Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK'nın 134/son maddesinin yanlış yorumlandığını, tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davasından sonra başlatılmadığını, tescil işlemlerinin ihalenin feshi davasından önce ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden sonra başlatıldığını, ihalenin feshi davasının ihaleden 23 gün, tescil yazısının yazılmasından ise 10 gün sonra açıldığını, tescil yazısının yazıldığı anda açılmış bir ihalenin feshi davası bulunmadığını, bu nedenle tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davası gerekçe gösterilerek durdurulamayacağını, tescilin durdurulması için yapılması gerekenin mahkemeden tedbir kararı almak olduğunu, ihalenin feshi davasında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığını, kural olarak icra dairelerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, resen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, asıl dava davacısı ile birleşen dava davacısı aleyhine ayrı ayrı hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek ve tek para cezasına hükmedilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : 1- Asıl dava davacısı ile birleşen dosya davacısının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/105 Esas sırasında derdest olan takibin iptali talepli dosyanın İİK'nun 364/3 maddesinde belirtilen koşulları taşımaması nedeniyle satışa engel teşkil etmeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinin ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm iddiaların yerinde olmadığı kanısına varılmıştır....

    bulunmadığı, bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı dava sonuçlanıp henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamayacağı, bu nedenle mahkemece şikayetçinin ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir."...

    Bu nedenle şikayetçinin ihalenin feshini istemede menfaatinin bulunduğu tartışmasızdır. O halde, mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda ihalenin feshi isteminin reddi gerekirken, şikayetçinin hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğru olup ihalenin feshi isteminin reddine ilişkin hükmün onanması gerekmiştir. 2- İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, yapılan ihalenin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dava şartı yokluğundan istemin usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İhalenin feshi şikayet yolu ile istendiğinden ve şikayet bir dava olmadığından, ihalenin feshinde, davadaki anlamda, "davacı" ve "davalı" taraf yoktur. Burada, ihalenin feshini talep eden taraf ile karşı taraf söz konusudur. İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, yapılan ihalenin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İhalenin feshi şikayet yolu ile istendiğinden ve şikayet bir dava olmadığından, ihalenin feshinde, davadaki anlamda, "davacı" ve "davalı" taraf yoktur. Burada, ihalenin feshini talep eden taraf ile karşı taraf sözkonusudur. İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez....

          Somut olayda satış ilanının tebliğine ilişkin mazbatanın 12/12/2018 tarihinde uyapa tarandığı, ihalenin 29/01/2019 tarihinde yapıldığı, şikayet dilekçesinin ise 06/03/2019 tarihinde mahkemeye verildiği anlaşıldığından mahkemece ihalenin feshi şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile takibin iptali şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, ihalenin feshi istemine ilişkin istinaf başvurusunun ise HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından ihalenin feshi şikayetinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....

          Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazda haczi olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan ...... ......'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

            Kural olarak; usulüne uygun biçimde gerçekleşen ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesi, icranın geri bırakılması veya alacaklının takip dosyasından feragat etmesi halinde dahi bu hususlar ihalenin feshi nedeni yapılamaz. İİK.nun 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece "ihalenin BK.nun 226.maddesinde yazılı", "satış ilanı tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; 1-İhaleye fesat karıştırılmış olması 2-Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler 3-İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler 4-Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır....

              UYAP Entegrasyonu