Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 43/1 maddelerince belirlenen 3 yıl 4 ay hapis cezasından 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılırken, hapis cezasının 2 yıl 9 ay 10 gün yerine, 2 yıl 9 ay 20 gün olarak hesaplanması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde tayin edilen “ 2 yıl 9 ay 20 gün hapis cezasının, 2 yol 9 ay 10 gün hapis cezasına” indirilmesi suretiyle,diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; 1-Hırsızlık suçunun işlendiği çivi...

    Kahhude, pınar ve say harman sınırlarını okumakta olup, okuduğu bu sınırların zeminde bulunmadığı, yani tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığı belirlenmiştir. 1) Bu durumda, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış olduğundan ve çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen 4845,06 m²’lik kısmı Çivi Köyünde 04.12.2003 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde orman sayılan yerlerden olup, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince “Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilânı, ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir....

      GEREKÇE 1.22.05.2015 tarihli kurul uzmanları tarafından düzenlenen raporda; 15.04.2015 tarihinde yerinde yapılan incelemede dava konusu 128 ada 1 parselin taş duvar ile çevrelendiği, 8 adet narenciye ağacının olduğu, zemin etüdü için 2 yerde kazı yapıldığının tespit edildiği, 30.06.2015 tarihli tutanak ile de, 1 m derinlikte 3 adet çukur bulunduğu, parselin çevresinin bahçe duvarı ile çevrildiğinin tespit edildiği, sanığın savunmasında, dava konusu yeri satın aldığında taş duvar ve ağaçların bulunduğunu, taşınmaza çivi dahi çakmadığını, ev yapmak üzere ......

        Çivi ile birlikte kapatan sanığın, müştekinin hızla yanından geçmesi üzerine arkasından av tüfeği ile ateş ettiği ve araçta çok sayıda saçma tanesinin tespit edildiği olayda; sanığın, kardeşi ... ile birlikte karşı tarafı korkutmak amacıyla av tüfeği ile havaya ateş etmekten ibaret eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerinde düzenlenen birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde korku kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçundan karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Kabul ve uygulamaya göre; 2....

          III.OLAY VE OLGULAR Katılanın sanığın amcası olduğu, sanıkla aralarında arazi meselesi nedeniyle husumet bulunduğu, olay günü sanığın katılana yönelik "Size bu arsayı bırakmam çivi çaktırmam, ağzına s... p...nk, senin için kötü olur." dediği iddiasıyla hakkında hakaret ve tehdit suçlarından açılan davada dinlenilen tanık beyanlarına göre hakaretin karşılıklı olduğu anlaşıldığından ceza verilmesine yer olmadığı, tehdit suçunda ise atılı suçu işlediğine dair kesin delil bulunmadığından beraatine karar verilmiştir. IV. GEREKÇE 1....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/326 d.iş sayılı tespiti dosyası ile eski hale getirme bedeli ve onarım süresinin tespitini talep etmiş mahkemece 23.06.2009 tarihinde gidilen keşif ile alınan bilirkişi raporunda “duvarlarda çivi izleri, sıva sökülmeleri ve tahribatlar olduğu, bölme alçıpan duvarların kapılarının alınmış olduğu,duvar ve tavan boyalarının kirlendiği ve tahribatlar neticesinde boyaların bozulmuş olduğu, tavandaki aydınlatma armatörleri ve prizlerin söküldüğü, elektrik kabloların yerlerde olduğu, mozaik döşeme üzerini minofle kapladığı” tespit edilmiştir.Yargılama aşamasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu mecurun tamir edildiği ve tespit raporunda belirtilen hor kullanma ile ilgili hususların kalmadığı belirtilerek tespit raporu uyarınca hor kullanma bedeli ve onarım süresi kira bedeli belirlenmiştir.Kira sözleşmesinde eski hale getirme hükmü yer almadığına göre kiraya veren eski hale getirme talep edemez. 6098 sayılı T.B.K.’nun 316....

              Davacı, davalılarla aynı sitede bağımsız taşınmaz maliki olduğunu, yazlık evine gittiğinde pencere panjurlarının kırıldığını, kapı kilidinin kırılıp kapının çivi ile çakıldığını, evin içerisine mobilya depolandığını, balkon önüne eşya konulduğunu, yine bahçeye eski eşyaların depolandığını, camların kırıldığını ve evinde bulunan eşyaların bazılarının olmadığını fark ettiğini belirterek oluşan zararının davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar, iddiaların gerçeği yansıtmadığını esasen evine 15 yıldır uğramayan davacının ihmali nedeniyle binanın zarar gördüğünü belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

                Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesi ile davalıya ait iş yerinde çalışan 1985 yılı doğumlu davacının, davalı ... ye ait otel inşaatında, kaba inşaat işini yapan alt işveren davalı ... işverenliğinde kavuz kalıplarına çelik çivi çakarken kopan çivinin gözüne isabet etmesi ile yaralandığı, SGK'nın 2012 yılı raporu ile maluliyetin %27,2 olarak tespit edildiği ancak kontrol kaydının bulunduğu, ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan 2014 yılı raporunda sürekli iş göremezlik oranının %11,3 olarak tespit edildiği, SGK tarafından 2015 yılında maluliyetin %20,2 olarak tespit edildiği ve kontrole gerek olmadığının değerlendirildiği, olayda asıl işveren şirketin %40, alt işveren şahsın %50, kazalı davacı sigortalının ise %10 kusurlu kabul edildikleri anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....

                  Davalı, binanın bulunduğu alanın Anıtlar Kurulunun denetiminde sit alanı olduğunu ve bu alanlarda çivi bile çakmanın kurul izni ve kararını gerektirdiğini, güçlendirmenin yapılabilmesi için öncelikle binanın güçlendirmeye muhtaç olduğunun belediye imar işlerinin incelemesi ve raporu ile karar verilebileceğini, bölgenin SİT alanı olması nedeniyle bu güçlendirmenin yapılabilmesi için bile bölgeye bakan Anıtlar Kurulunun izninin şart olduğunu, dosyada güçlendirme ile ilgili bir izin alınmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapıya ilişkin herhangi bir güçlendirme ruhsatı ve projesi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanun'unun 350/2. maddesi hükmü uyarınca kiralananın yeniden inşa veya imar amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi nedeniyle açılacak tahliye davalarında, imarca tasdikli mimari ya da avan projenin ibrazı zorunludur....

                    ne ait inşaatta kalıp ustası olarak çalışan katılanın olay günü yaptığı kalıba çivi çaktığı sırada, çivinin kırılarak sıçramasıyla sol gözünden yaralanması şeklinde meydana geldiği iddia edilen olayda; dosya içeriğinden ve tanık beyanlarından, mağdurun olay tarihinde işveren şirkette sigortasız olarak çalıştırıldığı, ayrıca makine mühendisi olan sanığın şirket yetkilisi olup fiilen şantiye şefliği yaptığı anlaşılmakla birlikte, Ticaret Sicili kayıtlarına göre şirketin ortağı olan ve inşaat mühendisi olan ... ......

                      UYAP Entegrasyonu