yeşil Çatı Apartmanı Zemin kat 4 nolu bağımsız bölümün ise 300.000,00- TL bedelle müvekkil banka tarafından alacaklarına mahsuben satın alındığını, bu ihalelere karşı borçlu davacı tarafından ihalenin feshi davası açıldığını, mahkemece yalnızca Erzurum ili Aziziye ilçesi Gezköy Mahallesi 1922 ada 20 parselde kayıtlı Yeşil Çatı Apartmanı Zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm yönünden ihalenin feshine karar verildiğini, İİK'nın 134/2. maddesinde sayılan nedenlere dayanmayan ihalenin feshi nedeni ile hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğunu, zira ipotekli taşınmazın kıymet takdir tutarının icra dosyasından kıymet takdirine itiraz davası ile mahkemece yeniden denetlendiğini, yani zaten borçlu tarafından bir kıymet takdirine itiraz davası açıldığını ve sonuçlandığını, hal böyle iken ihalenin feshi davasında bu konuda değerlendirme...

satış talep edildiğini ve takibe konu taşınmazların ihalesi için 03.11.2022 tarihine satış günü verildiğini, yapılan ihale neticesinde şikayete konu taşınmazın 3.100.000,00 TL bedelle diğer davalı 3.şahsa ihale edildiğini, ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle 17/11/2022 tarihinde davacı tarafından açılan ihalenin feshi talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup, kötü niyetli olduğunu, ihaleye konu taşınmazın satış ilanın tirajı yasanın aradığı şartlara haiz gazetede usulüne uygun olarak ifa edildiğini, satışa çıkarılan gayrimenkulün kıymeti kesinleşmiş ve satış ilanı usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, satış ilanında hiçbir eksik bilgi bulunmadığını, bu nedenle haksız ,yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi ile davacı taraf aleyhine İİK 134. maddesi gereğince feshi istenilen ihale bedelinin %10’nu oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkememizce dosyanın yapılan incelemesinde; davacı borçlu yanca süresinde açılan ihalenin feshi davasıyla Erzurum ili, Yakutiye ilçesi, Soğukçermik mh., 7431 ada, 3 parsel, E Blok 1....

Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür bir iddia ile davacının ihalenin usulsüzlüğünden bahisle İcra İflas Kanununun 134. maddesi hükmüne göre, ihalenin feshi isteyebileceği gibi ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmasına da yasal bir engel mevcut değildir. İhalenin usulsüzlüğünden bahisle İcra İflas Kanununun 134.maddesi hükmüne göre açılacak ihalenin feshi, daha çok icra hukuku prensipleri ve şikayet prosedürü içinde şekle dayalı, inceleme ve araştırma alanı daha kısıtlı ve ihalenin şeklen denetimi biçiminde gerçekleşmekte iken; yolsuz tescile dayalı iptal ve tescil davasında izlenecek yol bu kadar sınırlı olmayacak; takibe esas teşkil eden borç ilişkisinin doğru olup olmadığı, buna dayalı takibin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davalının değinilen aşamalarda usul ve yasaya aykırı bir davranışının bulunup bulunmadığının araştırılmasında zorunluluk vardır....

    Bu şekilde hukuka aykırı ve geçersiz bir takibe dayanarak yapılan ihale sonucunda yapılan tescilin yolsuz olduğu sabittir. Bu yolsuz tescil nedeni ile ile geri dönülmesi imkansız zararlara sebebiyet verileceğinden hukuka aykırı bir takibe dayanarak yapılan ihalenin feshi gerektiğini, Bu nedenle borçlu şirket ile aynı derecede hukuki sorumluluk altına giren müteselsil kefilin de ilgili kişilerden olduğu, usulsüz olarak gerçekleştirilen ihalenin feshini talep edebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Bu nedenle, davacı vekilinin bu iddiaları ihalenin feshi nedeni olarak görülmemiştir. 30.11.2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle İİK'nın 134. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca işin esasına girilmek suretiyle ihalenin feshi davasının reddi halinde ihalenin feshini talep edenin ihale bedelinin %10'una kadar para cezasına mahkum edeceği, Geçici 18. maddeye göre de bunun istinaf aşamasındaki dosyalara da uygulanacağı düzenlenmiştir....

    İİK'nun 134. maddesinin 8. fıkrası; ihalenin feshini talep eden ilgilinin, fesih nedeni olarak gösterdiği yolsuzluk sonucunda kendi yararının çiğnenmiş olduğunun ispatı gerektiğini açıkça hükme bağlamıştır. Bu hükmün amacı, ihalenin kesinleşmesinin, gereksiz şikayetlerle engellenmesinin önüne geçmektir. İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir. Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak sulh hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir....

      Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun şekilde icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin tahmini bedelden yüksek bulunması tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddede düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

        UYAP Entegrasyonu