"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde, 29.11.2012 tarihinde taşınmaz ihalesi yapıldığı, borçlunun açtığı ihalenin feshi davasında ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/134 E.- 2013/33 K. sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın 02.07.2013 tarihinde kesinleştiği, asıl icra dosyasından ihalenin yapıldığı ... 1....
Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, resen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçiler aleyhine ayrı ayrı hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek ve tek para cezasına hükmedilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: 1-Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Somut olayda, şikayetçi vekilinin başvurusu, “kıymet takdirine itiraz” hakkında olmayıp, ihalenin feshi istemine ilişkindir. Şikayete konu ihalenin 03.06.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetin ise 08.06.2015 tarihinde yapıldığı, bu hali ile ihalenin feshi isteminin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin isteminin, kıymet takdirine itiraz olarak değerlendirilmek sureti ile süresi içinde açılmayan kıymet takdirine itiraz davasının süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, yukarıda belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesince borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın alacaklı ... ve ihale alıcısı ... tarafından istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek ihalenin feshine karar verildiği, kararın yalnızca alacaklı ... tarafından temyiz edildiği, istinaf eden diğer davalı ... tarafından temyiz edilmediği dolayısıyla ihalenin feshi kararının temyiz kanun yoluna başvurmayan bu davalı yönünden kesinleştiği, ancak bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının yanı sıra temyiz isteminde bulunmayan ve hakkındaki karar kesinleşen ihale alıcısı yönünden de ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.05.2012 tarih ve 2011/160E.-2012 130K. sayılı ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin verilen kararın temyiz incelemesi neticesinde; Dairemizce, 1-) İhalenin feshi isteminin reddi yönünden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının onanmasına, 2-) Mahkemece borçlunun fesat iddiasına ilişkin olarak ihalenin feshi istemi ret edilmiş olduğundan, İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2002/3050 sayılı icra dosyasında dava konusu taşınmaza haciz konulduğunu ve taşınmazın satışına karar verildiğini, cebri ihale sonucu da alacağa mahsuben taşınmazın tescil edildiğini, davacının açtığı ihalenin feshi davasında ihalenin feshine karar verilmiş ise de, Yargıtay aşamasında davacının davasından feragat ettiğini, bu nedenle eldeki davanın dinlenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ihalenin feshi davasını açan ... Kollektif Şirketinin temsilcisi ...'ın şikayeti üzerine ihale feshedilmişken, temyiz aşamasında davasından feragat etmesi nedeniyle ihalenin kesinleştiği ve bu nedenle 4721 sayılı TMK'nun 2. maddesi gereğince davacının eldeki davayı açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece “......
Davacı istinaf dilekçesinde, açmış olduğu ihalenin feshi davasında iş bu parsel yönünden dava açılmadığı gerekçesiyle mahkemenin verdiği red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, açtığı ihalenin feshi davasının 645 parseli de kapsayacağı gerekçesiyle istinaf isteminde bulunmuşsa da iş bu iddialarının ihalenin feshi davasına ilişkin açılan davada kanun yoluna başvurulması halinde tartışılabileceği, iş bu davada başka bir yargılamanın konusu olan hususun tartışılamayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle şikayetinin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
Tebliğ işleminin yapılmamış ya da usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece resen satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilemez. Kaldı ki malı taşınmazı arttırılmaya çıkarılan borçlu, ihaleye katılamaz ve kendisine ihale yapılmaz. Borçlu ancak satıştan önce borcunu ödeyip haczi kaldırtmak suretiyle satışı önleyebilir. Öte yandan, İİK'nun 129. maddesinde öngörülen ihalenin elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacağına yönelik düzenleme, elektronik ortamda teklif verilmesi koşuluna bağlıdır....
İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu l sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshini isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması ESAS NO : 2024/1651 gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği, ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmın da tahsil edileceği ifade edilmiştir....
Ayrıca; satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde mahkemece bu hususun fesih nedeni olarark kabul edilmesi de doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yazılı nedenlerle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....