İİK'nin 45. maddesinde; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki İİK’nun 167. madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise; alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir. Ancak somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca dair olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....
Somut olayda; alacaklı tarafından işbu şikayete konu takipten önce 20/02/2019 tarihinde İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8519 Esas sayılı dosyası ile 10/05/2018 düzenleme,10/02/2019 vade tarihli 270.000,00 TL. miktarlı bir adet bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, akabinde alacaklının 24/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile “...başlatmış olduğum icra dosyasından ve söz konusu borçtan feragat ediyorum. Dosyanın feragat nedeniyle kapatılmasını ve tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ederim...” şeklindeki feragat beyanı üzerine takibin işlemden kaldırıldığı, bu kez 29/10/2019 tarihinde İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2019/40860 E. sayılı dosyası ile aynı alacaklı tarafından aynı bonoya dayalı olarak aynı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yeni bir takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Takipten feragat,esas haktan feragati tazammun etmez. Esas haktan feragat beyanının açık olması gerekir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, somut olayda öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 20.12.2018 tarihinde takibe geçildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin 22.01.2019 tarihinde başlatıldığı, takipte ... 24....
İcra müdürlüğüne sunulan alacak başvuru dilekçesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipler, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takiplerden kaynaklanan toplam 2.650.219,60 TL alacağın masaya kaydı için talepte bulunulduğu, İflas idaresince rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipten ve ipotekten kaynaklanan toplam 1.453.535,34 TL'sinin kabul edildiği, kambiyo senetlerinden kaynaklanan alacağın reddedildiği ve süresinde iş bu davanını açıldığı anlaşılmıştır. Davacının davaya konu reddedilen alacağı kambiyo senetlerinden kaynaklanmakta olup, kayıt kabul davasında da kambiyo senedinin varlığı, alacağın ispatı için yeterli olmayıp kambiyo senedinin verilme sebebi olan hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağın ispatlanması gerekmektedir....
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 179....
İcra ve iflas hukuku, icra ve iflas takiplerinin usul hukuku niteliğindedir. Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra Ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra Ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması hallerinde uygulanabilir....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 45. maddesi uyarınca borç rehinle temin edilmiş ise, önce rehine başvurma zorunluluğu bulunduğunu, ancak maddenin 3. fıkrası ile İİK'nun 167. maddesinin saklı tutulduğunu ve istisnaya yer verildiğini, yani alacak rehinle temin edilmiş olsa dahi alacaklının doğrudan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna da başvurabileceğini, ipoteğin paraya çevrilmesi ve kambiyo senetlerine özgü takip yolundan herhangi birine alacaklının dilediği zaman başvurabileceğini, bu durumun iki takipten birinin iptali sonucunu doğurmayacağı gibi yasal düzenlemenin de bilakis takibin iptaline engel teşkil edeceğini, bu hukuki düzenlemelerden, yasa maddelerinden alacaklıya seçimlik bir hak tanınmış da alacaklı birini seçince diğerinden feragat etmiş gibi bir anlam çıkarılamayacağını, dava konusu takiplerin İİK. 45 ve İİK. 167. maddelerine yani yasaya uygun olarak açıldığını, takibin iptalini gerektirir hiçbir yasal düzenleme bulunmadığını belirterek...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunun 170.maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut değildir. İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakerneleri Kanununa göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanununda özelolarak düzenlendiğine göre anılan itiraz hakkında bu kanunun 170.maddesinin uygulanması zorunlu olduğundan, imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 Sayılı HMK. nun 209.maddesinin uygulama yeri yoktur....
İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, yargılama sonuçlanıncaya kadar, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Bu bağlamda senette tahrifat yapıldığına ilişkin iddia da senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır(Prof.Dr. Baki Kuru, İcra ve iflas Hukuku I-Cilt, 1988, sayfa 242 ve devamı). O halde mahkemece borçlunun tahrifat iddiası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki iflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların borçları nedeniyle müvekkiline verdiği bononun ödenmemesi nedeniyle ... 10....