Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

pay oranlarına uygun olarak yapılacak ifraz göre tesciline karar verilmesini istemiştir....

    Gerçekten bu tür davalarda ifrazen tescile karar verebilmek için dava konusu edilen taşınmaz bölümünün ana taşınmazdan ifraz olanağı bulunması gerekir. Dava konusu taşınmaz ... Mahallesinde arsa cinsi ile tapuda kayıtlıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede imar planı yapılmamıştır. İmar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla parsellerin hisselere ayrılarak tescil olanağı yok ise de dava konusu yer ana taşınmazdan ifraz edilebilir nitelikte ise bağımsız bir parsel olarak tescil edilebilir. İfraz olanağının bulunup bulunmadığının belirlenmesinde yetkili mercii ise, imar planı yapılmadığından belediye değil, 3194 Sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ile Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca İl Bayındırlık Müdürlüğüdür. Mahkemece ifraz durumunun yetkili merciinden sorularak neticesine göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenle karar bozulmalıdır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 13467 ada 322, 323, 328 ve 329 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tespitinin iptali ile, 06.07.2017 tarihli fen raporununda A, C ve D harfi ile gösterilen kısımlarının 3467 ada 329 parselden ifraz edilerek 13467 ada 328 nolu parsele eklenmesine, E harfi ile gösterilen kısmın 13467 ada 322 parselden ifraz edilerek 13467 ada 328 nolu parsele eklenmesine, F harfi ile gösterilen 87,89 m2 kısmın 13467 ada 323 parselden ifraz edilerek 13467 ada 328 parsele eklenmesine, B harfi ile gösterilen 16,91 m2 kısmın 13467 ada 328 parselden ifraz edilerek 13467 ada 329 parsele eklenmesine, 13467 ada 328 parselin 11.700 m2 yüzölçümü, 13467 ada 329 parselin 12.039,69 m2 yüzölçümü, 13467 ada 322 parselin 9.974,85 m2 yüzölçümü, 13467 ada 323 parselin 9.980,26 m2 yüzölçümü ile 22/2-a paftalarının yenilenmesine, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesine, tapu kütüğünün mülkiyet ve taşınmazlar üzerindeki tescilli haklar korunarak...

        Köyü 113 ada ve 2 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Teknisyeni ...ile Ziraat Mühendisi Veysel Yiğin tarafından düzenlenen 10.09.2015 tarihli rapor ve krokide A harfi ile işaretlenen 2.911,86 m² lik kısmının ifraz edilerek yeni bir parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, ifraz edilen taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, davacılar Sedat oğlu ... ile Sedat kızları ... ve ...'nın fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine” şeklinde tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı ... ve arkadaşları vekilinin tavzih talebinin kabulü ile mahkemenin 06.05.2015 tarihli 2015/113 Esas, 2016/15 Karar sayılı hükmünün 1. bendinin; "Davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmaz olan ... İlçesi ......

          Resmi ifraz işlemleri ve tapuda ferağ işlemleri tapu maliki ... tarafından yapılmıştır. Dosyada mevcut tapu maliki ...'in imzasını taşıyan ve 05.12.2003 günlü tescil bildirim beyannamesinde nizalı yerin 17 parselin ifrazından oluşan B ve A parçalarından A işaretli kısmen dahil olduğu açıkça görülmektedir. İfraz parçalarından 18 parsel davacıya, 19 parsel davalıya bu beyanname ile aynı tarihte, 05.12.2003 günü satılmıştır. Tapu sicilleri aleni olduğuna göre; eski malik ...'in ifraz krokisini görmeden imzaladığının kabulü mümkün olmadığı gibi, davacı ve davalının da taşınmazlarını ifraz krokisini görerek ve bilerek satın aldıklarının kabulü gerekir. Bunun aksini anlatan tanık beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir. Aksine davranış tapu siciline olan güveni sarsacaktır. Bu nedenle resmi belge karşısında tanık ifadelerine itibar edilemeyeceği düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            e ait 184 sayılı parselden ifrazı ile davacıya ait 182 sayılı parselle birleştirilmesi için ifraz ve tevhidin mümkün olup olmadığı yetkili il idare kurulundan sorulmamıştır. Mahkemece, ifraz ve tevhide esas alınan 22.11.2010 tarihli kroki taşınmaz köy sınırları içerisinde kaldığından yetkili il idare kuruluna gönderilerek krokide belirtilen şekilde ifraz ve tevhit yapılmasının mümkün olup olmadığı sorulmalıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen araştırılması gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edildiği, tespitin 20.12.1977 tarihinde kesinleştiği, anılan parselin 27.12.1995 tarihinde ifraz görerek ... ve ... parsellerin oluştuğu, ifraz parsellerinden ... parselin 27.12.1995 tarihinde satış suretiyle Hazineye devredildiği, ... parselin ise ... Köy Tüzel Kişiliği adına kayıtlı olup 34 parçaya ifraz edildiği, çekişme konusu ... ada ... parselinde bu 34 parça ifraz parsellerinden biri olup, ... Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı iken 1.10.2003 tarihinde davalıya temlik edildiği, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle ilgisinin olmadığı, taşınmazın geldisinin köye ait tapulu yer olup, davacı Hazine'nin hiçbir aşamada taşınmazın maliki olmadığı gibi Hazine tarafından 3367 sayılı Yasanın öngördüğü amaçla köye de devredilmediği görülmektedir....

                Şöyle ki; Dosyadaki bilgi ve belgelere, göre yapılan incelemede; Dava konusu 10984 parsel sayılı taşınmazın ifrazen geldiği 13.140,00 m² yüzölçümlü 10982 parsel ile dava konusu 10942 parsel sayılı taşınmazın ifrazen geldiği 23.940,00 m² yüzölçümlü 10940 parsel sayılı taşınmazların, müşterek malikleri arasında 17.05.1978 tarihli 522 ve 521 yevmiye no'lu resmi akit tablolarına göre ifraz edildiği, bu parsellerin ifrazı sırasında düzenlenen ifraz beyannamesinde, bir kısım parsellerin müşterek mülkiyette bırakıldığı, dava konusu taşınmazların ise imar yolu olarak terk edildiği, Batman Belediye Encümeninin 28.05.2015 tarih 40-159,160 sayılı kararlarında ise dava konusu taşınmazların yola terk beyannamelerinde gösterildiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanununun 15. ve 16. maddesi gereğince yola terkinin yapılmasına karar verildiği, yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre, taşınmazlar fiilen de yol olarak kullanıldığı halde, ifraz beyanamesine göre terkini gereken dava konusu yerlerin...

                  ./07/2013 tarih 8481 yevmiye numaralı ifraz işlemi sonucu parsel ikiye ifraz edilerek 108 ada 93 parsel sayılı taşınmaz 152.051,68 m2 yüzölçümü ve mera niteliğiyle, 108 ada 94 parsel sayılı taşınmaz ise 226.610,81 m2 yüzölçümü ve orman niteliği ile tescil edilmiştir. Davacı ..., söz konusu ifraz işleminin mera komisyonunun görüşü alınmadan yapıldığını belirterek ifraz işlemi ile oluşan 108 ada 93 ve 94 sayılı parsellerin tapusunun iptal edilmesini istemiştir. Mahkemece TMK'nın 1025. maddesi uyarınca davayı açma hakkının ayni hakkı zedelenen kişiye ait olduğu, davacının davayı açmakta aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin ....04.2017 tarih, 2015/16147-2017/3449 E.K. sayılı kararı ile onanmıştır. Yerel mahkemece Yargıtay ilamı taraflara tebliğ edilmiş yasal süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmadığından hüküm kesinleştirilmiştir. Davalı ......

                    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının rızası alınmaksızın davalı tarafın kendi bağımsız bölümünü tadilat projesi doğrultusunda ifraz ettirdiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının ve kapatılan balkonların eski hale getirilmesini ve bu imalatların kâl'ini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile yapılan bağımsız bölüm ifraz işleminin geçersizliğinin tespitine, ortak yerde projeye aykırı yapılan dış merdivenin, deponun ve kapatılan balkonların eski hale getirilerek müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                      UYAP Entegrasyonu